Van: Milletvekili Çömez'den AB ile İlgili Açıklamalar
Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Balıkesir Milletvekili Turhan Çömez, Türkiye-ab İlişkilerinin Kısa Vadede Mutlu Bir Şekilde Sonuçlanacağına İnanmadığını Belirterek, "Evet, AB İlişkileri Yürümeli Ama Türkiye'nin Ulusal Çıkarları Adına Yapabilecek Bağlantılar ve Yüzünü Çevireceği Kapıların Olması Gerekir" Dedi.
Adalet ve kalkınma Partisi (AK Parti) Balıkesir Milletvekili Turhan Çömez, Türkiye-AB ilişkilerinin kısa vadede mutlu bir şekilde sonuçlanacağına inanmadığını belirterek, "Evet, AB ilişkileri yürümeli ama Türkiye'nin ulusal çıkarları adına yapabilecek bağlantılar ve yüzünü çevireceği kapıların olması gerekir" dedi.
Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) tarafından Kültür Merkezi'nde düzenlenen 'Yeni dünya düzeninde Türkiye'nin yol haritası' konulu konferansa katılan AK Parti Balıkesir Milletvekili Turhan Çömez, öğrencilere "Geçmişten geleceğe Türkiye" ve "Türkiye'yi bekleyen tehlikeler" ile ilgili konuşma yaptı. Konuşmasına başlamadan önce siyasi kimliğini dışarıda bırakarak, partinin görüşlerinden ziyade yaptığı gezi ve incelemeler neticesinde elde ettiği görüş ve tecrübeleri aktarmak için geldiğini ifade eden Çömez, Türkiye'nin vizyonunun AB'ye kilitlendiği ancak, ülkenin AB dışında da vizyonu olması gerektiğini belirtti. Türkiye'nin ulusal çıkarları adına yapılabilecek bağlantılar ve yüzünü çevireceği kapıların olması gerektiğini aktaran Çömez, ama ne yazık ki Türkiye'nin hep AB'nin işleyişine yönelik çalıştığını kaydetti. Türkiye'nin komşularında sistematik gelişmelerin var olduğuna dikkat çeken Çömez, "Eğer Türkiye sadece AB vizyonu ile hareket ederse, önümüzdeki 10 yılda hareketli günler geçirecek. Biz dayatmalarla bir hayli sorun yaşayacağız. Kulağımızı Brüksel'e ve AB'nin o dönem başında bulunan ülkenin başkentine çevirip, acaba rahatsızlık ve endişe verici bir haber gelecek mi? Acaba döviz düşecek, dolar yükselecek mi? Kaygısıyla hayatımızı idame ettireceğiz. Oysa Türkiye bunların dışında da kendi gücünü ve imkanlarını değerlendirmelidir" dedi.
AB'nin iyi niyetli olduğuna inanmak istediğini ancak AB'nin Türkiye'ye yaptığı dayatmalara bakınca endişelerinin arttığını kaydeden Çömez, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Ben merak ediyorum. AB Türkiye'nin Fırat ve Dicle nehirleriyle neden bu kadar ilgileniyor. AB neden ısrarla Lozan Antlaşması'nda olmayan bazı etnik grupları varmış gibi gösterip, bunlar üzerinden siyaset yapıyor. Mesela Fırat ve Dicle ile ilgili AB'nin getirdiği bazı hükümler var. Ama Bulgaristan, Yunanistan ve Türkiye'yi ilgilendiren Meriç, Arda ve Tunca nehirleriyle ilgili bu üç ülkenin de sorunları var. Her yıl su baskınları, taşkınlar yaşanır ve ülkemiz bundan ciddi olarak mağdur edilir. Ama bugüne kadar AB'nin bu konuyla ilgili herhangi bir yazısını görmemişiz. Bizim çevre, eğitim, üniversite ve sağlık sorunlarımız neden AB tarafından eleştirilmiyor. Eğer bunlar medeniyet projesiyse bizim buradaki eksiklerimizi de eleştirmeli ve hakikaten bizi bir ortak olarak bünyesine alacaksa bunları da ele almalı ve değerlendirmelidir. Ama AB'nin bugüne kadar yaptığı dayatmalara bakın. Israrlı bir şekilde sözde Kürt sorunundan bahseder. Bir takım etnik grupları tahrik eder. Özellikle sözde Ermeni soykırımı iddialarını tanımamız için sürekli tahriklere maruz bırakır. Bir de hiç vazgeçmeyecekleri Güney Kıbrıs Rum kesiminin tanınması ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile ilgili bazı talepleri var. Ben açıkçası AB ile ilişkilerimizin kısa vadeli mutlu bir şekilde sonuçlanacağına inanmıyorum. Evet AB ilişkileri yürümeli ama Türkiye'nin ulusal çıkarları mutlaka ve kesin olarak gözetilmeli ve o şekilde yürümeli diye düşünüyorum."
Çömez, Irak'a giderek bir takım çalışmalar yaptıktan sonra 1 Mart tezkeresine 'Red' oyu verdiğini söyledi. Tezkereye 'Evet' oyunu veren arkadaşlarına da bu sürecin yanlış olduğunu söylediğini ifade eden Çömez, "Ben red oyumu bu şekilde verdim. O zaman bazı arkadaşlarımız bana bu kararın çok hatalı olduğunu söylediler. Aradan geçen yıllar gösterdi ki verilmiş kararın doğru olduğu ortaya çıktı. Burada neyin yanlış neyin doğru olduğunu zaman gösterecek. Ama biz bir perspektif sunmaya çalışıyoruz. Bir gözlem ortaya koymaya çalışıyoruz" şeklinde konuştu.
Öğrencilerle karşılıklı soru cevap şeklinde geçen konferansa YYÜ Rektörü Prof. Dr. Yücel Aşkın, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Hasan Ceylan ve Prof. Dr. Fuat Doğu ile çok sayıda öğretim üyesi ve görevlileriyle öğrenciler katıldı.