Eğitim Şurası'nda "Katsayı"ya Eleştiriler Başladı
17'nci Milli Eğitim Şurası'nın Komisyonlar Düzeyinde Yapılan Toplantılarında Üniversiteye Giriş Sınavında Uygulanan "Katsayı"ya Karşı Tepkiler Dile Getirilmeye Başladı. İstanbul Bahçeşehir Lisesi Müdürü Vatanartıran, 13 Yaşında Verilen Bir Kararın Cezasının Ömür Boyu Çekilmemesi Gerektiğini İfade Ederken, Aksaray Fen Lisesi Okul Aile Birliği Başkanı Eren "Yanlış Bir Okula Gittiğini Düşünen Öğrencinin Önüne Geçmek Adil Değil" Dedi.
17. Milli Eğitim Şurası kapsamında ‘Türk milli eğitim sisteminde kademeler arasında geçişler, yönlendirme ve sınav sistemi’ başlığı altında çalışan komisyonda üniversiteye giriş sınavında uygulanan farklı katsayıya karşı eleştiriler gelmeye başladı. Farklı katsayının yanlış bir uygulama olduğu belirtilirken, sınav sayısının azaltılması gerektiği kaydedildi. Öğretmen niteliğinin de yetersiz olduğu, öğretmen üniversitelerinin kurulması gerektiği savunuldu.
Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik tarafından açılışı yapılan 17. Milli Eğitim Şurası, 17 Kasım 2006 Cuma gününe kadar komisyonlar düzeyinde devam edecek olan çalışmalarına Başkent Öğretmenevi’nde başladı. Şura’nın ana konuları olarak “Türk milli eğitim sisteminde kademeler arasında geçişler, yönlendirme ve sınav sistemi” ile “Küreselleşme ve AB sürecinde Türk eğitim sistemi” başlıkları altında toplanan komisyonlarda renkli tartışmalar yaşandı.
KATSAYI ELEŞTİRİLERİ
ÖSS sisteminin masaya yatırıldığı ‘Türk milli eğitim sisteminde kademeler arasında geçişler, yönlendirme ve sınav sistemi’ konulu komisyonda söz alan İstanbul Bahçeşehir Lisesi Müdürü Sinem Vatanartıran, 13 yaşında verilen bir kararın cezasının ömür boyu çekilmemesi gerektiğini belirterek, “Daha esnek bir sistem getirilmeli” dedi. Sınavların değerlendirme sisteminin de sorgulanması gerektiğini ifade eden Vatanartıran, merkezi yerleştirmeyi de “çağdışı bir model” olarak niteledi.
Aksaray Fen Lisesi Okul Aile Birliği Başkanı Ayhan Eren de, yanlış bir okula gittiğini düşünen öğrencinin önüne geçmenin “adil” olmadığını söyledi. Eren, “Bırakın sınavda soruları çözebilen öğrenci istediği üniversiteye gidebilsin” dedi.
SEZER VE ERDOĞAN’A ELEŞTİRİ
Milliyet Gazetesi Yazarı Abbas Güçlü ise, hükümetin şura düzenlemekteki amacının “kaldıramadığı katsayı için şuradan destek almak” olduğunu söyledi. Katsayıdan sadece imam hatiplerin değil diğer liselerin de mağdur olduğunu ifade eden Güçlü, hükümetin de YÖK’ün de katsayı konusunda şu andaki tutumundan tavizler vermesi gerektiğini söyledi. Güçlü, “YÖK, ÖSS’de iletişim, bilgisayar ve elektrik gibi lise ve bölüm mezunlarının iletişim fakültesi, bilgisayar mühendisliği ve elektrik elektronik mühendisliğine geçişine izin vermeli. Hükümet de katsayının tamamen kaldırılması ısrarından vazgeçmeli. Böylece bir orta yol bulunmalı” dedi. Kemal Gürüz’ün katsayı uygulamasını getiren kişi olarak Şura’ya davet edilmemesini eleştiren Güçlü, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a katılmamaları nedeniyle tepki gösterdi. Güçlü, “Atatürk savaşı bırakıp Maarif Kongresi’ne katılıyor, Sezer Çankaya köşkünden gelmiyor. Başbakan ‘eğitim çok önemli’ diyor, İstanbul’daki bir toplantıyı tercih ediyor. YÖK Şura’ya hiç katılmıyor, bunlar doğru şeyler değil” diye konuştu.
Eğitim-Sen Genel Başkanı Alaattin Dinçer ise sınav sayısının azaltılması ve çocukların sınav kabusundan kurtarılmasını istedi.
ÖĞRETMEN NİTELİĞİ EN ÖNEMLİ SORUN
Milli Eğitim Şurası’nda, “Küreselleşme ve AB Sürecinde Türk Eğitim Sistemi” başlığı altında toplanan komisyonda ise konuşmacılar ağırlıklı olarak Türk eğitim sisteminin nitelik sorunları yaşadığına dikkat çekti. CHP milletvekili Mustafa Gazalcı, eğitimin öncelikli kamusal hizmetlerden biri olduğunu vurgulayarak, “Şura’nın önceliklerinden birinin nitelikli kamusal eğitim yönünde karar almak olmalı” dedi. Gazalcı, Şura’nın zorunlu eğitimin 8 yıldan 12 yıla çıkartılması yönünde bir karar almasının gerekliliğini vurguladı.