Genelkurmay Ergenekon Soruşturmasında Muvazzaf TSK Personelinin Olduğu İddialarını Yalanladı
Genelkurmay Başkanlığı Aktüel Dergisi'nin Son Sayısında "Karargah Evleri Tek Değil" Başlığı ile Çıkan Habere İlişkin Bir Açıklama Yaparak İddiaların Gerçeği Yansıtmadığını Bildirdi.
Genelkurmay Başkanlığı Aktüel Dergisi'nin son sayısında "Karargah Evleri Tek Değil" başlığı ile çıkan habere ilişkin bir açıklama yaparak iddiaların gerçeği yansıtmadığını bildirdi.
Genelkurmay Başkanlığı Aktüel Dergisi'nin son sayısında yer alan bir haberdeki TSK ile ilgili iddialara ilişkin yazılı bir açıklama yaptı.
"Haftalık bir derginin 31 Temmuz 2008 tarihli nüshasında "Karargah Evleri Tek Değil' başlığı altında, bazı muvazzaf Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarının isimleri yazılmış ve bunların gündemdeki soruşturma ile irtibatlı oldukları iddia edilerek adı geçen personel hakkında adeta mahkumiyet hükmü verilmiştir" denilen açıklamada, haberde Deniz Kuvvetleri'nde görevli olduğunu beyan eden Serdar Cem isminde bir kişinin bulunmadığı ifade edildi. Genelkurmay açıklamasında şöyle denildi:
"Soruşturma kapsamında Genelkurmay Başkanlığına gönderilen belgelerden çoğunun, Türk Silahlı Kuvvetlerinin yazışma usulleri taklit edilerek veya bilgisayar teknikleri ile kurgulanarak oluşturulduğu belirlenmiştir.
Diğer taraftan, yapılan adli soruşturmalarda, kendilerine rütbeli şahıs görüntüsü veren veya kendilerini Türk Silahlı Kuvvetleri ile irtibatlı olarak tanıtan kişilerin, yasa dışı yollarla menfaat temin etmeye çalıştıkları görülmektedir. Ayrıca, bazı şahısların kendilerine sahte askeri kimlik kartı düzenledikleri tespit edilmiştir.
Şahsi çıkar sağlamak veya Türk Silahlı Kuvvetlerini yıpratmak maksadıyla, sahte isim ve imzalarla gönderilen ihbar mektuplarına istinaden Türk Silahlı Kuvvetleri personeli veya üst düzey komutanlarının karalanmaya çalışılması, suç olduğu kadar ahlak dışı bir eylemdir."
-"BELGELERİN SIZDIRILMASI VAHİM VE DÜŞÜNDÜRÜCÜ"
Yapılan açıklamada Ergenekon Soruşturması'na ilişkin belgelerin sızdırılarak bazı basın yayın organlarına sızdırılması, bunların kitaplar halinde piyasada yayımlanması ve böylece ticari bir sektör yaratılmış olmasının son derece vahim ve düşündürücü olduğu vurgulandı. Soruşturma konusu tüm gizli belge ve bilgilerin TSK'ni karalamaya yönelik yayın politikası izleyen basın yayın kuruluşlarına sızdırılmasının ardındaki gerçek maksatın, Türk milleti tarafından çok iyi bilindiği vurgulanan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Öte yandan, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 157'nci maddesinin amir hükmüne rağmen, soruşturma konusu tüm gizli bilgi ve belgelerin, özellikle Türk Silahlı Kuvvetlerini karalamaya yönelik yayın politikası izleyen basın yayın kuruluşlarına sızdırılmasının ardındaki gerçek maksat, aziz milletimiz tarafından çok iyi bilinmektedir. Soruşturma kapsamındaki bilgi ve belgelerin bazı basın yayın organlarına sızdırılması, bunların kitaplar halinde piyasada yayımlanması ve böylece ticari bir sektör yaratılmış olması son derece vahim ve düşündürücüdür.
Malum çevrelerce her olay, kanun ve hukuk tanımaz bir şekilde ve insafsızca Türk Silahlı Kuvvetleri ile ilişkilendirilmeye çalışılmakta; temel insan hakları, anayasal teminatlar, "masuniyet karinesi", "adil yargılanma hakkı" gibi en temel hukuk ilkeleri pervasızca ihlal edilmektedir. Mevcut gizlilik ve yayın yasağına ilişkin mahkeme kararları ile ülkenin kanunlarından bu denli sarfı nazar edilmesi, hukuk devleti ve haberleşme özgürlüğü ile açıklanabilecek bir durum değildir. Haklarında yeterli ve etkili bir şekilde işlem yapılmaması veya yapılan işlemlerin caydırıcı olmaması, bu çevreleri maalesef daha da cesaretlendirmektedir. Bu tür sahtekarlıklar ile maksatlı ve gerçek dışı söylemler bilgi kirliliğine yol açtığından, gerektiğinde Genelkurmay Başkanlığınca kamuoyunun aydınlatılmasına devam edilecektir." (ANKA)
(TT/ZG)