Güldünya Tören'in Çocuğunun Babası Toprağa Verildi.

Sultanbeyli'nde öldürülen Servet Taş'ın cenaze sırasında polis geniş güvenlik önlemi aldı.

Ağabey Maşallah Taş, kardeşinin korunmasının yanısıra iki ailenin barıştırması için de yetkililere defalarca başvuruda bulunduğu öne sürdü.

Maşallah Taş,

"Sesimizi kimse duymadı. Cinayet göz göre göre geldi"

"Servet, 7 yıldır kayıptı sonra yakalandı. Mahkemeye çıktı ve ondan sonra adresi belli oldu. Çocukla kardeşim arasında hiç DNA testi yapılmadı. Biz test yapılmasını istedik ancak test hiç yapılmadı"

?

Haber-Kamera: Cengiz ÇOBAN-İstanbul-DHA

Töre cinayetine kurbanı Güldünya Tören'in çocuğunun babası Servet Taş İstanbul'da toprağa verildi.

Sultanbeyli'de dün sabah silahlı saldırı sonucu 38 yaşında öldürülen Servet Taş için Ümraniye Kocatepe Camii'nde öğle vakti cenaze töreni düzenlendi. Cenaze törenine, Taş'ın aile yakınlarının yanı sıra vatandaşlar da katıldı.

Taş'ın cenazesi kılınan cenaze namazının ardından Ümraniye Hekimbaşı Mezarlığı'nda toprağa verildi. Bu sırada polisin geniş güvenlik önlemleri aldığı görüldü. Polise ait bir zırhlı araçta mezarlık çevresinde önlem aldı.

ABİ MAŞALLAH TAŞ : BİZLE KİMSE İLGİLENMEDİ

Servet Taş'ın toprağa verilmesinin ardından basın mensuplarına konuşan ağabey Maşallah Taş (45), kardeşinin olaydan sonra ailesini yanına alarak Bitlis'i terk ettiğini söyledi.

'TÖREDEN KAÇTIK,YURDUMUZU TERK ETTİK"

Maşallah Taş, daha sonra Bitlis'in önde gelen ailelerin araya girdiğini ve barışmak için Tören ailesine 10 bin TL verdiklerini belirtti.

Taş, 'Camide bizi barıştırmaya çalıştılar. Tam olarak sükunet sağlanmadı. Biz hatta kızı alarak köyden ayrılmayı bile teklif ettik. Ancak olmadı. Her şeyimizi alarak Bitlis'i terk ettik" diye konuştu. Jandarma eşliğinde İstanbul'a göç ettiklerini belirten Maşallah Taş, Bitlis'teki evlerinin hepsinin yıkıldığını ifade etti. Taş ' Köyümüz evimiz her şeyimiz yıkılmış, harap olmuş. Yıllardır buralarda sürünüp hayat ile mücadele ederken halen töre cinayetlerinden kurtulamıyorsak ben bunda devleti yüzde yüz suçlu buluyorum. Çünkü ben bir çok yere dilekçemi vermişim. Ümraniye Kaymakamlığına gitmişim. Bitlis Başsavcılığına dilekçemi vermişim. Bütün kurumlara başvurmama rağmen bir cevap alamadık" diye konuştu.

Koruma talebinin yanısıra iki tarafın barıştırması amacıyla da başvuruda bulunduğunu belirten Taş, "İstanbul Valiliği, Ümraniye Kaymakamlığı, Üsküdar Belediyesi ve Ümraniye Belediyesi'nden yardım istedik. Kardeşime sahip çıkmalarını istedik. Bitlisli vekillerden de yardım istedik. Ancak sesimizi kimse duymadı. Cinayet göz göre göre geldi" şeklinde konuştu.

"BAŞBAKAN'A BİLE DİLEKÇE VERDİM"

2011 genel seçimlerinden önce Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a, Ümraniye mitingi sonrasında dilekçe verdiğini ve yardım talep ettiğini öne süren Maşallah Taş sözlerine şöyle devam etti: 'Erdoğan ve Topbaş'a Ümraniye mitinginde dilekçemi verdim. Yardım edin diye. Ömür boyu sürmesin diye. Hiçbir kurum bize sahip çıkmadı. İki grup birbirine düştü. İki ailede köy korucusudur. Bunlar devletin adamlarıdır. Ellerinden silahlar dahi alınmamıştır. Bilge Köyü katliamının tekrar yaşanmasını istemedik. Ancak yetkililere sesimizi duyuramadık. Halen Bitlis valisi silahları ellerinden almıyorsa bu işi bitirmiyorsa suçlu devlettir. Vuranı önemsemiyorum vuran vurmuştur. Önemli olan o kişileri buraya getiren yol gösteren azmettiren kimlerdir. Bizi sürekli tehdit ettiler, önümüzü kestiler, biz önlerden davacı olmadık. Çünkü mağdurlardı. Kızları öldü iki kardeşi cezaevine girdi mağdur edip şikayet etmek istemedik. Servet 7 yıldır kayıptı sonra yakalandı. Mahkemeye çıktı ve ondan sonra adresi belli oldu. Çocukla kardeşim arasında hiç DNA testi yapılmadı. Biz test yapılmasını istedik ancak test hiç yapılmadı"

Politika Güncel Haberler