"Bir Okul 1000 Gelecek" ve "Geleceğimize Bir Tuğla da Sen Koy" Kampanyaları

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, "Tarihin, medeniyetin, bu toprakların bize bıraktığı bir şey var, her zaman birinci ligde oynamak. Bizim ikinci ligde oynamak gibi bir lüksümüz de yok" dedi.

Şahin, Gaziantep Valiliği ve Milli Eğitim Müdürlüğü işbirliğiyle yürütülen,

"Bir Okul 1000 Gelecek" ve "Geleceğimize Bir Tuğla da Sen Koy" kampanyalarının tanıtımı dolayısıyla düzenlenen toplantıda, kendi çağına göre bilgi toplumu olmuş toplumların büyüdüğünü, yükseldiğini ve bunun içinden de çok farklı isimlerin çıkabildiğini gördüklerini belirtti.

Bir tercih yapmaları gerektiğini, ya içe gömülüp kapanacaklarını, "bizim kaderimizmiş" diyerek çekeceklerini ki böyle bir tercih hakları bile olmadığını düşündüklerini ifade eden Şahin, şöyle konuştu:

"Tarihin, medeniyetin, bu toprakların bize bıraktığı bir şey var, her zaman birinci ligde oynamak. Bizim ikinci ligde oynamak gibi bir lüksümüz de yok. Zaman zaman bu sıkıntıyı yaşıyoruz. Zaman zaman toplum olarak içimize kapanıyoruz, küçülüyoruz, mutsuz oluyoruz. Ama onu çok hızlı bir şekilde üzerimizden atıyoruz. O ölü toprağını üzerimizden atıp silkindiğimiz zaman kendi cevherimizi görüyoruz. İşte bu zaman, o zaman."

Şahin, batının bu kadar sarsıldığı, ne yapacağını bilmediği, Türkiye'nin 21. yüzyılın olacağının söylendiği bir dönemden geçildiğini, bu dönemi yönetebilmenin yolunun bilgi ve teknoloji çağını yönetmeyle ilgili olduğunu vurguladı.

Bilginin yönetilememesi, teknolojinin yakalanamaması halinde, bu dönemi yakalamanın ve yönetmenin mümkün olmadığını dile getiren Şahin, şöyle konuştu:

"Bunu hepimiz kabul ediyoruz. Bu kabulün içine baktığımız zaman bizim ülke olarak yaptıklarımız, şehir olarak yaptıklarımız ve bundan sonra yapacaklarımız...Bugün gelecekle ilgili bir yol haritası çizmemiz lazım. Ben bu salona girip konunun detaylarını bilmeyen bir vatandaş olsam, dinlediğim zaman derim ki 'ya bu son 10 yılda milli eğitim adına milletvekilleri ne yaptı, bu bakanlar ne yaptı- Burada hiç kimse bir şey yapmadı da mı daha hala 4 bin derslik açığı var' diye kafamdan sorarım.

Burada kim ne yaptı diye bakacak olursanız 3 rakam söyleyeceğim. 2003'te milli eğitime ayrılan pay Milli Eğitim Bakanlığı ve İl Özel İdaresi'nin ayırdığı toplam para 7.5 trilyon, 2008'de 77 trilyon, 2009 107 trilyon, 2010'da 108 trilyon. Son beş ayda sayın bakanımın bakanlığından sonra Gaziantep'te eğitime gelen para yaklaşık 55 trilyon. 17 trilyonu sayın bakanım Gaziantep'e gelirken

'elim dolu olsun' diye getirdiği para. Toplam para değil."

Şahin, Gaziantep'in aşırı göç aldığının doğru olduğunu ancak mazeret üreterek zaman kaybedilemeyeceğini, eğitim sorununu çözmenin tek yolunun herkesin kendi varlığını sorgulamasından geçtiğini ifade etti. Şahin, her şeyin doğup, büyüyüp, öleceğini, geriye bırakılacak tek şeyin eserler olduğunu vurguladı.

"Hiçbir zaman çok param olmadı. Her zaman sabit maaşla çalışan bir kardeşiniz oldum. Ama her zaman için o maaşımın içinde okutacağım öğrencim oldu, yardımlaşacağım akrabam oldu. Komşusu açken tok yatan bizden değildir anlayışıyla... Bu makamı Ankara'ya geldiği zaman otel tutarak maaşından ödeyen bir kardeşiniz oldum" diyen Şahin, bunun kendisi için milletvekilliğinden, bakanlıktan çok daha önemli olduğunu söyledi.

İnsanın vicdanının çok önemli olduğunu dile getiren Şahin, şunları kaydetti:

"Ben öbür dünyaya gittiğim zaman, biz hepimiz buna inanan insanlarız. 'Bu makamı nasıl kullandın, dünyadaki sınavı nasıl verdin' dediği zaman hepimiz kendi içimize, kendi vicdanımıza soracağız. O vicdanın sesi o kadar önemli bir terazi ki o teraziden eğer zaten geçebiliyorsak bu dünyadaki sınavımızı hakkıyla verebilmişizdir.

Eğitimde de ilk 6'da olabilme iradesi ve beyanını bu salondan çıkarmak ve bunun gereğini yapmak gerekiyor. Hepimiz gereğini yapmalıyız, ne gerekiyorsa. Şu ceketimizi satmamız gerekiyorsa satacağız. Gereğini yapmalıyız ki bugün bunu başarabilelim. Hem bu dünya için hem öbür dünya için bunu başarmamız gerekiyor. Yarınlar adına ülkemin geleceği adına bunu başardığım zaman 21. yüzyıl hepimizin olacak."

Şahin, Fransa'ya kızdıklarını, Sarkozy'ye herkesin tepki gösterdiğini belirterek, "Ama bu sözle olmaz. Fransa'nın yaptığı arabadan daha iyi araba yapacaksın kardeş. Fransa'nın yaptığı ürünlerden daha iyi ürün yapacaksın" diye konuştu.

Türkiye'nin artık emir alan, gündemi belirlenen bir ülke olmadığını, parasını yöneten, adamını ve bilgisini yöneten bir ülke haline geldiğine değinen Fatma Şahin, "Bu toplumun gelecek kaygısı hepimizin kaygısıdır. Yaşayan herkesin kaygısıdır. Bu kaygıyı hissettiğiniz için bugün çatı altında saatlerce dinlediğiniz için zaten bu iradeyi beyan ettiğiniz için ve bunun sonunda da hasat zamanının çok verimli olacağını, hem bu dünya için hem öbür dünya için hem Gaziantep hem ülkem için çok verimli olacağına inanıyorum. Çünkü hepinizi çok seviyorum, hepinize çok güveniyorum" diye konuştu.

- GAZİANTEP

Yerel Haberler