Baykal'dan Milliyetçilik Vurgusu

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, bir süredir Türkiye'nin ulusallaştırma sürecinin bırakılarak yerine ayrıştırma sürecinin tezgahlandığını belirterek, milliyetçiliğin Türk toplumunun çimentosu olduğunu söyledi.

Türkiye'nin bütünlüğünü korumasının öneminin altını çizen Baykal, "Bizim milliyetçiliğimiz başkalarına husumet duyan bir milliyetçilik değildir" dedi. CHP Genel Başkanı Baykal, Hilton Otel'de Ulusal Güvenlik Stratejileri Araştırma Merkezi (TUSAM) tarafından düzenlenen ''Türk Jeopolitiği ve Türkiye'nin Yeni Ufukları'' konulu paneline katıldı. Panelin açılış konuşmasını yapan Baykal, Türkiye'nin stratejik konumunun önemine dikkati çekerek milliyetçilik vurgusu yaptı. Cumhuriyetle birlikte başlayan ulusallaşma sürecinin bir kenara bırakılarak Türkiye'ye ayrışma sürecinin dayatıldığını belirten Baykal, "Bu bazen demokratikleşmenin gereği olarak öne sürülüyor, bazen PKK'nın denediği gibi silah gücüye bazen de AB adına yapılıyor. Türkiye ulusal bütünlüğüne içinden geçilmekte ola kritik ortamda özenle sahiplenmeli ve ulusal yararlarına uygun olmayan politikalar karşısında kararlılıkla dik durması gerekir. Türkiye ulusal yararları konusunda teslimiyete sürüklenirse bunun çok tehlike bir domino etkisiyle bir zincirleme teslimiyet sürecini beraberinde getirmesinden kaygı duyuyoruz" diye konuştu. Bu bağlamda Kıbrıs konusunun da çok önemli olduğunu vurgulayan Baykal, Kıbrıs'ta sergilenecek direncin sadece Kıbrıs için değil Türkiye'nin varlığı için de sergilenmesi gereken bir direnç olduğunu söyledi. "Artık gelinen noktada ortaya çıkmıştır ki Kıbrıs'ta iki ayrı millet, iki ayrı din, iki ayrı siyasi oluşum vardır. Bunu yok saymak mümkün değildir. Yapılması gereken çok nettir, fiili durumu hukuki duruma dönüştürmek konusunda kararlılık gösterilmesidir." diyen Baykal artık hayallere dayalı politika yürütmek yerine gerçeklere dönülmesi gerektiğini kaydetti. Baykal, bu konuda hakkına sahip çıkamayan bir Türkiye'nin her türlü baskıya davetiye çıkaracağını dile getirdi. Kıbrıs konusuyla bağlantılı dondurulan AB ilişkilerine de değinen Baykal şöyle konuştu:

"Gerçekleşmeyecek bir umuda, temelsiz bir hayala dayalı olarak, koca bir milletin politika götürmesi çok ciddi bir yanlıştır. Böyle bir yanlışa artık sürüklenmemeliyiz. Almanya Başbakanı Merkel, bu konuda doğruyu söylüyor. Bir rahibin kızı olarak yetişmiş bir siyasetçi olarak dürüstçe, bu konuda açık konuşmayı kendisine ilke edinmiş bir siyasetçi olarak doğruyu söylüyor. O, 'Türkiye 50 yıl sonra AB ile ancak bugünkünden ileri bir ilişki kurabilir' dediği halde, bizim hala o yanlış söylüyormuş, bilmiyormuş gibi 'tam üyelik için çalışıyoruz' diye kendimizi aldatmaya çalışmamızın kabul edilebilir tarafı olabilir mi? AB konusunda artık gerçeklerle yüzleşme zamanı kendisini dayatmıştır.'' Başımız dik, kimseden korkmayacağız, çekinmeyeceğiz, kendi kabuğumuza kapanmayacağız. Biz kimseden korkmuyoruz, onlar bizden korksunlar. Dünyanın her kesimiyle iyi ilişkiler kuracağız Rusya ile de Avrupa ile de ABD ile de Çin ile de Hindistan ile de Ortadoğu ülkeleriyle de''.

CHP Genel Başkanı Baykal, Türkiye'de uluslaşma süreci bırakılarak ayrıştırma sürecinin tezgahlandığını belirterek, "İçimize fitne sokulmasın izin vermeyeceğiz. Milliyetçilik Türk toplumunun çimentosudur. Bu bizi biz yapan temel değerimizdir.Bizim milliyetçiliğimiz hiçbir zaman başkalarına husumet duyan bir milliyetçilik olmamıştır. Biz düşmanlıklara hedef olduk bu coğrafyada. Varlığımızı ortadan kaldırmak için yapılmadık şey kalmadı. Milliyetçilik bizim kimliğimizdir.Biz milliyetçiliğimizle dayanışmamızı en alt düzeylerden en yukarı düzeylere çıkarıyoruz. Hiçbir etnik, inanç ayrıştırması yapmadan bu topraklarda yaşayan insanları, kader ortaklığı içinde birleştirecek bir anlayış ortaya koyuyoruz. Bu saygıdeğer bir milliyetçiliktir. Bu milliyetçilik bizim onurumuzdur, gururumuzdur, bununla iftihar ediyoruz" şeklinde konuştu.

Panelin açılışında konuşan Türk Metal Sendikası Genel Başkanı Mustafa Özbek ise hükümetin Kuzey Irak politikasını eleştirdi. Özbek, PKK terörünün ortadan kalkmasının önündeki tek engelin siyasi irade olduğunu belirterek, terör örgütü elebaşına 'Sayın' diyen bir Başbakan olduğu sürece bu konuda birşey beklenilmemesi gerektiğini söyledi. Özbek, ayrıca Başbakan Tayyip Erdoğan ve onun gibi düşünen bir kişinin cumhurbaşkanı olmasının Türkiye'nin intiharı olacağını ileri sürdü.

(SC-MAY-ÖK-Y)

Haberler