CHP TBMM Grup Toplantısı
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Başbakan Erdoğan'ın "CHP Demokrasi Sabıkalısıdır" Sözlerine Yanıt Vererek, "A Tayyip Erdoğan, Senin Başbakan Olup İktidara Gelmene Yol Açan Demokrasi Sürecini Açan O CHP'dir. Sen Sabıkalı Olmaktan İktidar Sayesinde Kendisini Kurtarmış Olan Bir İnsansın" Dedi.
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Başbakan Erdoğan'ın "CHP demokrasi sabıkalısıdır" sözlerine yanıt vererek, "A Tayyip Erdoğan, senin başbakan olup iktidara gelmene yol açan demokrasi sürecini açan o CHP'dir. Sen sabıkalı olmaktan iktidar sayesinde kendisini kurtarmış olan bir insansın" dedi.
Baykal, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın CHP ile uğraşmayı kendisine temel görev kabul ettiğini savunan Baykal, "Dedi ki 'CHP ticaretle uğraşıyor, biz AK Parti olarak ticaretle uğraşmayız'. Parti olarak biz bu yasağı ihlal ediyormuşuz, AK Parti de hiçbir şekilde ticaretle uğraşmazmış. Yani ticari siyaset kavramını ülkeye getirmiş olan insan, 'Ben Türkiye'yi pazarlıyorum' diye ortaya çıkmış olan insan, danışmanları tarafından yurt dışında 'bunu atmayın, süpürmeyin, kullanın' diye reklamı yapılan insan, kullanılabilir, değerlendirilebilir diye reklamı yapılan insan, Türkiye'nin elinde avucunda ne varsa satmayı marifet bilen insan, şimdi çıkmış diyor ki 'ben ticaret yapmam, CHP ticaret yapıyor'. Bırak şimdi CHP yapıyor, yapmıyor. CHP dünyanın gözü önünde, Türkiye'nin gözü önünde. CHP senin bu lafların karşısında kendisini savunmaya bile ihtiyacı yoktur. Bizim ne yaptığımız ortadadır. Ama sen yaptıklarının hesabını ver. Daha dün damadının başında bulunduğu bir şirkete Sabah ve ATV'yi vermek için yapmadığın şey kalmadı" dedi.
Başbakan Erdoğan'ın bugünkü grup toplantısında "CHP demokrasi sabıkalısıdır" dediğini belirten Baykal, "A Tayyip Erdoğan, senin başbakan olup iktidara gelmene yol açan demokrasi sürecini açan o CHP'dir. CHP eğer o yola girmemiş olsaydı bugün sen kim bilir nerede ne yapıyor olacaktın? Demokrasiyi Türkiye'ye getiren CHP'dir. CHP'nin en güç dönemde demokrasiyi sahiplenmek için verdiği mücadele ortada. En son senin haklarını sana kazandırmak için CHP'nin verdiği mücadele ortada. İnsan bu kadar CHP'nin sağladığı imkanla siyaset yapma noktasına gelip de CHP'yi bu kadar haksız bir şekilde demokrasi konusunda suçlayabilir. Bütün bunlar yaşanmış. Ama sen bir de çıkıp sabıkalı diyorsun. Yani bunu yapma. Yani sen cam köşkün içindesin, oraya buraya taş atma. Sabıka lafı senin ağzına yakışmıyor. Sen sabıkalı olmaktan iktidar sayesinde kendisini kurtarmış olan bir insansın. Dokunulmazlığını bir kaldır da kim sabıkalı kim sabıkalı değil, bir görelim" diye konuştu.
Başbakan Erdoğan'ın herkesle ve her kurumla kavga eden bir insan olduğunu ancak kavgadan en çok şikayet eden insanın da Erdoğan olduğunu söyleyen Baykal, "Anlamak mümkün değil. Türkiye'de herkesle kavgayı açan Başbakan değil mi? 6 yıl kavgayla geçti. Eski Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'le, eski YÖK Başkanı ile, vatandaşla, Üniversitelerarası Kurul ile, medyayla, yargıyla, TSK ile Merkez Bankası ile kavga ettin. Kamer Genç'i dövdürdün. Sonra çıktın, 'Benim kavgayla işim yok' diyorsun. Siyasete kavgayı taşıyan sensin. Fiskobirlik'ten sendikalara burnunu sokmadığın yer kalmadı, kavga etmediğin kurum kalmadı" şeklinde konuştu.
AK Parti'nin son zamanlarda neredeyse "bu türbanı kim çıkardınız" diye herkesi suçlayacağını öne süren Baykal, "Resmi yazılarına da bunu intikal ettiriyor. Böyle bir mesele sanki onlar tarafından hiç gündeme alınmamış. Sanki İspanya'da 'velev ve türban siyasi simge olsun, dini simge olsun' falan diyen o değil. Anayasa'yı değiştirirken 'bu konuyu çözmek için değiştiriyoruz' diyen o değil. Anayasa değişikliğinin genel gerekçesine bunu açıkça yazan, maddelerle ilgili gerekçeye bunu yazan o değil. Sanki bu Anayasa değişikliği yapıldıktan sonra bir genelge yayınlayıp üniversitelerde artık türban serbesttir diyen YÖK Başkanı bunun atadığı insan değil. Birdenbire başka konuları, başka gerekçelere bağlayarak tartışmayı deniyorlar. Bütün bunlar bize siyasetimizde dürüstlüğün, sadece mali konularda demiyorum, gerçek anlamda dürüstlüğün, güvenilirliğin en önemli sorun olduğunu bize gösteriyor. Siyaset adamının sermayesi sözünün güvenilirliğidir. Önemli olan söylediğinizin arkasında durabilmektir. Korkmamaktır, 'değiştim ben' deyip, gömleği çıkarmış gibi yapıp çıkarmamak değildir" dedi.
(MÜG-CC-ÖK-Y)