Leverkusen'de Aşırı Sağcı Pro-Nrw Rahatsızlığı

Leverkusen'de aşırı sağcı Pro-NRW'nin camilere ve İslamiyet'e karşı faaliyetlerini arttırması kentte yaşayan Müslümanları rahatsız ediyor. Diyanet İşleri Türk İslam Birliği'ne (DİTİB) bağlı Mimar Sinan Camisi Derneği, Pro-NRW'nin faaliyetlerini kınamak için bir miting düzenlemek istedi. Ancak Leverkusen polisi izin vermeyince salon toplantısı yapıldı. Pro-NRW'nin faaliyetlerinin de anlatıldığı toplantıda hoşgörü ve ortak yaşama dair mesajlar verildi. Almanya'nın Leverkusen kentinde aşırı sağcı Pro-NRW'nin camilere ve İslamiyet'e karşı faaliyetlerini arttırması kentte yaşayan Müslümanları rahatsız ediyor. Diyanet İşleri Türk İslam Birliği'ne (DİTİB) bağlı Mimar Sinan Camisi Derneği, Pro-NRW'nin faaliyetlerini kınamak için bir miting düzenlemek istedi. Ancak Leverkusen polisi aynı gün Pro-NRW'nin de gösteri düzenleme ve tarafların karşı karşıya gelme ihtimali üzerine cami derneğinden dışarıda değil bir salonda toplantı yapmalarını istedi. Polisin isteği doğrultusunda caminin salonunda yaklaşık 600 kişinin katıldığı bir toplantı düzenlendi. Pro-NRW'nin faaliyetlerinin de anlatıldığı toplantıda hoşgörü ve ortak yaşama dair mesajlar verildi.

PRO-NRW ZİHİNLERİ BULANDIRIYOR

Mimar Sinan Camisi Derneği Başkanı Mustafa Yılmaz konuyla ilgili şunları söyledi: 'Biz dışarıda bir miting düzenlemek istedik ama polis bize, 'geniş salonunuz var, toplantıyı orada yapın' dedi. Pro-NRW ile karşı karşıya gelmememiz gerektiğini söylediler. Biz de polisin bu tavsiyesine uyduk. Almanya'da son zamanlarda Müslümanlara karşı kötü bir rüzgar estiriliyor. Leverkusen ve çevresinde de aşırı sağcı Pro-NRW grubu büyük bir teşkilatlanma içinde. Bu grup Müslümanları öcü gibi gösteriyor. Bunun için her yöntemi kullanıyorlar. Medya ve internet üzerinden propaganda yapıyorlar. Ayrıca okullarda broşürler dağıtıyorlar. Leverkusen'de üç okul izin vermedi ancak diğer okulların önünde broşürler dağıttılar. Seçim zamanlarında her tarafa camileri ve Müslümanları aşağılayıcı plaketler asıyorlar. Böylece zihinleri bulandırıyorlar. Biz de bunları engellemek için sendikalar ve bazı sivil toplum kuruluşları ile işbirliği yapıyoruz. İslamiyet'in bir hoşgörü dini olduğunu anlatıyoruz. Salonumuzda bu amaçla bir araya geldik. Polis onların da bizi protesto etmek için gösteri düzenleyeceğini bildirmişti ama bir gösteri yapmadılar. Gelselerdi bile bizim tarafımızdan en küçük bir taşkınlık olmayacaktı. Onlara hoşgörüyle karşılık verecektik. Tüm cemaatimizi de hoşgörü, barış, kardeşlik ve birlikte yaşam adına sorumlu davranmaya davet ediyorum. Herhangi birimizin yapacağı en küçük bir hatanın tüm Müslümanlara mal edildiğini unutmasınlar. Her yerde örnek insanlar olmaya çalışalım.'

Dünya Haberler