Haberler

Tüsiad Yine Hükümete Yüklendi (4):mustafa Koç: "Yeni Laiklik Tanımları Peşinde Koşmayalım"

Türk Sanayici ve İşadamları Derneği (Tüsiad) Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Mustafa Koç, Yeni Bir Anayasa Çalışmasının Ayrışma ve Kutuplaşmayı Artırmasının Düşünülemeyeceğini Belirterek, "Yeni Laiklik Tanımları Peşinden Koşmak Yerine, Türkiye'nin Batı Normlarında İfae Özgürlüğünün Önünü Açan Bir Siyasal Rejime, Gelişmiş Bir Demokratik İşleyişe Kavuşmasına Odaklanmak Daha Doğru Olacaktır" Dedi.

Türk Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Mustafa Koç, yeni anayasa çalışmasının ayrışma ve kutuplaşmayı artırmasının düşünülemeyeceğini belirterek, "Yeni laiklik tanımları peşinden koşmak yerine, Türkiye'nin batı normlarında ifae özgürlüğünün önünü açan bir siyasal rejime, gelişmiş bir demokratik işleyişe kavuşmasına odaklanmak daha doğru olacaktır" dedi.

Mustafa Koç, TÜSİAD YİK Toplantısında yaptığı konuşmada, anayasa tartışmaları ve hükümetin tavrına ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu. Yeni bir anayasa hazırlığı yapıldığı bu dönemde, taslakların ve tartışmaların toplumu Cumhuriyet ilkelerini koruyan, batı normlarında bir özgürlük anlayışını benimseyen laik-demokratik bir siyasal yapıya götürmesi gerektiğini ifade eden Koç, "Yeni anayasa etrafında bir kutuplaşma içine girmemiz, içerde bizi bekleyen ekonomik ve sosyal sorunların çözülmesini güçleştirmenin yanı sıra, dış itibarımızı ciddi biçimde zedeleyecek ve ülke olarak bizi zayıf düşürecektir. Bu nedenlerle yeni anayasanın yalnızca iktidar partisinin elinden çıkmamasını, geniş bir tartışma ve uzlaşmanın ürünü olmasını önemsiyoruz" diye konuştu.

Koç, yeni bir anayasa çalışmasının ayrışma ve kutuplaşmayı artırmasının düşünülemeyeceğini vurgulayarak, uzlaşmanın "olağan dönemlerde" yapılan anayasa değişikliklerinin ılımlı olması gereğini de karşılayacağını söyledi. Koç, "Bu çerçevede, yeni laiklik tanımları peşinden koşmak yerine, Türkiye'nin batı normlarında ifade özgürlüğünün önünü açan bir siyasal rejime, gelişmiş bir demokratik işleyişe kavuşmasına odaklanmak daha doğru olacaktır" değerlendirmesinde bulundu.

-"ABD, PKK KONUSUNDA SÖZÜNDE DURMUYOR"-

Konuşmasında Irak ve terör ekseninde Türkiye-ABD ilişkilerine de değinen Koç, Türkiye'nin Irak'ın parçalanmasının bölgede yaratacağı felaketlere en baştan beri dikkat çektiğini hatırlatarak, "Ancak bu gerçek, bizi, parçalanmayı dışlayan tavrımızı sürdürürken, eski Irak'tan çok farklı yeni durumlar karşısında yeni stratejiler geliştirmekten alıkoymamalıdır" dedi.

Koç, ABD'nin PKK konusunda verdiği sözleri tutmamasını da eleştirerek, Ne yazık ki müttefikimiz Amerika, Kuzey Irak'ın Türkiye açısından bir terör odağı olmasına son vermek için bir türlü somut adım atmamaktadır" dedi.

ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Nicolas Burns'un Türkiye temaslarını da değerlendiren Koç, "Amerika, Burns'un ağzından Türkiye'yi kendi stratejik bakış açısından nasıl konumlandırdığını, Türkiye ile hangi konularda ortak çıkarları olduğuna inandığını ve özellikle İran ile ilişkilerde beklentisinde olduğunu açıklıkla dile getirmiştir. Ama bunun yanı sıra Türkiye'ye somut olarak sunduğu bir şey yoktur" diye konuştu.

