'' Mısır Çarşısı Davası'' Kararı... - İstanbul Cumhuriyet Savcılığı, Pınar Selek Ve Abdülmecit Öztürk Hakkında Mısır Çarşısı'ndaki Patlamaya İlişkin Verilen Beraat Kararını Temyiz Etti

İstanbul Cumhuriyet Savcılığı, Pınar Selek ve Abdülmecit Öztürk hakkında Mısır Çarşısı'ndaki patlamaya ilişkin verilen beraat kararını temyiz etti.

Savcılığın temyiz istemiyle Yargıtaya gönderilmek üzere İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığına yaptığı başvuruda, meydana gelen patlamanın sebep ve mahiyetine ilişkin bir tespit yapılamamasının kamuoyu vicdanını rahatlatmadığı ifade edildi.

İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Mısır Çarşısı Davasına ilişkin gerekçeli karar hazırlandı. 43 sayfalık kararda, dava dosyasındaki iddianameler ile 14 bilirkişi raporuna ve sanıkların savunmalarına ayrıntılarıyla yer verildi.

Soruşturma aşamasında Mısır Çarşısı'ndaki patlamanın ne sebepten kaynaklandığına dair yapılan araştırmalar sonucunda tutanaklar tutulduğu, mahkemece patlamanın sebebine ilişkin birçok kez uzman bilirkişiler ve uzman kurumlara inceleme yaptırıldığı anlatılan kararda, hazırlanan raporlar arasında çelişkiler bulunduğu, bu raporların birbirini doğrular mahiyette olmadığı dile getirildi.

Mahkemece yapılan tüm araştırmalara rağmen dosyadaki çelişkilerin giderilemediği belirtilen kararda, dosyadaki mevcut delil, belge ve raporlar göz önüne alındığında raporlar arasındaki çelişkilerin giderilmesinin mümkün olamayacağının anlaşıldığı bildirildi.

Bu şekilde Mısır Çarşısı'nda meydana gelen patlamanın bombadan mı yoksa gaz kaçağından mı kaynaklandığının tam olarak tespitinin mümkün olmadığı ifade edilen kararda, şöyle denildi:

''Dolayısıyla, söz konusu patlamanın ne sebepten gerçekleştiğinin tespit edilememesi nazara alınarak sanıklar Pınar Selek ve Abdülmecit Öztürk'ün Mısır Çarşısı patlamasına ilişkin üzerlerine atılı suçu işlediklerine dair cezalandırılmalarını gerektirir kesin ve inandırıcı delil elde edilememiştir.''

-SAVCININ TEMYİZ İSTEMİ-

Gerekçeli kararın hazırlanmasının ardından mahkemede görevli Cumhuriyet Savcısı, temyiz isteminde bulunarak Yargıtay Ceza Dairesi Başkanlığına gönderilmek üzere İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığına 3 sayfalık bir yazıyla başvurdu.

Savcılık, Mısır Çarşısı'nda 9 Temmuz 1998 tarihinde meydana gelen patlamanın ardından birçok kez bomba uzmanları ve bilirkişilerce patlamanın kaynağına ilişkin raporlar hazırlandığını belirtti.

Hazırlanan çok sayıda raporun sonucunda patlamanın kaynağına ilişkin tereddütlerin arttığını kaydeden savcılık, çelişkilerin giderilebilmesi amacıyla, kaldırılmadan önce Ankara 1 No'lu DGM'ye talimat yazılarak yeni bir bilirkişi heyeti oluşturulmasının istendiğini hatırlattı.

Bu bilirkişi heyetinden ODTÜ Kimya Bölümü Öğretim Görevlisi Prof. Dr. İnci Gökmen'in diğer bilirkişilerin görüşüne muhalefet ettiği ve patlamanın tüpgaz sızıntısına bağlı olduğu görüşüyle ek bir rapor sunduğunu belirten savcılık, şu görüşlere yer verdi:

''Heyette görev yapan bomba ve patlayıcı uzmanları ile yine ODTÜ Kimya Mühendisliği Fakültesinden başka bir öğretim görevlisi, patlamanın kaynağının bombaya bağlı olduğu, tüpgaz sızıntısına bağlı patlama olması halinde olay yerinde yangın çıkması gerektiği sonucuna varmışlardır ve bu son rapor esas alınarak patlamanın bombaya bağlı bir patlama olduğu kabul edilmesi gerekirken, mahkemece Mısır Çarşısı'ndaki patlamanın bombaya bağlı bir patlama olmadığı kanaatine varılmış olup bu yönde karar verilmiştir.''

Adli vakalarda son bilirkişi merci olarak başvurulan Adli Tıp Kurumunda patlayıcı-bomba uzmanı bulunmamasının da son bilirkişi görüşü alınacak ve çelişkileri giderecek bir merciinin olmaması sonucunu doğurduğunu ifade eden savcılık, söz konusu patlamanın sebebinin tespit edilememesinin ceza yargılamasındaki gerçek maddi hakikatin ortaya çıkmaması sonucunu doğurduğunu dile getirdi.

''Mısır Çarşısı patlaması davası'' olarak bilinen davanın hazırlık soruşturmasından itibaren olayın vahameti, ölen ve yaralananların sayıca yüksekliği ve patlamanın meydana geldiği yer nedeniyle kamuoyu vicdanını meşgul ettiğini kaydeden savcılık, temyiz başvurusunda, ''Ancak, meydana gelen ve vahameti olan bir patlamanın sebep, neden ve mahiyetine ilişkin bir tespitin yapılamamasının sonuç ne olursa olsun kamuoyu vicdanını rahatlatmadığı açıktır'' ifadesine yer verdi.

Pınar Selek ve Abdülmecit Öztürk hakkında mahkumiyet verilmesi gerekirken delil yetersizliği yönünden beraat kararı alınmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu savunan savcılık, Selek hakkında yasadışı terör örgütüne yardım ve yataklık yönünden verilen kararın da usul ve yasaya aykırı olduğu, Selek'in eylemlerinin terör örgütü üyesi olmak, patlayıcı madde bulundurmak ve imal etmek şeklinde değerlendirilmesi gerektiğini savundu.

Savcılık, sanıklar Kadriye Kübra Sevgi, Baran Öztürk, Ercan Alır, Delibaş Arat ve Maşallah Yağan hakkındaki bazı suçlardan verilen kararların da usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle bozulmasını istedi.

-KARAR-

İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi, 8 Haziran 2006 tarihli duruşmada 15 sanıklı davayı karara bağlayarak, 1 sanığı ağırlaştırılmış müebbet hapis, 2 sanığı müebbet hapis, 2 sanığı 12,5'ar yıl hapis ve bir sanığı da 5 ay hapis cezasına çarptırmıştı.

Mahkeme Heyeti, Mısır Çarşısı'ndaki patlamaya bombanın mı yoksa LPG'nin mi neden olduğunun kesin tespiti yapılamadığı için sosyolog Pınar Selek ve sanıklardan Abdülmecit Öztürk'e bu konuya ilişkin ceza verilmesine gerek görmemişti.

Heyet, Selek'in de aralarında bulunduğu ve ''yasadışı örgüte yardım ve yataklık etmek''le suçlanan 9 sanık hakkındaki davayı ise zaman aşımı nedeniyle ortadan kaldırmıştı.

Haberler