Haberler

Dizi Setlerinde Çalışan Kadınlar: Mesleklerini Severek Yapıyorlar

Güncelleme:

Dizi setlerinin kamera arkasında sayıları gün geçtikçe artan yetenekli kadınlar, uzun ve düzensiz mesai saatlerine rağmen mesleklerini severek yapıyor.

Dizi setlerinin kamera arkasında sayıları gün geçtikçe artan yetenekli kadınlar, uzun ve düzensiz mesai saatlerine rağmen mesleklerini severek yapıyor.

Her gün milyonlarca kişiyi ekran başına kilitleyen diziler, kamera önünde performans gösteren oyuncuların yanı sıra arka planda yer alan çok sayıda kişiye de iş kapısı oluyor.

Dizilerin ortalama 2 saat süren tek bölümü, ön hazırlık çalışmaları, sahne tekrarları, mekan değişikleri ve teknik çalışmalar gibi faktörlerle beraber yaklaşık 1 haftada çekiliyor.

Uzun çalışma saatleri ve ağır çalışma koşulları nedeniyle çoğunluğu erkeklerden oluşan setlerdeki kadın sayısı ise teknolojinin gelişmesi, sendikalaşma ve çalışma koşullarındaki iyileştirmeler sonucunda gün geçtikçe artıyor.

AA ekibi, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kapsamında, TRT 1'de yayınlanan Kül Masalı dizisinin Kartal'da çekimleri yapılan setinde kamera arkasında çalışan kadınlarla bir araya geldi.

"Yaptığımız iş aslında üç boyutlu resim yapmak gibi"

Dizinin Görsel Genel Sanat Yönetmeni Sırma Bradley, oyuncuların yemek yediği bir sahnede masada duran üzüm tanesinden, dönem dizisindeki duvarda asılı tabloya kadar en ince detayların titizlikle ekrana yansıtılmasını sağlıyor.

Asistan olarak başladığı mesleğini 33 yıldır sürdürdüğünü kaydeden Bradley, mesleğe başlamadan önce ressam olduğunu, sosyal ve hareketli kişiliğinden dolayı resim yapmayı sıkıcı bulup bu alana yöneldiğini anlattı.

Bradley, "Bizim yaptığımız iş de aslında üç boyutlu resim yapmak gibi bir şey. Ekrana baktığınız zaman da bir resim görüyorsunuz zaten ama bu tuval üstünde değil." dedi.

Aşık olduğu mesleği için çok fazla fedakarlık yaptığını, ilk önce oyuncu Aydan Şener'in programında çalıştığını, sonrasında neredeyse kadınların hiç olmadığı bir sektöre girdiğini kaydeden Bradley, erkeklerle çalışmanın zor olmadığını söyledi.

Bradley, projelere dekor yapmak için Türkiye'nin her yerine önce kendisinin gönderildiğini dile getirerek, bir iş için Eskişehir'in ücra bir köyüne gittiğinde oradakilerin kendisini hazine kaçakçısı zannettiklerini, ne iş yaptığını görünce de saygı gördüğünü belirtti.

"Hiç olmayan bir yerde bir restoran veya bir sokak yaratıyoruz"

Yaptığı işin detaylarını anlatan Bradley, şöyle devam etti:

"Bize bir senaryo gelir, senaryoda çeşitli mekanlar vardır. Bu mekanlar bir hastane olabilir, bir emniyet olabilir. Bizim haliyle böyle yerlerde çekim yapma iznimiz yok. Ekibimle birlikte bir hastane yapıyoruz. Çok yetenekli çocuklarla çalışıyorum. Karakol yapıyoruz, hastane yapıyoruz, eczane yapıyoruz. Mesela hiç olmayan bir yerde bir restoran veya bir sokak yaratıyoruz. Geçmiş zamanın sokağını oluşturuyoruz. Arkaları olmayan bildiğiniz evler, kovboy kasabası gibi. Bazen de bomboş binalara giriyoruz. Onlara bambaşka bir ruh katıyoruz. Mesela orada yaşayan insanın karakterine göre orayı mobilyayla dekore ediyoruz."

Bradley, gerekli araştırmalar ve analizleri yaptıktan sonra belirlenen karakterlere göre mekanları oluşturduklarını kaydetti.

