'Bayrak Yürüyüşü Öncesi ve Sonrası Tehdit Edildik'

VATANSEVER Kuvvetler Güç Birliği Derneği (VKGB) Genel Başkanı Taner Ünal, Mersin'de geçen yıl yapılan ve yaklaşık 80 bin kişinin katıldığı 'Bayrak Yürüyüşü' öncesi ve sonrası tehdit aldıklarını ileri sürdü.

VKGB Mersin Şubesi'nde, Şube Başkanı Mesut Sezer'le birlikte basın açıklaması yapan Genel Başkan Taner Ünal, bir kısım medya kuruluşlarının kendilerine saldırdığını, yapılan haberlerle yargının etki altında bırakılmaya çalışıldığını savundu. Bir linç girişimiyle karşı karşıya kaldıklarını da ifade eden Ünal, ''Radikal Gazetesi'nde çıkan Mersin ile ilgili haberlerde bizim Mersin'deki varlığımızı sonlandırarak, vatandaşlar arasında tesis ettiğimiz birlik ve dayanışmayı bozmak amacına yöneliktir. Oysa ki, derneğimiz Mersin'e huzur ve barışı getirdi. Bayrak rozeti bile takılamayan kent bir yılda bayrak şehri haline geldi. Biz Diyarbakır ve ilçelerinde bile örgütlendik. Çünkü biz Kürt ayırımcılığı yapmıyoruz. Güneydoğu'da düzenlediğimiz yürüyüşlerde 'Askere uzanan eller kırılsın', 'Her şey vatan için' sloganları atılıyor. Bunun neresi kötü? Dün polise taş atan çocuklar bizimle yürüyüşlerde bayrak sallıyor'' dedi.

Amaçlarının yok olmaya yüz tutan milli şuuru ve vatanseverlik düşüncesini yeniden ayağa kaldırmak olduğunu da dile getiren Ünal, ''Ancak, bunlar göz ardı edilerek bir sürü olayla derneğimizle bağ kurulmaya çalışılıyor. Mersin'deki bayrak yürüyüşü öncesi kendini 'derin devlet' olarak tanıtan ve halen bir bakanlıkta müfettiş olarak görev yapan H.B., geçtiğimiz yıl Mersin'de yaptığımız yürüyüşün yapılmamasını isteyerek tehdit etti. Ben de kendisine 'Türkiye'de derin devlet yoktur, sen olsan olsan Amerika'nın derin devleti olursun' dedim. Yürüyüşten 3 gün sonra birileri çok büyük bir olayın üzerimize yıkılacağını söyledi ve ardından Danıştay saldırısı oldu. Danıştay olayında katilin üzerinden derneğe ait kimlik çıkmamıştır, dernek adına verdiğimiz bir kimlik de yok zaten, buna rağmen ilk günden itibaren hedef gösterildik. 'Derneğin kimliği çıktı' diyenler, yarım saat sonra 'Hayır kimlik değil kartvizittir' dediler. Olayın CIA ve Pentagon oyunu olduğu bellidir ancak halen bizi bu olayla tanıtıyorlar'' diye konuştu.

MERSİN'İN YARISINI KÜRTÇÜ FEODAL GÜÇLER ELE GEÇİRDİ

Mersin köylülerinin durumunun içler acısı olduğunu öne süren Ünal sözlerini şöyle sürdürdü:

''Mersinli köylü bayrağa sığınmayı çaresi kalmayan bir insanın yaratanına sığınması gibi görmekte, ülkesini yönetenlerden ve devletten yardım beklemektedir. Mersinli isyan yerine Türk Bayrağı'na sarılmaktadır. Ancak ihanet odakları bayrağa yapışılmasını tehlikeli görmektedir. Vatandaşımız, esnafımız, çiftçimiz, köylümüz maruz kaldığı tehdit ve baskılarla evlerini, bahçelerini arazilerini PKK'nın maşalarına satmak zorunda bırakılmıştır. Son 10 yılda Mersin'in yarısından fazlası Kürtçü feodal güçlerin eline geçmiştir. Sayın Başbakan, '20 milyar dolar petrol kayıp ve bunları çalanlar vatanseverim, ulusalcıyım diyor' şeklinde bir açıklama yaptı. Bu petrolü çalanlar ve çalıştıranlar aynı Kürtçü feodal güçlerdir. Bunlar tüm siyasi partilere sızmıştır. Kim olduklarını herkes bilir. Bunlar vatansever değil, PKK'nın hamileridir. Üstelik bu rakam 20 milyar dolardan 2-3 kat daha fazladır. Petrolün büyük bölümü İran'dan kaçak girmektedir. Bunları yapanlar ve yaptıranlar PKK'nın işbirlikçisidir. 600 litrelik mazot deposu bulunan kamyonlar üretildi. Van'a direkt petrol kaçırılıyor. Kaçakçılar ciplerle geziyor, bu petrolün nasıl ve kimler tarafından paraya çevrildiğini herkes biliyor. Kürtçü feodal güçlerin tek amacı vardır ABD'nin güdümünde bir Türk soykırımı yapmaktır. Bu ülke insanın Türk-Kürt çatışmasına sokularak rant sağlanmasıdır. Nasıl Irak'ta bir milyondan fazla insan katledilmişse Türkiye'de de böyle bir dönemin hazırlıkları yapılmaktadır. PKK, Kandil Dağı'nda değil artık her yerdedir. Kürtçü feodal güçlerin amacı Türkiye'yi bölmek değil ele geçirmektir.''

ELİNE KİM SİLAH ALDIYSA ARKASINDA ABD VARDIR

Kuvayı Milliye Derneği için de sert eleştirilerde bulunan Ünal, bu kişilerin zararlı ve art niyetli fikirler taşıdığını söyledi. Bu derneğin yaptığı yemin töreniyle aslında vatana zarar verdiğine işaret eden Ünal sözlerini şöyle tamamladı:

''Bunlar vatanseverliği de milliyetçiği de basitleştirdiler. 'Türk anadan babadan doğma', 'Ölürüz, öldürürüz' gibi tabirler çok yanlıştır. Silah ve Kuran üzerine yemin olmaz. Git yeraltı örgütü kur o zaman dernekle ne işiniz var. Bu ülkede Cumhuriyeti koruyan savcılar vardır. Bırak, Cumhuriyet Savcıları karar versin, vatan hainlerinin cezasına. Bu ülkede kimin elinde silah varsa altında ABD vardır. Çünkü ABD iç çatışma doğurabilecek her hadisenin arkasındadır. Biz, bu adamlarla fikrimiz uyuşmadığından derneğimizden ihraç ettik bunları. Gidip dernek kurmuşlar, o da bizi ilgilendirmez ve bağlamaz."

Tayfun TUNA/MERSİN, (DHA)

Haberler