Dha Yurt Bülteni - 10

Tur midibüsü faciası: 23 ölü, 11 yaralı (3)

ÖLÜ SAYISI 23'E YÜKSELDİ

Muğla Valisi Amir Çiçek, tur midibüsünün devrildiği kazayla ilgili yaptığı açıklamada, son bilgilere göre 23 kişinin hayatını kaybettiğini, 11 kişinin ise yaralalandığını söyledi. 2'si çocuk olan yaralılar arasında durumu ağır olanların da bulunduğunu belirten vali Çiçek, "Kaza yerinde incelemeler yapıldı. Ölenlerin cenazeleri morga kaldırıldı. Kazanın nasıl olduğuna yönelik araştırmalar yapılıyor. Frenin patlamış olabileceğini düşünüyoruz. Kaza yerinde bir taraftan çalışmalar yapılıyor, diğer taraftan yol veriliyor" dedi.

ANNELER GÜNÜ GEZİSİYDİ

Öte yandan kazanın, Anneler Günü nedeniyle düzenlenen günübirlik gezi sırasında meydana geldiği, katılanların İzmir'in Buca İlçesi'nin Yaylacık Mahallesi'nden 2 midibüsle yola çıktıkları öğrenildi. Daha çok Balkan göçmenlerinin yaşadığı mahalleden bugün saat 07.30'da yola çıkanların kendi aralarında araç kiralayarak günübirlik tatile çıktıkları, kazadan bir saat önce de mola verdikleri belirtildi.

KAZA YERİ - HASTANE GÖRÜNTÜLERİ GEÇİLİYOR

Haber-Kamera: Mustafa SARIİPEK- Cihan KAYA- Cavit AKGÜN/MUĞLA, -

==========================================

Bakan Elvan: YPG, bizim için terör örgütüdür (2)

BAKAN ELVAN: TÜRKİYE YILLARDIR VATANIMIZSA TÜRKÇE SAYESİNDEDİR"

Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan, memleketi Karaman'da Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi konferans salonunda düzenlenen 740'ncı Türk Dil Bayramı ve Yunus Emre'ye Anma törenlerine katıldı. 'Dilimiz Kimliğimiz' adlı kpanelde konuşan Bakan Elvan, Türkçe'nin önemine değinerek, şunları söyledi:

"Vatan için pek çok tarif yapılır. Vatanın en güzel tariflerinden biri de Türkçe'nin konuşulduğu yerdir. Türkçe'nin sadece insan olarak bizim değil, dağa, taşa, eşyaya ve evrene nüfuz ettiği yerlerdir. Bugün Türkiye, bin yıldır bizim vatanımızsa burada dünyaya hala model olabilecek bir uygarlık inşa ettiysek, bu başka pek çok değer yanında Türkçe sayesindedir. Konuştuğumuz dil sayesindedir. Annemizin söylediği ninniler yaktığı ağıtlar sayesindedir. Bu dille oluşturulan sözlü ve yazılı muhteşem edebiyat sayesindedir."

Türkçe'nin sadece dilimiz değil, kimliğimizde olduğunu vurgulayan Bakan Elvan, "Aslında yegane değer taşıyıcısı dildir. Elbette maddi kültürel varlıklar akla gelebilir. Onlara yüklediğimiz anlam, onların nasıl bir değerler manzumesi oluşturduğunun ifadesi de ancak dille mümkündür. Dil eşyayı ve evreni sadece adlandırmakla kalmaz, aynı zamanda anlamlandırır. Adlandırma ve anlamlandırma birbirinden bağımsız değildir. Onun için Türkçe sadece bizim dilimiz değil, aynı zamanda kimliğimizdir. Bu kimliğin güçlü olması, bu kimliğin engin olması, bu kimliğin lekelenmemesi için hepimizin üzerine düşen sorumluluklar vardır. Dildeki yozlaşma sadece dili yozlaştırmakla kalmaz, hayatımızı ve değerlerimizi de yozlaştırır."diye konuştu.

