Haberler

Prof. Dr. Marangoz: "AB ve Oecd Ülkelerinde YÖK Benzeri Kuruluş Yok"

Ondokuz Mayıs Üniversitesi (Omü) Tıp Fakültesi Fizyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Cafer Marangoz, "YÖK'ün Mevcut Yapısı Sivil Anayasadan Tamamen Çıkarılmalı" Dedi. AB ve Oecd Ülkelerinin Anayasalarını İnceleyen Prof. Dr. Cafer Marangoz, Bunlarda YÖK Benzeri Bir Kuruluşa Rastlamadığını, Sadece Üniversitelerin Yasalar Çerçevesinde Özerk Kuruluşlar Olduğu Cümlesine Yer Verildiğini Vurguladı...

Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi Fizyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Cafer Marangoz, "YÖK'ün mevcut yapısı sivil anayasadan tamamen çıkarılmalı" dedi. AB ve OECD ülkelerinin anayasalarını inceleyen Prof. Dr. Cafer Marangoz, bunlarda YÖK benzeri bir kuruluşa rastlamadığını, sadece üniversitelerin yasalar çerçevesinde özerk kuruluşlar olduğu cümlesine yer verildiğini vurguladı. Marangoz, "Anayasalar yasalara göre statiktir, değiştirilmeleri zor ve zaman alıcıdır. Değişim,

gelişim ve uyum için yükseköğretimle ilgili detaylar sivil anayasadan çıkarılmalıdır. Rektörler de seçimle değil, atamayla gelmelidir" diye konuştu.

Yaptığı araştırma sonunda İHA'ya açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Cafer Marangoz, YÖK'ün mevcut yapısı, yani 130 ve 131. maddelerin anayasadan tamamen çıkarılması gerektiğini savundu. Marangoz, YÖK üyelerinin ve rektörlerin seçilmelerine veya atanmalarına ait anayasada bir hüküm bulunmasının yanlışlığını belirtirken, "Bu bir felakettir. Taslaktaki maddeler 100 ve 101 uygun değildir. Her iki maddenin ilk paragrafları anayasa için yeterlidir. Bu paragraflar biraz değiştirilmeli ve son cümle yükseköğretim

yasasına yapılacak gönderme ile bitirilmelidir" dedi. Üniversiteler arasında ahengi ve uyumu sağlayacak bir ara kuruluşa ihtiyaç olduğunu, hem bu ara kuruluşun hem de üniversite mütevelli heyeti (yönetim kurulu) üyelerinin yarıdan bir fazlasının yasama ve yürütme organları tarafından belirlenmesi gerektiğini ifade eden Marangoz, "Ara kuruluşlar özerk ve tarafsız olmalı, üniversite ile hükümet arasında irtibatı sağlamalıdır. Halkın önünde hükümet ve parlamento ile kavga eden bir ara kurum tarafsızlığını

yitirmiş demektir" diye konuştu.

Üniversite özerkliğinin anayasada teminat altına alınmasının önemine dikkat çekerken, "En azından 'üniversiteler yasalar çerçevesinde özerktirler' şeklinde genel bir ifade anayasada yer almalıdır" diyen Marangoz, daha sonra çıkarılacak yasalarla üniversite özerkliği ve akademik özgürlük ile sorumluluk ve hesap verebilirliğin dengelenmesi gerektiğini söyledi. Türkiye'nin yeni ve çağdaş bir yükseköğretim yasasına ihtiyacı olduğunu dile getiren Prof. Dr. Cafer Marangoz, "Yükseköğretimin yönetim şekli, üst

kuruluşlar, rektör seçimi, tarafsız-tampon kurumlar ve bunların teşekkül şekli anayasayla değil, yükseköğretim yasasıyla belirlenmelidir. Yükseköğretim sistemleri statik değil, sürekli değişimi-dönüşümü gerektiren dinamik yapılardır. Halbuki anayasalar yasalara göre çok daha statiktir. Değiştirilmeleri zor ve zaman alıcıdır. Zaman yitirmeden değişim, gelişim ve uyum sağlanmak isteniyorsa yükseköğretimle ilgili detayları anayasadan çıkarmak gerekir" şeklinde konuştu.

"REKTÖRLER ATAMAYLA GELMELİ"

Üniversiteler için mütevelli heyet benzeri yönetim kurulları oluşturulması gerektiği tavsiyesinde bulunan Marangoz, şöyle konuştu:

"Üniversiteler için oluşturulacak yeni yönetim kurullarının üye sayısı, üniversitenin büyüklüğüne bağlı olarak 7-11 arasında olmalıdır. Üyelerin tümü olmasa bile yarıdan fazlası o üniversitede görevli olmayan, mesleğinde başarılı, saygın ve yükseköğretim konularında deneyimli kimselerden oluşmalı. Üyelerin seçimi açık, şeffaf ve mutlaka rekabete dayalı bir yolla yapılmalıdır. Yönetim kurulunun başkanı üniversite dışından gelen üyelerin arasından seçilmeli. Rektör, yönetim kurulu toplantılarına oy hakkı

olmadan katılmalı. Mütevelli heyet de diyebileceğimiz bu yönetim kurulu rektör, rektör yardımcısı ve dekan atamalarında, plan program ve strateji hazırlanmasında söz sahibi olmalıdır. Akademik işler ise rektörün başkanlık ettiği üniversite senatosuna bırakılmalıdır. Söz konusu yönetim kurullarının yetki ve görevleri ABD'dekiler kadar fazla olmasa bile, Avrupa'dakiler gibi olmalıdır. Üniversitenin günlük yönetimini ise mütevelli heyet benzeri yönetim kurulu değil, akademik ve idari kadro, yani yönetim

kuruluna karşı sorumlu olan rektörlük ve dekanlık üstlenmelidir. Bütün bunlar anayasayla değil yükseköğretim yasasıyla düzenlenmelidir."

Türk yükseköğretiminde üst yönetim, yani YÖK ve her üniversitenin yönetiminin en kısa zamanda ve mutlaka yeniden yapılandırılmasının önemine işaret eden Marangoz, Yükseköğretim Kurumu ve mevcut rektör seçim-atama sisteminin 21. yüzyılda varlıklarını sürdürmeye devam edemeyeceğini açıkladı. Marangoz, "Türk yükseköğretimini bekleyen en büyük tehlike, yeniden yapılacak anayasa ve yasalarda YÖK üyelerinin rektörler, rektörlerin de öğretim üyelerince seçilmesini öngörmektir. Bu yöntem bölünmeye, kadrolaşmaya

neden olmaktadır. Dünya çapında üniversitelere sahip olmak, dünya bilgi üretimine, milletimize yakışır ölçüde katkı sağlamak ve uluslararası yarışta daha fazla geri kalmamak için, her şeyden önce yükseköğretimin çağdaş bir yönetim biçimine kavuşturulması gerekir. Bu maksatla yapılması gereken önemli değişikliklerden birincisi, YÖK'ü ya tamamen kaldırmak veya hem teşekkül tarzını değiştirmek hem de görev ve yetkilerini azaltmak ve anayasada bu konuda detaya yer vermemektir. İkincisi de rektörün seçiminde

öğretim üyelerinin oylarına başvurmayı gerektiren yollara sapmamaktır. İleri ülkelerin büyük çoğunluğunda olduğu gibi, rektör seçimle değil, atamayla gelmelidir. Yetkileri fazla olmalı ancak yetkileri ile hesap verebilirliği dengelenmelidir. Ayrıca, üniversitede rektörden hesap sorabilecek, hata yapmasını önleyecek ve görevini kötüye kullanmasına izin vermeyecek bir yapı mutlaka bulunmalıdır" diye konuştu.

İLERİ ÜLKELERDEKİ ÇAĞDAŞ UYGULAMALAR

Prof. Dr. Cafer Marangoz'un yaptığı araştırmaya göre, AB ve OECD ülkelerinin anayasalarında yükseköğretimle ilgili yer alan cümleler ise şöyle:

"İtalya Anayasası: Cumhuriyet, bilim ve sanat özerkliğini garanti eder. Yükseköğretim kurumları, üniversiteler ve akademiler, devletin koyduğu yasalar çerçevesinde kendilerini düzenleme hakkına sahiptirler.

Romanya Anayasası: Üniversite özerkliği teminat altındadır.

Polonya Anayasası: Yükseköğretim kurumlarının özerkliği, kanunda belirtilen prensipler çerçevesinde sağlanacaktır.

Finlandiya Anayasası: Yükseköğretim, bilim ve sanat özerkliği teminat altındadır. Üniversiteler detayı yasada yer aldığı şekilde kendi kendilerini yönetirler.

Belçika Anayasası: Anayasada üniversitelerle ilgili ayrı bir madde yok.

İsviçre Konfederasyonu Federal Anayasası: Anayasasında YÖK benzeri bir ara kuruluş yok. Rektör seçimiyle ilgili bilgi yok.

Fransız Anayasası: Yükseköğretimle ilgili prensipler koyan maddeler bulunmamaktadır.

Alman Anayasası: Alman Anayasası'nın 7. maddesi eğitim başlığını taşımaktadır. Ancak bu maddede yükseköğretim veya üniversite terimleri bile geçmemektedir.

Yunan Anayasası: Yunan Anayasası'nın 16. maddesi eğitim ve yükseköğretimle ilgilidir. Ancak maddede rektör seçimi veya üst kuruluşun adı ve oluşumu gibi detaylar yoktur.

Malta Anayasası: Malta Anayasası'nın 10 ve 11. maddeleri eğitimle ilgilidir. Çok kısa olan bu maddelerde yükseköğretim veya üniversite terim olarak bile geçmemektedir.

Hollanda Anayasası: Hollanda Anayasası'nın 8 bentten oluşan 23. maddesi eğitimle ilgilidir. Bu maddede yükseköğretim ve üniversite terim olarak bile yer almamıştır.

Portekiz Anayasası: 13, 27, 43, 73, 74 75, 76 ve 77. maddelerinde eğitim terimi geçmektedir. Bunlardan 76. madde üniversite ve yükseköğretime girişle ilgili iki kısa cümleden ibarettir. İkinci cümlede 'üniversiteler yasalar çerçevesinde özerktirler' denmektedir.

Avusturya Anayasası: Avusturya Anayasası'nın çok uzun olan 14 ve 14-a maddeleri genel eğitimle ilgilidir. Birincisi 10, ikincisi 8 bentten oluşan bu maddelerde yükseköğretim terimi yoktur ve yükseköğretimin yönetiminden ve yükseköğretim üst kuruluşundan söz edilmez.

Estonya Anayasası: Estonya Anayasası'nda üniversite özerkliği teminat altına alınmıştır.

Japonya Anayasası: Japon Anayasası'nın 20, 26, 44 ve 89. maddelerinde sadece eğitim terimi geçmektedir. Yükseköğretim ve üniversite ile ilgili hüküm bulunmamaktadır.

Norveç Krallığı Anayasası: Norveç Krallığı Anayasası'nda yükseköğretimle ilgili düzenleyici bir hüküm bulunmamakta, sadece eğitim terimi kısa olan 47 ve 106. maddelerde geçmektedir."

(AG-SA-OK-Y)

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Güncel

Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title