Çankırı: Çankırı'da Cumhuriyet Bayramı Kutlamaları

Cumhuriyet'in kuruluşunun 83. yıldönümü, Çankırı'da da coşkulu törenlerle kutlanıyor.

28 Ekim günü öğle saatlerinde başlayan törenler, akşam Cumhuriyet Halk Konseri ile devam etti. Vali Ali Haydar Öner, bu sabah makamında tebrikleri kabul etti. Saat 10.30'da Çankırı Atatürk Stadyumu'nda gerçekleştirilen törenlerde bir konuşma yapan Vali Öner, bölücü terörden irticai olaylara, Kıbrıs'tan Ermeni meselesine kadar gündemdeki konulara değindi.

Cumhuriyet'in zor şartlar altında kazanıldığını belirten Öner, "Esarete tahammül edemeyen Türk milleti, emsali görülmemiş bir mücadele sonucunda özgürlüğüne ve bağımsızlığına kavuşarak yeni bir devlet kurdu. Büyük Önder Atatürk, 28 Ekim 1923 akşamı çalışma arkadaşlarıyla biraraya gelerek, 'Yarın Cumhuriyeti ilan edeceğiz' dedi. Sonra Cumhuriyet'in nitelikleri; demokratik, laik, sosyal hukuk devleti olarak belirlendi. Ata'nın devrimleri Türkiye'yi aydınlattı" diye konuştu.

Büyük Atatürk'ün çağdaş uygarlık hedefi üzerine çıkma ilkesi doğrultusunda AB projesinin bugünlerde gündemde olduğunu, Çankırı'nın ise yakın gelecekte iş aranan değil, işçi aranan yer haline geleceğini kaydeden Vali Öner, "Çağdaş uygarlık seviyesi olarak görülen AB sürecinde ciddi güçlükler yaşamaktayız. Bunların başında Kıbrıs gelmektedir. Kıbrıs hepimizin meselesidir. Kıbrıs kaybedilirse, Türkiye Cumhuriyeti'nde yapacağı olumsuzluklar telafi edilemez. Aynı şekilde Ermeni meselesini de dost bildiğimiz ülkeler dayatmaktadır. Başta Fransa olmak üzere Ermeni dostları veya Ermeni oylarına talip olanlar, haksız kararlar alarak bunları dayatmaya çalışmaktadırlar. Bir diğer konu da bölücü terör meselesidir. Yıllarca bölücü terörü besleyen uluslar, bugünlerde Kuzey Irak'ta yeni bir devlet kurma peşindedirler. Değişik adlar ve kriterler başlığı altında bunları bize dayatmaktadırlar. Tüm bunlara karşı uyanık olmalıyız" dedi.

Türkiye'de saf ve temiz insanların inançlarının istismar edildiğini ve cemaatler adı altında ülkenin bölünmeye çalışıldığını ileri süren Öner, "En son ve en yüce din olan İslam, aklın ve bilimin ışığında kabul gören bir inanç sistemidir. Türkler'in en çok benimsediği bir dindir. İslamiyet; bilime, akla ve çağa uygun bir inanç sistemidir" diye konuştu. Yakın geçmişe kadar kravat takma, top oynama ve televizyon seyretmenin günah sayılması gibi safsatalarla İslamiyet'in yıpratılmaya ve yeni safsatalarla kadınların dünya nimetlerinden yararlanmasının engellenmeye çalışıldığını belirten Öner, milletin gerçeği görmeye başladığını söyleyerek, "Türkiye, İslam'ı en iyi yorumlayan ve en iyi uygulayan devlettir. Türkiye, ne Arabistan ne Afganistan ne de İran olmayacaktır. Türk milletinin kararlılığı bu konuda kendisini ortaya koymuştur. Bundan sonra daha bilinçli, daha duyarlı bir şekilde ortaya koyacaktır. Cemaatleşmenin İslami inanç sistemine bir yararı yoktur. Çünkü Türkiye Cumhuriyeti Devleti, laik bir devlettir. Laik devlet yerine, herhangi bir cemaatin inanç sistemini ortaya koymak bizi böler, yok eder. İnananları birbirine düşürür. Çok duyarlı olmalıyız" dedi.

Televizyon kanallarındaki magazin programlarının ulusal günlere olan ilginin azalmasına neden olduğunu ve bu programlarda toplumumuzun hiçbir kesimi tarafından tasvip görmeyen niteliksiz yaşam biçimlerinin özendirilmeye çalışıldığını belirten Vali Öner, "Bu yaşam biçimleri Türkiye Cumhuriyeti'nin saygın insanlarına örnek olmamalıdır. Çocuklarımızı, gençliğimizi Televole kültüründen uzak tutmalıyız. Televizyonlarımızın yayıncılıktaki sorumsuzlukları devam etmektedir. Buna karşı duracak olan bizleriz" şeklinde konuştu. Öner konuşmasının sonunda, "83. yılını kutladığımız Türkiye Cumhuriyetimiz'in 830. yılını da, daha nice yıllarını da sonsuza kadar kutlayacağız" dedi.

Haberler