"En güzel kadın üretken kadındır." diyen Bradley, çalışan kadına her zaman saygısı olduğunu vurguladı.

Kadınların bir tek çocuk üretmediğinin altını çizen Bradley, "Kadınlar iş de üretiyor, fikir de üretiyor, duygu da üretiyor. Kadın muhteşem bir yaratık, bunu değerlendirmeleri gerekiyor. Ben bu sektöre girdiğimde ayaklarım 39 numaraydı, şu anda 43 ama yere sağlam basıyorum. Kendi ekmeğimi de kendim kazanıyorum, kimseye de muhtaç değilim." diye konuştu.

"Kadınların her alanda ve birlik içinde olması bizim için güzel bir şey"

Dizinin yapım sorumlusu Şeyma Elmas ise dizi için setler daha kurulmadan bütçe çıkarılması, oyuncuların sözleşmelerinin ve sete çıkıldığında jeneriklerin hazırlanması, ekibin sigortası ve çekimlerde kullanılan bir kalemin bile kayıtlara geçilmesi gibi tüm finansal işlemlerle ilgileniyor.

Tüm hayatlarının setler olduğunu anlatan Elmas, "Sabah 8'de başlayan bir set programı, günün yoğunluğuna göre gece çekimler, iç çekimler, dış çekimler... Bunlarla beraber tüm sürecin içinde yapım olarak yer almak, sorunları çözmek zorundayız. Bunu tabi ki severek ve işimizin bir parçası olarak yapıyoruz." diye konuştu.

Elmas, set arkasında çalışan kadın sayısının az olduğunu belirterek, şunları söyledi:

"200 kişilik bir ekip varsa 160-170'i erkek diye düşünebiliriz. Işık ve kamera gibi set işleri teknik ve ağır işler olduğu için erkek gücü gerektiren işler. Kadınların çalışma alanı daha çok reji, sanat ve yapım tarafı. Buralarda da sayımız çok fazla değil ama gün geçtikçe artıyor. Bu da kendi içimizde bizi motive eden ve birlik gerektiren bir şey. Kadınların her alanda ve birlik içinde olması bizim için güzel bir şey."

Setteki işini çok sevdiğini belirten Elmas, kadınların karşılarına çıkan zorluklara pes etmeden devam etmesi gerektiğini söyledi.

Elmas, bunu yapamadıkları noktada kadınların kendini çok ispatlayamadığını dile getirerek, "Bir kadının bir erkeğe göre mücadele edip bir şeyleri başarması daha zor ama odak noktamızı belirledikten, vazgeçmeyerek oraya doğru temkinli ve kararlı bir şekilde yürüdükten sonra her şey kendiliğinden oluyor." dedi.

"Set işini sevmezsek yapamayız"

Bir oyuncunun ekranda güzel, yaralı, gençleştirilmiş ya da yaşlandırılmış halde görünmesini sağlayan makyaj şefi Selen Aygün de 10 yıldır sektörde olduğunu anlattı.

Setlerde kadın sayısı az olduğu için bazı zorluklar yaşadıklarını ancak son yıllarda bu durumun değiştiğini aktaran Aygün, "Bu bizi çok mutlu ediyor. Kadın yönetmenlerimiz, kadın ışık şeflerimiz, kadın set teknisyenlerimiz, kamera asistanlarımız... Onların mesleklerinde başarıyla ilerlemesi bizi çok mutlu ediyor. Çünkü dengeli olmasını istiyoruz." diye konuştu.

Aygün, bazen aylarca süren setlerde çalıştıklarına, bunun için hayatlarını, ailelerini, arkadaşlarını ve sosyal çevrelerini ikinci plana atıp set yapmak durumunda kaldıklarına dikkati çekti.

Bu durumun psikolojik olarak da yorucu olabildiğinim vurgulayan Aygün, "Fiziken çok uzun saatler çalıştığımız için yoruluyoruz ama set işini sevmezsek yapamayız. O yüzden uyum sağladık. Bu şekilde yaşamaya devam ediyoruz." ifadelerini kullandı.

Aygün, genelde 6 gün 12 saat çalıştıklarını, en çok sosyal ihtiyaçlarını giderememenin kendilerini zorladığını söyledi.

Kaynak: AA / Güncel

Dizi Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title