Haberler

Gül: ABD'nin Teklif Ettiği Parayı Almadık

Dışişleri Bakanı Gül, ABD'nin Teklif Ettiği Parayı Seçim İstismarı Olabileceğini Düşündükleri İçin Almadıklarını Söyledi.

Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, ABD'nin teklif ettiği parayı seçim istismarı olabileceğini düşündükleri için almadıklarını söyledi.

Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki, Melikgazi Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç, AK Parti Kayseri milletvekili Taner Yıldız ve beraberindeki heyet ile Kayseri Beştepeler Kır Kahvesi'nde vatandaşlarla bir araya geldi. Mesire alanında piknik yapan vatandaşları ziyaret eden Gül ve beraberindekiler, daha sonra Kayseri Evi'ne geçti. Abdullah Gül, piknik yapan Coşkun ailesinin sofrasına konuk olarak çay içti ve yemek yedi.

Basın mensuplarını sorularını cevaplayan Abdullah Gül, Cumhuriyet tarihinde ilk defa bir hükümetin 4.5 senedir işbaşında olduğunu ifade ederek, "İlk defa böyle bir istikrar dönemi geçirdik. Cumhuriyet tarihine baktığımızda, Atatürk hükümetleri tek parti hükümetleridir, istikrar sağlanmıştır ve ilk kalkınmamızı yapmışızdır. Menderes iktidarına baktığımızda tek parti iktidarıdır, daha sonra Süleyman Demirel ve Turgut Özal hükümetlerinde kalkınma olmuştur. Ama Cumhuriyet tarihimizin en büyük kalkınması,

ekonomik büyümesi, yüzde 7.8'lere varan oranla AK Parti iktidarı döneminde olmuştur. Türkiye nüfusunun yarısı 35 yaşının altındadır. 35 sene sonra nüfusumuzun yarısı tek rakamlı enflasyonu görmüştür. Faizleri, enflasyonu düşürdük. En çok bildiğimiz kelimeler zam ve enflasyon canavarı idi. Canavar ile ilgili karikatürler çizilirdi. Bunları kaldırdık. Dünyanın her tarafını dolaştık. Eskiden Türkiye ili ilgili kötü haberler çıkarken şimdi hep iyi haberler çıkıyor. Üstelik bütün bunlar yaşanırken yanı başımızda

çok büyük bir savaş, Irak Savaşı oldu. Bu savaş bütün dünyanın altını üstüne getirdi. Irak'ı cehenneme çevirdi. Bütün bunlar olurken Türkiye ekonomik kalkınmasını yaptı. Demokratikleşmesini sağlamlaştırdı. Köklü reformlar yaptı ve dünyanın gözdesi oldu. Türkiye'de sessiz devrim gerçekleşiyor dediler" açıklamasını yaptı.

Kıbrıs politikaları hakkında da konuşan Gül, "Bütün bunlar olurken yine dış politikada Kıbrıs'ta da çok önemli şeyler yaşandı. Bunun altını çizmek istiyorum çünkü muhalefet çok ucuz, çok basit ve milleti kandırıcı işler yapıyor. AK Parti iktidarında Kıbrıs'tan 1 metrekare toprak verilmedi, 1 asker çekilmedi. Kıbrıs'ta kişi başına düşen milli gelir 4 bin 800 dolarken şimdi 11 bin 200 dolara çıktı. İşte Kıbrıs böyle kazanıldı. Her 2 kişiden birinin arabası var, herkesin cep telefonu var. Şimdi 'Kıbrıs

satıldı' diyenlere, Kıbrıs politikamızı tenkit edenlere bunu soruyorum. Eskiden Kıbrıs'a 1 tane yabancı devlet adamı gelmezdi. Kıbrıs Cumhurbaşkanı sadece Birleşmiş Milletler'e giderdi. Şimdi bütün devlet adamları Kıbrıs ile görüşüyor. Yeni üniversiteler yapıldı. Meydanlarda 'Kıbrıs satıldı' diyenlere sormak istiyorum. Kıbrıs nasıl satıldı? Son günlerde maalesef dış politikada yalan ve iftira içerikli konuşmalar başladı. Dış politikada hamaset çok yanlıştır. Dış politikada soğukkanlı hareket etmek

gerekir. Söyledikleri şeylerin hepsi yalandır. Sözüm ona biz ABD ile kağıt imzalamışız da, 'Irak'a girmeyeceğiz' diye söz vermişiz. Tamamen yalandır. Devletin arşivleri ortadadır. Savaşın ne olduğunu bilmeyenler seçim kampanyasını savaş malzemesi yaptı. Şehit olan çocukların acısını hissetmeyenler sorumsuzca davranıp kanla, silahla, savaşla seçim kampanyası yürütmeye çalışıyor. AK Parti hükümeti her şehidin her gazinin acısını yüreğinde hisseder. Öcalan'ın idamı konusunda sayın Bahçeli'nin söylediklerini