Bakan Elvan ve beraberinde heyet daha sonra Karaman Belediyesi tarafından Yunus Emre Camii Bahçesi'ndeki 'Yunus Emre Hoşgörü Sofrası'ndaki yemeğe katıldı.

Görüntü Dökümü

------------------------

Bakan Elvan'dan ve törenden detay

Bakan Elvan'ın konuşması

Bakan Elvan'ın hoşgörü sofrasındaki yemeğe katılması

Haber- Kamera: Mehmet Kayhan YILDIZ KARAMAN DHA))

==========================================

Yüksekokulu anne birinci kızı ikinci bitirdi

KARABÜK'te 53 yaşındaki Handan Çetir ve kızı 26 yaşındaki Hande Nagehan Öz, 2 yıllık Geleneksel El Sanatları Bölümü'ni birlikte okuyarak mezun olmanın heyecanını yaşadı. Çetir, bölüm 1'ncisi ve okul 3'üncüsü, kızı da bölüm 2'ncisi olarak diplomalarını aldı.

Karabük Üniversitesi Safranbolu Meslek Yüksekokulu'nun 2016 - 2017 Akademik Yılı mezuniyet töreni, kampüste gerçekleştirildi. 14 programdan mezun olan 1000'den fazla öğrenci arasında Handan Çetir ile kızı Hande Nagehan Öz de yer aldı. Handen Çetir, Geleneksel El Sanatları Programı'nı 1, aynı programı okuyan kızı Hande Nagehan Öz de 2'ncilikle bitirdi. Handan Çetir, aynı zamanda yüksekokul 3'üncüsü oldu. Anne-kız, birlikte kep atarak mezuniyet sevinci yaşadı.

3 çocuk annesi Handan Çetir, Halk Eğitim Merkezi'nde çeşitli kurslara gittiği sırada, Bartın Üniversitesi Meslek Yüksek Okulu Peyzaj ve Süs Bitkileri Bölümü mezunu olan kızı ile birlikte sınava girerek ilk tercih yaptıkları bölümlerine yerleştiklerini söyledi. Kızıyla birlikte mezun olmanın sevincini yaşayan Handan Çetir, "Bölümümüzü isteyerek ve severek okuduk. Herhalde biraz da yeteneğimiz olduğu için başarılı olduk. Bu bölümü okumak için yetenek ve istek şart. Önce yetenek sonra istek. Tatlı bir rekabetle okulumuzu bitirdik. Okumanın yaşı yok. Benim gibi yaşlarda olan bayanlar üniversite okumasalar bile sürekli kitap okumalarını tavsiye ederim. Halk eğitim ve belediyelerin açmış olduğu çeşitli kurslar var. Boş vakit geçirmesinler. Televizyonlarda gereksiz programlar izleyerek vakitlerini öldürmesinler, kendilerini geliştirmeye çalışsınlar" dedi.

Kızıyla aynı sınıfta eğitim gördüğü için gururlu olduğunu ifade eden Çetir, "Bu benim için unutulmaz bir anı ve hatıra olacak. Kızımla birlikte 4 yıllık okumayı düşünüyoruz ama yapamasak da kızımla birlikte geleneksel el sanatları üzerine bir atölye açmayı düşünüyoruz. Okulda yaşadıklarımız, çevreden ve hocalarımızdan gördüğümüz saygı bizi mutlu etti. Hep takdir ettiler. Gençlere örnek olmaya çalıştık. İnşallah güzel örnek olmuşuzdur" dedi.

