AKUT sorumlusu Öngören: Depremde mutlaka tutunarak korunun
ARAMA Kurtarma Derneği (AKUT) Seminer Birimi Sorumlusu Murat Harun Öngören, depreme karşı eşyaların sabitlenmesinin önemli olduğunu belirterek "Biz sandık ve masa gibi hiçbir şeyin içine, altına girilmesini önermiyoruz.
ARAMA Kurtarma Derneği (AKUT) Seminer Birimi Sorumlusu Murat Harun Öngören, depreme karşı eşyaların sabitlenmesinin önemli olduğunu belirterek "Biz sandık ve masa gibi hiçbir şeyin içine, altına girilmesini önermiyoruz. Çünkü bu yanında bambaşka riskleri getiriyor; dolayısıyla ağırlık merkezi yere yakın bir eşyanın önü ya da yanı. Soruyorlar bize, 'buzdolabının önü ya da yanı olur mu?' Oysa buzdolabı dışı metal, içi bir köpük yapı, darbeyi aldığı zaman paramparça oluyor. 'çök-kapan-tutun' yapın, 'yat-korun-tutun' yapın; ama mutlaka tutunarak bu eylemi gerçekleştirin. Çünkü tutunmazsanız hedefi küçülttüğünüz satıhlar sizden uzaklaşıyor; buradaki temel mantık bu" dedi.
TBMM Depremlere Karşı Alınabilecek Önlemleri Araştırma Komisyonu'nda sunum yapan AKUT) Seminer Birimi Sorumlusu Murat Harun Öngören milletvekillerinin deprem anında oluşturulacak yaşam üçgenine ilişkin sorularını yanıtladı. Öngören deprem anında önemli olan şeyin tutunmak olduğunu vurgulayarak "Ayda Bebek önemli bir örnek, 91'inci saatte kurtarıldı. Fakat yine, 99 depremi sonrası anlatılarda biz "yaşam üçgeni, yaşam üçgeni" denilen ve sanki elle kurulabilecek, 2 malzemeyi yan yana getirdiğinizde oluşabilecek alanlar gibi bir lansman üzerinden toplumun bu bilgiye sahip olduğunu gördük. Şimdi, sadece bulunduğumuz binanın sarsıntı sırasında üst katmanı çökmüyor, bulunduğunuz alt katman da hareket ediyor. Yani o yassı kadayıf dediğimiz modele bina dönerken sizin "Üstten gelecek, ben o zaman bir şeyin altına gireyim, içine gireyim, yanında olayım." gibi bir şansınız yok. Çünkü alt zemin de hareket ediyor dolayısıyla siz bir yapının içinde yuvarlanıyorsunuz. Binanız yapı yönetmeliklerine uygun yapılmış ise eşyalarınız sabitlenmişse, zemin etüdünüzü biliyorsanız yani bu alanla ilgili her donanımız tamamsa o zaman yapacağınız şey ağırlık merkezi yere yakın cisimlerin önünde ya da yanında yat, korun, tutun ya da çök, kapan, tutun uygulaması yapmak. Şimdi burada önemli olan hedefi küçültmek. Çünkü yaşam boşluğu o anki binanın çöküş modeli çok farklı. Dolayısıyla siz eşyalarınızı sabitlerseniz yaşam boşluklarının oluşma ihtimalini artırıyorsunuz. Ama özellikle yaşam üçgeni gibi bir kavram olmuyor. Sandık ve masa dediniz, biz herhangi bir şekilde hiçbir sathın içine, altına girilmesini önermiyoruz. Çünkü bu yanında bambaşka riskleri getiriyor. Dolayısıyla ağırlık merkezi yere yakın bir eşyanın önü ya da yanı. Buzdolabı metal bir aksam. Vatandaş bize soruyor, diyor ki: "Buzdolabının o zaman önü ya da yanı?" Oysa buzdolabı dışı metal, içi bir köpük yapı, darbeyi aldığı zaman paramparça oluyor. Ağırlık merkezi yere yakın objelerse oradaki "stop" vazifesini tamamen yerine getiren yapılar. Uzun yıllar şu tartışıldı: Yat, korun, tutun mu doğrudur, çök, kapan, tutun mu doğrudur? Açıkçası, siz o saniyede bunu nasıl yapacağınıza karar vermek zorundasınız, hızlı davranmak zorundasınız. Bakınız, bizim faylarımız -uzmanların alanına girmek istemem ama- yeryüzüne çok yakın alandalar. Yani bizde yerin 7 kilometre altında fay kırabiliyor ve sarsıntı çok hızlı, rezonans çok hızlı yüzeye geliyor. Sizin bu saniyelerle ölçülen süreçte hızlıca bir yerde hedefi küçültmeniz gerekli, çök, kapan, tutun yapın, yat, korun, tutun yapın ama mutlaka tutunarak bu eylemi gerçekleştirin. Çünkü tutunmazsanız hedefi küçülttüğünüz satıhlar sizden uzaklaşıyor; buradaki temel mantık bu" diye konuştu.
'DEPREM ÇANTASI DİYE BİR İSİM YOK'Murat Harun Öngören deprem sırasında kullanılacak acil durum çantasının her evde bulunması gerektiğini bildirerek şöyle konuştu: "Deprem çantası noktasına gelince bizim bu sahada çok karşılaştığımız bir şey. 4 kişilik bir aileyi 1 bebek, 1 genç, anne ve baba olarak ele alalım. 72 saat yani 3 güne yetecek yemek, hijyen ihtiyacı ve su bulundurduğunu litre hesabıyla hesapladığınızda yerinden kalkmayan bir çantaya dönüşüyor bu. Yani acil durum o da, deprem çantası diye de bir isim yok ayrıca, depreme karşı bir çözüm değil; çanta acil durum çantası. Hızla alıp çıkacağınız bir çanta hazırlamanız gerekli. Her evde bunu takip etmemiz gerekli. Okullarda belki de öğretmenlerin sömestr tatilinde vereceği bir ödev olmalı bu. Basit bir çanta hızla alıp çıkabileceğin, içinde olacakların listesi AFAD'ın web sayfasında var, AKUT'un web sayfasında var, burada tekrar sizlere anlatıp başınızı şişirmek istemeyiz. Bu çantalar oluşturabilir. İhtiyaç sahipli çocuklar için yine bir proje başlatılabilir mi? Seferberlik yapalım hep beraber, araştıralım. Ülkemizde önemli kuru m ve kuruluşlar, insanlar destek olsunlar, bu çanta olayını çözelim, bir acil durum eylem planı oluşturmalarını sağlayalım ailelerin, bakın yok. Nerede buluşacağız, nasıl buluşacağız bunlara dair fikirlerimizin olması gerekli, AFAD çok uğraşıyor, AKUT çok uğraşıyor bunlara eğilmek gerekli diyorum."ACİL DURUM ÇANTASINDA OLMASI GEREKEN MALZEMELERAFAD'ın internet sitesinden yer alan açıklamaya göre, bir Afet ve Acil Durum Çantasında olması önerilen malzemeler şöyle sıralandı:Bir kişiye üç gün yetecek kadar su, bir kişiye üç gün yetecek miktarda bozulmaya dayanıklı gıda, pilli radyo, el feneri, ekstra pil, ilk yardım çantası, yardım çağırmak için düdük, mevsime uygun temiz giysi, konserve açacağı da içeren çok amaçlı çakı, çöp poşeti, önemli evraklar, kişisel hijyen malzemeleri ve düzenli kullanılan ilaçlar.