-"301. MADDENİN DEĞİŞTİRİLMESİ AB YOLUNDA AVANTAJ SAĞLAR"-

Koç, AB üyelik sürecinde 2008 onuna kadar yapılacak 3 aylık programlarla AB uyum sürecinin tekrar canlandırılmasının büyük önem taşıdığını vurgulayarak, "Türkiye birkaç noktada hareket gösterse, 'işler iyi gidiyor' algılaması hemen yaygınlaşmaya başlayacak. 301. maddenin değiştirilmesi bu konudaki ilk büyük adım olabilir" dedi. Koç, Fransa'nın NATO'nun askeri kanadına dönme isteklerinin de, Türkiye'nin Fransa konusunda elini güçlendirdiğini ve üyelik sürecinde eline bir "koz" verdiğini sözlerine ekledi.

-"HÜKÜMET KÜRESEL KRİZ HAKKINDA NE DÜŞÜNÜYOR?"-

Küresel ekonomide ve Türk ekonomisindeki son gelişmelere de dikkat çeken Koç, küresel likidite sıkışıklığının sürdüğünü ve bu kriz yayıldıkça Türkiye'nin de bundan daha fazla olumsuz etkileneceğini kaydetti. Bu etkilenmenin büyüme oranlarını aşağıya çekeceği uyarısında bulunan Koç, şunları söyledi:

"Mevcut büyüme, istihdam ve refah artışı beklentileri hesaba katıldığında büyüme hızının düşmesi, Türkiye için ciddi ekonomik, sosyal ve siyasal sorunlar yaratma potansiyel taşıyan bir olgu. Bu gerçekler ortadayken, temmuz sonundan bu yana hükümetimizin küresel ekonomik gelişmeler hakkında ne düşündüklerini, hangi tedbirleri öngördüklerini ortaya koyduklarına henüz şahit olmadık.

-"BÜYÜME EN AZ YÜZDE 7.5 OLMALI"-

Türkiye'nin ikinci çeyrekte yüzde 3.9 büyüdüğünü, yılsonunda ise en iyimser tahminin yüzde 5'ler civarı olduğunu hatırlatan Koç, mevcut nüfus ve istihdam ihtiyacı göz önüne alındığında Türkiye'nin yıllık ortalama büyüme hızının minimum yüzde 7.5 olarak gerçekleşmesi gerektiğini kaydetti.

Koç, Türkiye'de yapısal reformların devamı, yatırımın, istihdamın, sanayide katma değerli ürünler yaratılmasının ve rekabet gücünün artırılması konusunda hükümetin ilk 100 günlük performansının hayati önem taşıdığını vurguladı. Koç, "6 aylık bir reform takvimi ile işe başlanır ve bu takvimin ağırlığı ilk 100 günde toplanırsa, gereken hızı yakalamak mümkün olacaktır" dedi.

-"ELEŞTİRİYİ TAHAMMÜL EDEMEYEN DEMOKRASİYİ SİNDİRMEMİŞTİR"-

Çağdaş demokratik toplumlarda, hükümetleri izlemenin, icraatlarını değerlendirmenin, eleştiri ve uyarılarda bulunmanın sivil toplumun temel işlevi olduğunu hatırlatarak, "Buna tahammül edemeyen siyasetçiler çağdaş demokrasinin gereklerini benimsemediklerini ortaya koymuş olurlar" dedi. TÜSİAD olarak anayasa sürecini de hükümetin icraatlarını da yakından izleyeceklerini ile getiren Koç, şöyle konuştu

"Mevcut hükümet programının seçim öncesinde açıklanan parti proğramının gerisinde olması bu izleme faaliyetinin önemini daha da artırıyor. Her zaman olduğu gibi değerlendirme kriterimiz, ülkemizin ulusal iddiallerine ne ölçüde yaklaştırıldığı olacaktır. Türk özel sektörü, kendi gelişimini daima içinde bulunduğu toplumun elişimine bağlı görmüş ve faaliyetlerini geniş toplumsal sorumluluk bilinci içinde sürdürmüştür. Bundan sonra da bu bilinçle hareket edecektir." (ANKA)

Kaynak: ANKA / Güncel

Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title