Hande Nagehan Öz ise "Tatlı bir rekabet vardı aramızda. Ben 2'nci oldum. Birinciliği anneme verdim. Annemin birinci olmasından gurur duyuyorum. Ben daha önce üniversite okuduğum için tekrar 2 yıllık bir üniversite okumayı istememiştim. Annem okumak isteyince ben de onunla birlikte okumayı istedim. Buraya gelince de bölümümü sevdim. Allah nasip ederse burayı da annemle birlikte 4 yıllığa tamamlamak istiyoruz" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

------------------------------------

-Safranbolu Meslek Yüksekokulu öğrencilerinin tören geçişi

-Anne ve kızına ödüllerin verilmesi

-Anneye okul üçüncülüğü ödülünün verilmesi

-Anne ve kızının töreni dolduranlar tarafından alkışlanması

-Öğrencilerin kep atması

-Anne Handan Çetir ve kızı Hande Nagehan Öz'ün açıklaması

Haber-Kamera: Bülent DİKTEPE/KARABÜK,

===========================================

Şanlıurfa'da KESK üyeleri oturma eylemi yaptı

ŞANLIURFA'da KESK üyeleri, Olağanüstü Hal ve kanun hükmünde kararname ile görevlerinden ihraç edilenlere destek vermek amacıyla oturma eylemi yaptı.

KESK Şubeler Platformu üyesi bir grup, öğleden sonra Ahmet Bahçıvan İş Merkezi önünde bir araya gelip görevlerinden ihraç edilenlere destek eylemi yaptı. Gruptakiler, güvenlik önlemleri alınan iş merkezi önünde 15 dakika oturma eylemi yaptı. KESK dönem sözcüsü Eylem Saral, KESK üyesi 3 bin 249 aralarında bulunduğu 105 bin kamu emekçisinin bir gecede işsiz bırakıldığını ifade ederek, bunlardan 37 kişinin ise intihara sürüklendiğini ileri sürdü. Grup yapılan basın açıklamasının ardından dağıldı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

------------------------------------

Grubun toplanması

Polisin önlem alması

Basın açıklamasının okunması

Oturma eylemi

Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Ömer PINAR-ŞANLIURFA-DHA)

===========================================

Türk Kızılayı'ndan 20 milyon insana yardım seferberliği

TÜRK Kızılayı Genel Başkanı Kerem Kınık, Ramazan ayında büyük bir yardım seferberliği başlattıklarını belirterek, Güney Sudan, Yemen ve Somali'ye her biri 15 bin ton gıda taşıyacak 3 büyük geminin gideceğini ve 20 milyon insana yardım edileceğini açıkladı.

Türk Kızılayı Genel Müdürlüğü Toplumsal Hizmetler Koordinatörlüğü tarafından Manisa'da, afet yönetim semineri ve tatbikatı düzenlendi. İzmir, Manisa, Antalya, Burdur, Isparta, Muğla, Aydın, Denizli, Uşak, Afyonkarahisar, Kütahya illerinden 103 şubenin katıldığı etniklikte afetlerde beslenme, barınma ve haberleşme eğitimleri verildi. Eğitimlere Türk Kızılayı Genel Başkanı Kerem Kınık, Kızılay Yönetim Kurulu Üyesi Cengiz Yurdabekçi ve Manisa Şube Müdürü Cemal Kahraman da katıldı.

Türk Kızılayın görevlerini anlatan Kınık, "Afet vazifesi, insanı yardım vazifesi ve halk sağlığı vazifesi var. Kan toplama konusunda da her yıl 3 milyon ünite kanı toplayıp, 1300 hastanemize ulaştırmak zorundayız. İnsanı yardım konusunda da insanı krizlere destek verme adına çalışıyoruz. Toplumumuzu ve bölgemizi afetlere hazırlamak, riskleri düşürmek ve afet müdahale kapasitemizi artırmak için çalışıyoruz. Bunun için afet bilinci oluşturuyoruz. Eğitimler veriyoruz" dedi. Ege Bölgesi'nde Manisa'da son zamanlarda depremler yaşandığına dikkat çeken Kınık, "Anadolu depremlerle yaşaması gereken bir coğrafya. Son 1-2 yıldır da Ege Bölgesi sallanıyor. Bu bölgeler afetlere ve depremlere hazır olması gerekiyor. Bölge toplantımızı da bu perspektifte burada yapıyoruz" diye konuştu.

