Gamze Şengel Taşcıer: Emeğin Örgütlü Temsilinin Olmadığı Bir Masada Alınan Kararların Toplumsal Meşruiyet Üretmesi Mümkün Değildir

Güncelleme:
Facebook'da Paylaş Twitter'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş Google News'de Paylaş

CHP Çalışma ve Sosyal Güvenlik Politika Kurulu Başkanı Gamze Şengel Taşcıer, asgari ücret tespit toplantısında işçi konfederasyonunun yer almadığını belirterek, emeğin örgütlü temsilinin eksik olduğu bir ortamda alınan kararların toplumsal meşruiyetinin bulunmadığını ifade etti. Taşcıer, mevcut politikaların emekçileri yoksulluğa mahkum ettiğini vurguladı.

(ANKARA) - CHP Çalışma ve Sosyal Güvenlik Politika Kurulu Başkanı ve Ankara Milletvekili Gamze Şengel Taşcıer, "Bugün gerçekleştirilen ikinci Asgari Ücret Tespit Toplantısı'nda işçi konfederasyonu fiilen masada yer almamaktadır. Emekçilerin örgütlü temsilinin bulunmadığı bir ortamda bu kavramların kullanılmasının kamuoyunda yanıltıcı bir algı yaratma amacı taşıdığı açıktır. Emeğin örgütlü temsilinin olmadığı bir masada alınan kararların toplumsal meşruiyet üretmesi mümkün değildir. İstihdamı koruma gerekçesiyle ücretlerin baskı altında tutmaya çalışan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı suçüstü yakalanmasına rağmen uzun süredir emekçiyi yoksulluğa mahküm etmekten başka hiçbir sonuç üretmeyen bu politika tercihinde ısrar etmektedir" dedi.

CHP Çalışma ve Sosyal Güvenlik Politika Kurulu Başkanı ve Ankara Milletvekili Gamze Şengel Taşcıer, Asgari Ücret Tespit Toplantısı'nın ikinci gününe ilişkin yazılı açıklama yaptı. Şengel Taşcıer şunları kaydetti:

"Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan'ı iki gündür hayretle dinliyor ve ibretle takip ediyoruz. Öncelikle ifade etmek isteriz ki, CHP açısından mesele, asgari ücretin kaç lira olacağıyla sınırlı değildir; emeğin bu ülkede hangi siyasal ve ekonomik rejim altında yaşamını sürdürdüğüdür. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan dilinden düşürmediği 'sosyal diyalog'un, 'ortak nokta'nın ve 'makroekonomik dengeler'in ne olduğu emek mücadelesinin içinden gelen herkes için açıktır.

"'Sosyal diyalog' kavramı tarafların görüşlerinin karar alma süreçlerine gerçek anlamda yansıdığı koşullarda karşılık bulur"

Bakan Işıkhan tarafından yapılan açıklamalar, asgari ücret sürecinin fiili işleyişiyle örtüşmemektedir. 'Ortak nokta' söylemi, tarafların eşit ve etkin biçimde temsil edildiği bir müzakere zemini bulunmadığı sürece anlamını yitirmektedir. Bugün asgari ücret masasında böyle bir zeminden söz etmek mümkün değildir. 'Makroekonomik dengeler' vurgusu ise emeğin geçim koşullarını ikincil plana iten, ücretleri enflasyonun sebebi olarak konumlandıran bir politikanın sürdürüldüğünü göstermektedir. Bu yaklaşım, milyonlarca emekçi açısından hayat pahalılığı, gelir kaybı ve güvencesizlik anlamına gelen dengesizliğin kendisini ifade etmektedir. Öte taraftan 'Sosyal diyalog' kavramı da ancak tarafların görüşlerinin karar alma süreçlerine gerçek anlamda yansıdığı koşullarda karşılık bulur.

"Asgari ücret süreci artık ciddi bir temsil ve demokrasi sorunudur"

Bakanlık tarafından dile getirilen 'enflasyona karşı koruma' söylemi de çalışanların yaşadığı somut gerçeklikle örtüşmemektedir. Emekçiler, alım gücündeki kaybı her ay doğrudan deneyimlemektedir. Sayın Bakan'ın enflasyonu düştükçe, emekçinin tansiyonu çıkmaktadır. Bugün gerçekleştirilen ikinci Asgari Ücret Tespit Toplantısı'nda işçi konfederasyonu fiilen masada yer almamaktadır. Emekçilerin örgütlü temsilinin bulunmadığı bir ortamda bu kavramların kullanılmasının kamuoyunda yanıltıcı bir algı yaratma amacı taşıdığı açıktır. Emeğin örgütlü temsilinin olmadığı bir masada alınan kararların toplumsal meşruiyet üretmesi mümkün değildir. İstihdamı koruma gerekçesiyle ücretlerin baskı altında tutmaya çalışan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı suçüstü yakalanmasına rağmen uzun süredir emekçiyi yoksulluğa mahküm etmekten başka hiçbir sonuç üretmeyen bu politika tercihinde ısrar etmektedir. Bu bakımdan Asgari ücret süreci artık ciddi bir temsil ve demokrasi sorunudur. Sayın Bakan'ın masada yer almayan işçi tarafını ziyaret ederek, sürecin eksik temsilini örtmeye ve kendi perspektifi üzerinden bir meşruiyet zemini oluşturmaya çalıştığının farkındayız. Türk-İş ve Hak-İş ziyaretleri de bu telaşın bir sonucudur. Bu telaştan milyonlarca emekçiye bir kazanım çıkmaz."

Kaynak: ANKA / Güncel
Haberler.com
500

Haberler.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve haberler.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

title