Çeyrek Tonluk Kadın Hastaneye Kaldırıldı
İzmir'de Çeyrek Tona Ulaşan Kilosu Nedeniyle Yatağa, Dört Duvara Mahkum Olan ve Sonunda Dayanamayıp, 'Beni Kurtarın' Diyerek İl Sağlık Müdürlüğü'ne Başvuran 56 Yaşındaki 9 Çocuk 11 Torun Sahibi Saadet Okutulmuş'un Arzusu Yerine Getirildi.
İzmir`de çeyrek tona ulaşan kilosu nedeniyle yatağa, dört duvara mahkum olan ve sonunda dayanamayıp, `beni kurtarın` diyerek İl Sağlık Müdürlüğü`ne başvuran 56 yaşındaki 9 çocuk 11 torun sahibi Saadet Okutulmuş`un arzusu yerine getirildi.
Şişmanlar Okulu`nun bulunduğu Ege Üniversite Hastanesi`ne yatırılan Okutulmuş, ``Şükür hastanedeyim. Buradan yürüyerek çıkmak istiyorum`` dedi. Yatak yüksek geldiği için çıkamayan Okutulmuş refakatçi çekyatında yatarken, Doç. Dr. Ahmet Gökhan Özgen, şişmanlığın temelinde genetik faktörlerin bulunduğunu, tetkiklerin sürdüğünü söyledi.
Kilolarının yemekle ilgisi olmadığını, hormon bozukluğu yüzünden aşırı şişmanladığını savunan Saadet Okutulmuş`un sevki İl Sağlık Müdürlüğü`nce sağlandı. Sevk haberini almasının ardından Altındağ`daki evinin merdivenlerinden sürünerek indiğini ve çocuklarının çabalarıyla hastaneye getirildiğini belirten Okutulmuş Ege Üniversitesi Hastanesi Dahiliye Kliniği`nde tedavi altına alındı. 5 yıl önce işçi emeklisi eşi Mecit Okutulmuş`u kaybeden, yaşları 19- 41 arasında değişen 9 çocuğu bulunan Saadet Okutulmuş, hastaneye geldiğinde de büyük zorluklar çektiğini söyledi. Ağırlığını kaldıracak tekerlekli sandalye bulunamayan, yatağın yüksek gelmesi yüzünden daha alçak olan refakatçi çekyatında yatan Okutulmuş, hastaneye yatırıldığı için mutlu olduğunu söyledi. Dizlerinde problem, hipertansiyon, kalp rahatsızlıkları bulunduğunu belirten Okutulmuş, aşırı yemek yediği dönemler olduğunu itiraf ederken, ``Şimdi yemiyorum`` dedi.
``ŞİŞMANLIĞIM AİLEDEN``
Urfa`da yaşayan kızkardeşinin de kendisi kadar olmasa da şişman olduğunu, en az 150 kilo geldiğini, bir oğlunun da kilosunun 100`ün üzerinde olduğunu belirten Okutulmuş, sorunun ailesel olduğunu söyledi. Doktorların her dediğini fazlasıyla yerine getirip iyileşerek ve yürüyerek eve dönmek istediğini belirten Okutulmuş, ``Hastanede de yerimden kalkamıyorum. O yüzden tuvalete de gidemiyorum. Sıkıntım büyük. Bana uygun bir tekerlekli sandalye bulunmasını istiyorum. Bu yatakta rahat değilim ama razıyım. Kilo verip, sağlık sorunlarımdan kurtulmak en büyük dileğim. Benim hastanede tedavi altına alınmamı sağlayanlara teşekkür ediyorum`` diye konuştu.
TARTAMADIKLARI İÇİN KİLOSU BİLİNMİYOR
EÜ Hastanesi Dahiliye Anabilim Dalı Öğretim üyesi Doç. Dr. Ahmet Gökhan Özgen, hastayı tartamadıkları için kilosunu da bilemediklerini belirtti. Hastayla ilgili tetkiklerinin sürdüğünü kaydeden Doç. Dr. Özgen şunları söyledi:
``Hastanın ailesinde de bu tip obez hastaların olması daha çok ön planda genetik zemini düşündürüyor. Ama tek kökenli değil. Büyük olasılıkla multifaktöriyel obezitesi var. Hipotroidi, yeme davranış bozukluğu var. Obezitenin getirdiği bazı komplikasyonlar var. Henüz diyabet gelişmemiş ama hipertansiyonu var. Eklem, solunum problemleri var. Yapmaya çalıştığımız şöy önce hastanın metabolizmasını düzeltmek. Şu anda yapılacak cerrahi ya da diğer yöntemler hasta için zarar verici olabilir. Önce metabolizmasını ve solunumunu rahatlatmamız gerekiyor. En azından yüzde 10`luk bir kilo koybıyla bunlarda düzelme olacağı bilinen bir gerçek. Buna uğraşmaktayız. Diğer risk faktörlerinin tedavisine uğraşmaktayız. Daha sonra daha ileri tedavi yöntemlerinden birini seçmeye çalışacağız. Operasyon şu an için bu hastada riskli. Ama gelecekte bu hasta için en uygun yöntem belirgin bir kilo kaybı sağladıktan, operasyona hazır hale geldikten sonra en uygun yöntem gibi duruyor. Tartamıyoruz. Hem yürüyemiyor, tartıya çıkamıyor, onu tartacak aletimiz yok. Baskül lazım. Şu an 200`ün üzerinde. En büyük hatalardan bir tanesi, bir süre koyup hastaya hedef belirlemektir. Genelde de bu hedefler uçuk hedefler oluyor. Bizim için önemli olan acil durumun düzeltilmesi için yüzde 5 ile yüzde 10`luk kilo kaybıdır. İlk hedef, diğer metabolik sorunların halledilmesidir. Ondan sonra başka bir hedef belirleyip tekrar o hedefe ulaşmaya çalışıyoruz. Bu hastaya `şu kadar zamanda şu kadar kilo verdiririz` diye bir hedefimiz yok, olmamalı da zaten. Genel durumu düzeldikten sonra önce balon yöntemini düşüneceğiz herhalde ama bu yöntemin parasını devlet ödemiyor.``
Nesrin COŞKUN/İZMİR, (DHA)