RAMAZAN'DA KAN BAĞIŞI ÇAĞRI

Türk Kızılayı Genel Başkanı Kerem Kınık, yaz aylarında ve Ramazan'da kan bağışlarında bir düşüş yaşandığına dikkat çekti. Kınık, "Kan sürekli bir ihtiyaçtır. Her gün bu kan stoklarını belirli bir seviyede tutmamız gerekiyor. Riskli döneme yaklaşıyoruz. Ramazan ayında bir kırmızı alarm veririz. Vatandaşlarımızdan özellikle Ramazan ayında bir duyarlılık bekliyoruz. Oruç tutmak kan vermeye mani değildir. Türkiye'nin 250 noktasında kan bağışı topluyoruz. Ramazan mesaisine göre ayarlıyoruz. Bağış yapmak isteyenler, iftardan sonra bu 250 noktada bağış yapabilirler. Ramazan ayında özellikle bilinçli olan düzenli kan bağışçılarımıza kan verme dönemlerini Ramazan'a getirmeye davet ediyoruz" dedi.

Genel Başkan Kerem Kınık, Türkiye dışında, açlıkla yoksullukla mücadele eden insanlara yardım amaçlı bir seferberlik başlattıklarını duyurdu. Kınık, "Ramazan ayında çok büyük bir seferberlik halindeyiz. Türkiye'nin dışında açlık çeken, kuraklık çeken özellikle Doğu Afrika ve Yemen'de yaklaşık 20 milyon insana yardım seferberliği başlatıyoruz. Bu Ramazan ayı içerisinde 3 büyük gemi her birisi 15 bin ton gibi, her bir gemi 3 milyon insanı bir ay besleyecek gıda taşıyacak. Bir kısmını Somali'ye, bir kısmını Yemen'e, bir kısmını da Güney Sudan'a göndereceğiz. Türkiye içerisinde geçen yıl yaklaşık 100 bin aileye yani yaklaşık 700 bin insana ramazan ayında ulaştık. Özelikle terör mağduru vatandaşlara ciddi desteklerimiz oldu. Bu sene de Ramazan ayında ihtiyaçlarını gidermek için köprü vazifesi göreceğiz. '2868' kısa mesaj hattına bağış yazarak 10 lira bağışlayabilirler. Ramazan kampanyamıza destek verebilirler" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

Eğitim alanından ve çadırlardan görüntü

Türk Kızılayı Genel Başkanı Kerem Kınık'ın konuşması

Beslenme çadırlarından görüntü

Haber- Kamera: Nermin UÇTU / MANİSA,

=========================================

Hem merak ettiler hem de korkarak dokundular

MANİSA Spil Dağı Milli Parkı'nda yetişen Manisa Lalesi, büyük ilgi görüyor. Milli Parka gelen ziyaretçiler, güzelliğiyle büyüleyen laleyi hem merak etti hem de zarar verilmesi halinde cezası nedeniyle korkuyla dokundu.

Doğa Koruma ve Milli Parklar Manisa Şubesi, Spil Dağı Milli Parkı'nda yetişen Manisa Lalesi için tanıtım seferberliği başlattı. Lalenin yetiştiği alanda düzenlenen tanıtım etkinliğine; Doğa Koruma ve Milli Parklar 4'üncü Bölge Müdürlüğü Yardımcısı Osman Malkoç, Manisa Şube Müdürü Uğur Bayil, Spil Dağı Milli Park Müdürü Halil Ernalçaçı, Manisa Celal Bayar Üniversitesi Biyoloji Bölümü Botanik Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Levent Şık ve lise öğrencileri katıldı.