kendisine hiç yakıştıramadım. Söylediği şeyleri çok üzüntü ile takip ettim. Sözüm ona Öcalan'ın idamını önlemişiz. Sanki biz o zaman iktidardaydık. Sanki İmralı'daki mahkeme Öcalan'a idam kararını verdiğinde biz iktidardaydık. İmralı'da mahkeme idam kararını verdiğinde iktidarda kimler vardı? Açın meclis zabıtlarına bakın. Böyle siyaset olmaz. Böyle millete hizmet olmaz. Yalanla dolanla seçim kazanılmaz. Hala onun suçluluğunu hissediyorlar. Gördüğüm kadarıyla Erzurum'da böyle ip fırlatıyorlar. O zaman

Türkiye'de, piyasada ip yok muydu. Onun için bunları Devlet Bahçeli'ye yakıştıramadım" şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin seçim yasaları ile hiçbir ilgisinin olmadığını belirten Gül, "Cumhurbaşkanı nasıl seçilir Anayasa'da yazılmış. Biliyorsunuz, Anayasa 1980 ihtilalinden sonra yapıldı. 3 tane cumhurbaşkanı bu kriterlere göre seçilmiş. Şimdi birinci turda benim seçilme ihtimalim çıktı. Çıktıktan sonra bütün bunlar oldu. Bundan önceki 3 cumhurbaşkanı da 3. turda seçilmiş. Ne yazık ki Türkiye'de bazı çevreler benim cumhurbaşkanı olmamdan çekindiler. Bugün seçime giren partileri ikaz ediyorum.

Özellikle Milliyetçi Hareket Partisi mensubu ülkücü kardeşlerimi ikaz ediyorum. Yarın o partilerin davrandığı gibi davranacaksa partileri, şimdiden bunun sorumluluğunu taşırlar ve çok üzülürler. Anayasa Mahkemesi'nin kararına ise herkes güldü. Kuşlar bile güldü. Türkiye'nin itibarı çok zedelendi. Anayasa Mahkemesi bana gelince, 3 kez uygulanan kriterin yanlış olduğunu keşfetti. Üzüntüm onların kaybettiği prestijdir. Hukukun nasıl siyasallaştırıldığına en iyi örnek olarak bu durum hukuk fakültelerinde

okutulacaktır. Şimdi ümit ediyorum ki Anayasa değişikliğine en kısa zamanda karar verirler. Şimdi 2 kere düşünerek karar vermeleri gerektiğine inanıyorum. Kaybettikleri prestijlerini kazanmak için karar vereceklerdir. Onlara yapacağım çağrı kararlarını bir an önce vermeleridir" diye konuştu.

Ana Muhalefet Partisi lideri Deniz Baykal'ın açıklamalarına karşılık veren Abdullah Gül, "Ana Muhalefet Partisi liderine hiç yakıştıramadım. Bu ülkenin Dışişleri Bakanı olarak tekrar açıklıyorum. Böyle bir anlaşma söz konusu değildir. Irak Savaşı'ndan birçok ülke zararlı çıkmıştır. Türkiye de zararlı çıkmıştır. Birçok ülke savaştan zararlı çıktığını söyleyerek ABD'yi sorumlu tutmuş, bir nevi tazminat, maddi yardım almıştır. En az 10 yıl boyunca sınır kapılarımız kapalı kaldı. Ticaret, ihracat yapamadık.

ABD birçok ülkeye yaptığı gibi Türkiye'ye de maddi yardımda bulunmak istemiştir. Tabii ki almak isteriz. Kayıplarımız olurken 'Biz para almayacağız' mı diyeceğiz. Amerikan senatosu şöyle bir karar almış. Eğer Türkiye, Irak'a herhangi bir şekilde müdahale ederse yapılan yardımlar kesilir. Bunun siyasi istismar konusu olabileceğini düşündüğümüz için biz bu parayı almaktan vazgeçtik. Almış olsak bile böyle bir şey söz konusu değildi. Biz istediğimiz anda istediğimiz şeyi yapardık. Para vermezlerse de

vermezlerdi. Seçim kampanyasında savaş çığlıkları atanlar şehitleri, gazileri vicdanlarında hissetmeyenlerdir. Hatta daha çok şehit cenazesi olsun da hükümet daha çok yıpransın düşüncesi içerisinde olanlardır" ifadelerini kullandı.

Abdullah Gül, açıklamalarının ardından vatandaşlar ile hatıra fotoğrafı çektirdi. Bu sırada Abdullah Gül'ün basın toplantısı düzenlediği sehpanın üzerinde duran bardak düşüp kırılınca Gül, "İşte nazar da gitti. İyi oldu" diyerek tepki verdi.

(ATÖ-GS-Y)

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Politika

Haberler

title