Haberler

Kılıçdaroğlu (2/son): Balkon Konuşmasında Açıkça Demokrasiye Meydan Okundu

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın seçimlerin ardından yaptığı balkon konuşmasına ilişkin, "Balkon konuşmasında açıkça demokrasiye meydan okundu.

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın seçimlerin ardından yaptığı balkon konuşmasına ilişkin, "Balkon konuşmasında açıkça demokrasiye meydan okundu. Balkon konuşmasında helale de meydan okundu, biz haramdan yanayız dediler" dedi.

Parti Genel Merkezinde basın toplantısı düzenleyen CHP Genel Başkanı şöyle dedi:

"Seçimlerin olduğu ülkelerde tabi şaibesiz, açık seçimlerin olduğu yerde, sayımların özellikle açık olduğu yerlerde demokrasi güç kazanır. Siyasete saygınlık gelir.

-"SENİN TEHDİDİN SANA SÖKER, BİZE SÖKMEZ"-

Son birkaç seçimdir, seçimlerden sonra, seçimin galibi olduğunu ilan eden kişi balkon konuşması yapar. Ve medyada da şöyle bir algı var. "Çıkacak bir konuşma yapacak. Bütün tartışmalar geride kaldı. Huzurlu bir Türkiye için, barış içinde yaşayan bir Türkiye için hep beraber mücadele edeceğiz. Demokrasimiz güçlendi. Hukukun üstünlüğü güçlendi. Anayasal kurumlar yerli yerinde. Dolayısıyla biz yolumuza devam edeceğiz'. Kucaklayıcı bir ifadenin kullanıldığı sürekli ifade edilirdi.

Başbakanlık koltuğunda oturan zat dün seçimler belli bir noktaya geldikten sonra yine bir balkon konuşması yaptı. Açıkça demokrasiyi, hukuku, siyasal partileri, sosyal grupları tehdit etmeye başladı. Kimsin sen. Kimsin sen tehdit ediyorsun demokrasilerde. Hiç alışkın olmadığımız bir tarzda bir diktatöre özgü üslupla açıkça demokrasi tehdit ediliyor. Hiç karşılaşmadığımız bir olay. 30 Mart öncesi neyse 31 Mart'ta da aynı adam. Bir diktatöre özgü bir üslupla dünyayı dizayn etmeye çalışıyor, Türkiye'yi dizayn etmeye çalışıyor. Demokrasinin kurumlarını tehdit etmeye çalışıyor. Başbakanlık koltuğunda oturan zat şunu asla unutmasın CHP olduğu sürece bu ülkede hiçbir yurttaşı sen tehdit edemezsin. Senin tehdidin sana söker, senin yandaşlarına söker. Biz demokrasiyi sen tehdit edesin diye kurmadık bu ülkede. Oturacaksın oraya, vatandaşı tehdit edeceksin, cadı avı başlatacaksın sen, hani sen demokrasiden söz ediyordun, hani hukukun üstünlüğü vardı, suçluyu kendin ilan edeceksin, kendi mahkemen de yargılayacaksın, mahkûm edilmesini isteyeceksin, mahkum olmasını sağlayacaksın, sonra da bu ülkede demokrasi var diyeceksin, bunu asla kabul etmiyoruz. Senin tehdidin sana söker, bize sökmez. Daha da öteye gidiyor, muhalefeti dizayn etmeye kalkıyor bu zat, kimsin sen muhalefeti dizayn etmeye kalkıyorsun. Demokrasinin 'd' sini dahi bilmiyorsun sen. Beyefendiye özgü bir muhalefet gerekiyor herhalde. Muhalefete sözcünü dahi bilmiyor bu kişi. Muhalefete tahammül edemiyor.

- "BİZİ DİZAYN EDEMEZSİN"-

Bizi dizayn edemezsin. Senin gücün yetmez buna. Üç kez arka arkaya seçimlerde geldin, her türlü baskıyı kurdun, sonra nasıl olsa devleti dizayn ettim, yargıyı dizayn ettim, yasama benim arka bahçem, havuz medyasını oluşturdum şimdi sıra geldi muhalefete dizayn etmeye, senin gücün yetmez buna. CHP'ye senin gücün hiç yetmez.

-"HER OYA SAYGIMIZ VAR"-

Biz seçimlere girdik. Önce halkın büyük oranda katılımı bizim açımızdan son derece mutluluk vericidir. Her oya saygımız var. Her yurttaşın oyuna saygımız var. Oy kullanan yurttaşların tamamını kutluyorum. Hiçbir ayrım yapmıyorum. Tek şey istemiştim, sandığa giderken vicdanınızın sesini dinleyin diye Onun dışında isteyen yurttaşım istediği siyasi partiye oy verir. Bizim sen A partisine veya B partisine oy verdin diye eleştirme hakkımız yoktur.

-BAŞBAKAN'IN BALKON KONUŞMASINA İŞARET ETTİ-

Balkon konuşmasının bir başka özelliği da vardı; sıra sıra dizilmişler, İstanbul'daki parayı sıfırlayanlar ama Ankara'da öyle bir para yok tabii. Varsa da biz bilmiyoruz. Adı yolsuzluğa çıkmış insanlarla siz zaten ülkeye umut veren bir konuşma yapamazsınız. Kirli siyasetin içinde bulunan insanlar halka umut veren konuşma yapamazlar. Kur'an-ı Kerim'e hakaret eden insanlar da oradaydı. Acaba bu tabloyla birlikte balkon konuşmasının sonucunu kaç kişi değerlendirebilecek.

-"BALKON KONUŞMASINDA AÇIKÇA DEMOKRASİYE MEYDAN OKUNDU"-

Yorumcuların tamamına saygım var ama tek isteğim var, büyükşehir belediye sistemi değiştikten sonra, değerlendirmenin daha farklı yapılması lazım. Balkon konuşmasının bir diğer özelliği daha var, balkon konuşmasında açıkça demokrasiye meydan okundu. Balkon konuşmasında helale de meydan okundu, biz haramdan yanayız dediler. Haramzadelerin iktidarı var zaten.

Dünyanın hiçbir ülkesinde diktatörler kazanmamıştır, kazanamaz da zaten, ama onlar kazandıklarını düşünürler.

Süreç göreceksiniz farklı bir şekilde yürüyecektir. Bu mesajlar önümüzdeki süreçte daha fazla baskının uygulanacağını gösteriyor. Medyaya, sivil topluma, siyasal partilere her alana baskı uygulanacaktır.

-"EĞER ÖNÜNDE BOYUN EĞECEK KİŞİ ARIYORSAN BALKON KONUŞMASINDA YANINDA OLAN ADAMLARA BAK"-

Ama ona şunu söylemek isterim bu daha başlangıç, eğer önünde boyun eğecek kişi arıyorsan balkon konuşmasında yanında olan adamlara bak, bize hiç bakma, biz başımız dik yürürüz, kimsenin önünde de boyun eğmeyiz."

-"AKP BİR ŞEY YAPMAK İSTEDİĞİ ZAMAN ÖNCE KÜÇÜK KÜÇÜK HAVUZ MEDYASINDA HABER ÇIKARIR"-

CHP Genel Başkanı, basın toplantısında gazetecilerin sorularını da yanıtladı.

Bir soru üzerine CHP lideri, "AKP'nin taktiğini gazeteci arkadaşlarım herhalde yeteri kadar anlayamadı. AKP bir şey yapmak istediği zaman önce küçük küçük havuz medyasında haber çıkarır. Sonra bu haberlerin üzerine kendi eylemlerini inşa eder. Havuz medyasına bakın, Süleyman Şah Türbesiyle ilgili "baskın düzenlenecek', "askerlerimiz şehit olacak, oraya saldırı yapılacak' diye haberler çıktı. Haberler üzerine ben bu ülkenin ana muhalefetin genel başkanıyım, hükümeti uyarmak zorundayım. Orayı gerekçe göstererek orduyu oraya sokamazsın dedim" dedi. CHP Genel Başkanı şöyle devam etti:

"Devlette mahrem diye bir şey kalmamıştı. Casuslar bize savaş açtı diyor. Kimin savaş açtığını bilmiyoruz. İkinci kritik nokta, kendi ülkesini savaşa sokmak için kendi ordusuna kumpas kuran bürokratları ve askerleriyle beraber kumpas kuran bir devlet ile karşı karşıya kaldığımızı gördük.

-"BİR ŞEHİT GELMİYORSA BU TOPRAKLARA CHP'NİN ÖNGÖRÜSÜNÜN GÜÇLÜ OLMASINDANDIR"-

Kim sızdırdı, sen devletsin, kim sızdırdıysa bulup çıkar, onların amacı başkaydı. CHP çok önemli bir görev yaptı, bu ülkenin çocuklarının Suriye bataklığına girmesini engelledi. Bir şehit gelmiyorsa bu topraklara CHP'nin bu öngörüsünün güçlü olmasındandır."

Özeleştiri yapacaklarını ifade eden Kılıçdaroğlu, "Her seçim sonrası elbette ki bir özeleştiri yapılacaktır. Seçim sonuçları gelecektir, değerlendireceğiz, nerede hangi gerekçeyle oylarımız arttı, nerede oylarımızda düşüş oldu bütün bunları bir araya getireceğiz, elbette değerlendireceğiz" dedi.

Demokrasilerde as olanın seçimlerin saydam bir biçimde yapılması olduğuna dikkat çeken CHP lideri, "Seçimi yapacak kurumların topluma güven vermesidir. Elektriklerin kesilmesi, sandıkların torbaların değiştirilmesi gibi pek çok şaibe maalesef ortada geziyor, neden hükümet şaibeli. İtirazlarımızı yapıyoruz. Elbette değerlendirecek olan YSK'dır. Onun vereceği karara da elbette saygı duyacağız" dedi.

CHP lideri bir soru üzerine de, "Hükümet bir cadı avı başlatacağını söylüyor" diye konuştu.

"A.A. ile Cihan'ın geçtiği sonuçlar sonradan örtüştü, ne diyeceksiniz?" sorusuna da Kılıçdaroğlu, "Sonunda örtüştü ben de biliyorum. Ama AA'nın belli bir mizansen içinde hareket ettiği şeklinde zaten daha öncede de gazetelerde de haberler vardı. Biz de kendi örgütümüzü ona göre uyardık" yanıtını verdi.

Metropollerde oylarını artırdıklarını ifade eden Kılıçdaroğlu, "Tabii daha başarılı olmak isterdik. Niye başarılı olamadık diye halkı suçlamak gibi bir kolaycılığa asla girmeyiz. Dönüp kendimizi sorgulamamız gerekir. Neden daha fazla oy almadık diye, oturup bunu masaya yatıracağız" dedi.

CHP Genel Başkanı, "En sevindiğim Hatay oldu, Hatay'a barış gelecek ve Türkiye'ye barış gelecek. En üzüldüğüm Artvin oldu" dedi.

Kaynak: ANKA / Güncel

Recep Tayyip Erdoğan Kemal Kılıçdaroğlu Türkiye Politika Güncel Haberler

title