CEZAYI DUYAN DİKKATLİ OLDU

Manisa Lalesi'ne zarar verilmemesi için çitlerle çevrili alanı gezen veliler ve öğrenciler laleleri ilgiyle inceledi. Manisa Lalesi'ne zarar verilmesi halinde 42 bin lira ceza ile karşılaşacaklarını duyanlar da, laleye dokunurken dikkatli davrandı. Ziyaretçiler merak ettikleri laleye korkuyla dokundu, laleyi fotoğrafladı. Spil Dağı Milli Parkı Müdürü Halil Ernalçacı, vatandaşların sadece laleyi görmek için Spil Dağı'na geldiğini söyledi. Ernalçacı, bundan sonra da öğrencilerin laleyi görmeleri için Spil Dağı'na taşınacağını ifade etti.

Manisa Lalesi hakkında bilgi veren Manisa Celal Bayar Üniversitesi (MCBÜ) Botanik Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Levent Şık, Manisa Lalesi'nin yetiştiği alanları saptamak için 2015'te Tür Eylem Planı hazırladıklarını ve yetişme alanlarını saptadıklarını açıkladı. Spil Dağında 1200 metrekarelik bir alanda ciddi bir lale popülasyonu olduğunu kaydeden Şık, "Yayılış alanları ve bitki sayıları rakamlarla tespit edildi. Oldukça zengin bir popülasyona sahibiz. Manisa Lalesi Osmanlı İmparatorluğu'nun ve Türklüğün önemli bir simgesidir. Ülkemizde 17 lale türü var. En önemli lale Manisa lalesidir. Bu tür eylem planı sırasında yaptığımız gözlemlerde Demirci, Alaşehir, Yunt Dağı ve Spil Dağı'nın önemli yayılış alanları olduğunu gördük. Daha detaylı çalışmalar yaparak Manisa için yeni lale türlerini tanımlayabileceğimizi düşünüyoruz" diye konuştu.

Türkiye'nin lalenin yetişme alanı olduğunu ancak diğer ülkelerin lalelerden gelir elde ettiğini dikkat çeken Doç. Dr. Şık, "Bizim için bu kadar kıymetli olan lalenin ekonomik anlamda da getirisi olan bir ürüne dönüşmesini istiyoruz. Hollanda'ya lalenin gidişi ile ilgili pek çok efsane var. Kanuni'nin imparatorluğu döneminde lalenin Hollanda'ya gittiğini biliyoruz. Bunun bir kaçırma şeklinde olmadığı kaynaklarda yazıyor. Biz bu konuyu da ele almaya çalışıyoruz. Bu güzelliğin kıymetini bilip, hem turistlik açıdan tanıtımını hem de bundan elde edebileceğimiz ekonomik geliri gün yüzüne çıkarmayı amaçlıyoruz" dedi.

BİYOKAÇAKÇILIĞA DİKKAT ÇEKTİ

Doğa Koruma ve Milli Parklar Manisa Şube Müdürü Uğur Bayil ise biyo-kaçakçılıkla mücadele anlamında lalelerin koparılması, soğanlarının alıp götürülmesinin 42 bin 479 bin liralık bir cezası olduğunu ve yakalanan kişilere bu para cezasının uygulanacağını söyledi. Bayil, "Lalelerin yetiştiği yerlerin etrafı çit çevrilerek koruma altına alındı ve tabelalar asıldı. Manisa Lalesi önemli bir türdür. Yurtdışından ve yurtiçinden bazı kişiler bitkilerin soğanlarını sökerek genetik biliminin çok ilerlemesi sayesinde aynı bitkiyi ve buna benzer bitkileri üretebiliyorlar. Buna engel olmak için orman muhafaza memurları, av koruma memurları ve arazide gezen elamanlarla koruma tedbirlerini alıyoruz" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

Lalelerden görüntü

Vatandaşların laleleri ilgiyle incelemesi

Doç. Dr. Levent Şık'ın konuşması

Manisa Şube Müdürü Uğur Bayil'in konuşması

Haber- Kamera: Nermin UÇTU / MANİSA,

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel