Haberler

Gizli Bilgi ve Belge Davası' Tutuklu Sanıkları Tahliye Bekleyor

İzmir 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmeye devam eden 10'u muvazzaf asker, 15'i tutuklu 357 sanığın yargılandığı davaya devam edildi.

İzmir 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmeye devam eden 10'u muvazzaf asker, 15'i tutuklu 357 sanığın yargılandığı davaya devam edildi. Duruşma savcısı Fatih Genç'in tutuklu sanıkların tamamının bir önceki duruşmada tahliye edilmesini istemesi, duruşma duygulu anlarında yaşanmasına neden oldu. Birçok sanık ile sanık yakını, birbirlerine el sallayarak gözyaşı döktü. Tahliye taleplerini yineleyen tutuklu muvazzaf askerler ise bunun yanı sıra görev alanlarından dolayı kendilerine yurtdışına çıkış yasağı konulmamasını istedi.

İzmir'de, 10'u muvazzaf asker, 15'i tutuklu 357 sanığın yargılandığı "Gizli bilgi ve belge bulundurma" davasına devam edildi. TMK 10. maddesiyle görevli mahkemelerin kaldırılmasının ardından kapatılan İzmir 12'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nden 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edilmesine karar verilen davaya İzmir Adliyesi Sosyal Tesisleri Konferans salonunda devam edildi. Duruşmaya 15 tutuklu sanık, bazı tutuksuz sanıklar ile avukatları katıldı.

Saat 09.30'da başlayan duruşma öncesinde, salona tutuklu sanıkların alınması sırasında duygulu anlar yaşandı. Duruşma savcısı Fatih Genç'in dünkü duruşmada, tahliye talep etmesinin sevincinin tutuklu sanıklar ile yakınlarına da yansıdığı gözlendi. Tutuklu sanıklar salona girdikleri anda kendilerine el sallayan yakınlarını gördükleri sırada gözyaşı döktü ve "Esaretin bitmesine az kaldı" dedikleri duyuldu.

Mahkeme heyetinin yerini almasıyla da duruşmaya başlandı. Bu sırada, Mahkeme Başkanı Orhan Kızıltaş, duruşma savcısı Fatih Genç'in dünkü duruşmada tahliye talep etmesiyle ilgili tutuklu sanıklar ile avukatlarından bir değerlendirmeleri olup olmayacağını sordu.

TAHLİYELERİNİ İSTEDİLER

İlk söz alan sanık Narin Korkmaz, geç gelen adaletin tecelli edeceğine inandığını söyledi, sanık Safiye Köten ise ağlayarak, "Savcımızın mütalaasına katılıyorum. İki yıldır bunu bekliyorum. Ailem, bütün kardeşlerim beni almaya geldiler. Sizin adaletinize güveniyorum" dedi.

Tutuklu muvazzaf asker Bülent Acar, adaleti somut olarak görmenin inancını yaşadığını ifade etti.

Tutuklu sanıklardan Sahil Güvenlik Komutanlığı Deniz Kıdemli Üsteğmen Onur Süer, "Savcı tahliye talebinde bulundu, ama adli kontrol tedbirlerinden bahsetmedi. Bizler TSK mensubuyuz, gemilerde çalışan, uçaklarla hava sahamızın dışına çıkma gereği olan insanlarız. TSK bizleri yetiştirdi, bizlerden istifade edebilmesi için görevlerimizi ifa etmemiz gerek. Yurtdışında olanlar, kendileri gelip teslim oldu. Hiçbiri polis tarafından getirilmedi. Hiçbirimizin kaçma şüphesi yok. Savcı da zaten 'kaçma şüphesi olmaması' dedi. Adli kontrol uygulanmamasını talep ediyorum" dedi. Diğer tutuklu sanıklar da, savcının mütalaasına katıldıklarını dile getirdi.

Sanıkların ardından söz alan sanık avukatlarından Muzaffer Sevgi Sakarya, "Sanıklar hedef olarak belirlenmiş, bu hedef kişilere ulaşmak için deliller kurgulanmış, ilgili yerlere konulmuş, delil olmamış durumunda da görmezden gelinerek bir iddianame hazırlanmış. Baştan bir hukukçu olarak komplo denilmesine üzülmüştüm. Ama öyle. Siyasilerin de söylediği gibi bir kumpas" dedi.

Duruşmada söz alan avukatlardan Aykanat Kaçmaz, savunmasını yaptıktan sonra mahkeme heyetine yönelik olarak, "Sizler uzun yıllardır hakimlik yapıyorsunuz. Hangi sanık bir yargılamanın iddiaları için size bunlar 'deli saçması' diyebildi. Burada tutuklu müvekkillerimiz size bunu söylediğinde sizler sessiz kaldınız. Sizler de bu iddiaları kabul etmiş gibi oldunuz" dedi.

Bunun üzerine mahkeme başkanı Orhan Kızıltaş ise, "Biz savunma sırasında burada konuşmuyorsak. Bu sözleri kabul ettiğimiz anlamına gelmez" karşılığını verdi.

Diğer tutuklu sanıkların avukatları da, özellikle müvekkillerinin görevlerinden dolayı tahliye olmaları durumunda da yurtdışına çıkış yasaklarının olmamasını talep etti. Söz almaların bitmesinin ardından, mahkeme heyeti, tutuklu sanıkların tahliye taliplerine ilişkin kararını açıklamak üzere duruşmaya saat 15.00'e kadar ara verdi.

NELER OLMUŞTU

TMK 10. maddesiyle görevli savcı Zafer Kılınç'ın 'askeri gizli bilgi ve belgeleri ele geçirme, bulundurma' suçlamasıyla 49'u muvazzaf asker, 79'u tutuklu 357 sanık hakkında hazırladığı iddianamede sanıklar hakkında 2 yıl ile müebbet hapis arasında değişen cezalar istenmişti.

İddianamede adı geçen 831 mağdurdan arasında devlet memuru, asker ve MİT mensuplarının da bulunduğu çok sayıda kişinin suç örgütü tarafından fişlendiği iddia edilmişti. Çete lideri olduğu iddiasıyla suçlanan marina işletmecisi Bilgin Özkaynak ile Narin Korkmaz hakkında, 'suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, kişisel verilerin kaydedilmesi, devletin güvenliğine ilişkin belgeleri temin etmek' suçlarından müebbet ve 9'ar yıl, sanıklar arasındaki Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Kurmay Başkanı Koramiral Veysel Kösele hakkında ise 'suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak, yasaklanan bilgileri temin etmek' suçlamasıyla 2 ila 6 yıl hapis cezası talep edilmişti. TMK 10. maddesiyle görevli İzmir 12'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde 2013 yılı nisan ayında görülmeye başlanan davada bugüne kadar 44'ü Bursa 6'ncı Ağır Ceza Mahkemesi tarafından olmak üzere tutuklu 64 kişi tahliye edilmişti. TMK 10. maddesiyle görevli 12'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın, özel yetkili mahkemelerin kaldırılmasına ilişkin düzenlemenin ardından dosya İzmir 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildi. - İzmir

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

İzmir Politika Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title