Haberler

22 Mart Dünya Su Günü

Jeoloji Mühendisleri Odası Adana Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Meltem Akdoğan, Bir Kişinin Günlük Su Tüketim Oranının 2-3 Litre Olduğunu, Evde İse Bir Günde 20 İla 300 Litre Arasında Su Tüketildiğini Belirterek, Küresel Isınmanın Bu Hızla Gitmesi Halinde Su Savaşlarının Çıkabileceğini Söyledi.

Jeoloji Mühendisleri Odası Adana Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Meltem Akdoğan, bir kişinin günlük su tüketim oranının 2-3 litre olduğunu, evde ise bir günde 20 ila 300 litre arasında su tüketildiğini belirterek, küresel ısınmanın bu hızla gitmesi halinde su savaşlarının çıkabileceğini söyledi.

Akdoğan, "22 Mart Dünya Su Günü" dolayısıyla yaptığı açıklamada, insan bedeninin yüzde 60-70'ini oluşturan suyun, insanlığın bugünkü ve yakın gelecekteki en büyük sorunlarından birini oluşturduğunu ifade etti. Suyun insanlık tarihinde çok özel bir yer edindiğini ve insan kültüründe hep önlerde yer alduğını belirten Akdoğan, hemen her toplumun yerleşimlerini suya erişebileceği yerlerde kurduğunu, zaman içinde doğal süreçlerle değişen su bolluğu ya da kıtlığına karşı göçlerin ve savaşların yaşandığını kaydetti. Dünyada su kaynaklarının düzensiz dağıldığını ve sınır tanımadığının görüldüğünü, dünya nüfusunun yüzde 43'ten fazlasının ortak su havzalarında yayılmış olduğunu belirten Akdoğan, "Dünyadaki 261 havza ülke sınırlarını aşmaktadır. Bu yüzden farklı toplumlar ve devletler paylaşım konusunda sık sık karşı karşıya gelmiştir. Tarih boyunca su sorunu ve savaşlarını görmekteyiz. Bugün de su savaşlarından söz edilmesinin önemli nedenleri vardır. Dünyada kişi başına düşen su tüketimi ortalaması 7 bin 600 metreküp ve Afrika ortalaması 7 bin metreküptür. Uzmanlara göre kişi başına bin 700 metreküpten az bir tüketim yetersiz sayılmaktadır" dedi.

Bir kişinin günlük doğrudan su tüketiminin 2-3 litre ve evsel kullanımının 20-300 litre arasında değiştiğine dikkat çeken Akdoğan, şunları kaydetti:

"Kişi başına su tüketimi her 20 yılda bir ikiye katlanmaktadır. Nüfus artış hızının iki katı bir hızla. Buna karşın, evlerde ve belediyelerde tüketilen su, toplamın yalnızca yüzde 10'unu oluşturmaktadır. Endüstri ise toplam tatlı su tüketiminin yüzde 20-25'ini almakta. Asıl tüketim ise tarımda olup, yüzde 65-70'tir. Oysa, dünyadaki suyun yüzde 97.5'i tuzlu su ve okyanuslarda. Kalan yüzde 2.5'i de yalnızca yüzde 0.5'i kullanılabilir, ulaşılabilir durumdadır. Bugünkü dünya nüfusunun beşte biri, 1.2 milyar kişi suyun yetersiz olduğu yerlerde yaşamaktadır. 500 milyon kişi de bu durumun eşiğindedir. 1.6 milyar kişi ise ekonomik nedenlerle suya ulaşamamaktadır. Yetmezmiş gibi, küresel ormansızlaştırma, sulak alanların kurutulması, akarsulara pesitisit ve gübrelerin boşalması ve küresel ısınma gibi temiz su varlıklarının üzerine ağır yükler yüklemektedir. Kıyı akiferleri tuzlanmakta, akarsular kirlenmekte, yer altı suları tükenmekte ve sulak alanlar kurumaktadır." Dünyadaki yararlanılabilir tatlı su miktarının 2 bin yıldır değişmediğini, yararlanılabilecek tüm su miktarının yerküredeki suyun yüzde 0.5'i kadar olduğunu vurgulayan Akdoğan, "Oysa, bu süre içinde dünya nüfusu 33 kez artmıştır. Gelecek 25 yılda dünya nufusunun yüzde 35 artacağı tahmin edilmektedir. Dünya Bankası ve Birleşmiş Milletler'in öngörüleri 2025'te dünyada bugünkünden 2.5 milyar daha çok insan yaşayacağı ve su gereksiniminin sağlanabilen sudan yüzde 56 daha çok olacağı yönündedir. BM raporlarına göre Avrupa'da yılda 11 milyar dolarlık dondurma yeniyor. Oysa, bütün dünya insanlarına temiz su ve güvenli kanalizasyon sistemi sağlayabilmek için yıllık 9 milyar dolar harcamanın yeteceği hesaplanıyor. Kötü kaliteli suların içilmesinden ötürü dünyada her yıl çoğu çocuk 5 milyon insan ölmektedir. Yine kirli sulardan dolayı günde 3 bin çocuğun öldüğü bilinmektedir" diye konuştu.

(FK-MT-Y) 21.03.2008 17:49 TSİ

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Yerel

Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title