AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan'dan açıklama

Ak Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan'dan açıklama

"Terörle mücadele kapsamında gözaltı sürelerini üç yıla uzatılmasını revize ederek, bir yıla indiriyoruz. Kamu personeli ihracıyla ilgili üç yıl olan teklifimizi bir yıla indiriyoruz"

ANKARA - AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan, "Terörle mücadele kapsamında gözaltı sürelerini üç yıla uzatılmasını revize ederek, bir yıla indiriyoruz. Kamu personeli ihracıyla ilgili üç yıl olan teklifimizi bir yıla indiriyoruz" dedi.

AK Parti Grup Başkanvekili Turan, TBMM'de basın toplantısı düzenledi. Turan, torba yasa diye ifade edilen 25 maddelik teklife başlayacaklarını belirterek. 25 maddelik kanun teklifinde Olağanüstü Hal diye değerlendirilen üç madde olduğunu hatırlattı. Turan, "Üç teklifte TMSF'nin kayyım yetkilerinin üç yıl daha uzatılması, terörle mücadelede tutukluluk ve gözaltı sütrelerinin üç yıl daha uzatılması ve kamu personelinin ihracında tanınan hakların üç yıl daha uzatılması gündemdeydi. TMSF'nin kayyım yetkilerinin üç yıl daha uzatılması var. Terörle mücadele kapsamında gözaltı sürelerini üç yıla uzatılmasını revize ederek, bir yıla indiriyoruz. Kamu personeli ihracıyla ilgili üç yıl olan teklifimizi bir yıla indiriyoruz" değerlendirmesini yaptı.

Turan, çift maaş ile ilgili soruya, "İki maaş alma hakkı çok özel durumlarda olan insanlarımız var. İkiden fazla maaş alma hakkı yok diye biliyorum, Kanunun ifadesi bir maaş almasıdır" ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 'din istismarına müsaade etmeyeceğiz' sözlerine ilişkin olarak Turan, "Bu ülkede FETÖ tecrübesinin yaşanmaması hepimizin görevi. Bu ülkede İslami dernekler, cemaatler olacak. Ancak buru devlete dayatan, kendi içerisindeki sistemi devlet sistemini bozar hale getiren bir anlayış haline getirmemek gerekiyor. FETÖ İslami çalışmalar yaptığı iddia ettiği zamanlar ortaya koyduğu performansı ile sonraki dönemde devletin içinde paralel yapılanması bambaşka şeyler" şeklinde konuştu.

Turan, HDP'li Ömer Faruk Gergerlioğlu kararına yönelik olarak ise, "Anayasa mahkemesi kararından sonra yargının kendi işleyişi içinde tekrar göreve gönderen de kendisidir. Aslında, Türkiye'de yasama, yürütme, yargının farklı çalıştığını, kuvvetler ayrılığı olduğunun en güzel örneklerden bir tanesidir. Meclis daha önceki tarihte mahkeme kararını okumuştur" diye konuştu.