DSP'li Yağız Başbakan Erdoğan'a "3 Ykr" Sorusu
DSP İstanbul Milletvekili Süleyman Yağız, Başbakan Erdoğan'ın yaptığı bir radyo konuşmasında terörist başı Abdullah Öcalan için "sayın", şehitler için de "kelle" dediği gerekçesiyle 3 YKR'lik tazminata mahkum edilmesini Meclis gündemine taşıdı.
DSP İstanbul Milletvekili Süleyman Yağız, Başbakan Erdoğan'ın yaptığı bir radyo konuşmasında terörist başı Abdullah Öcalan için "sayın", şehitler için de "kelle" dediği gerekçesiyle 3 YKR'lik tazminata mahkum edilmesini Meclis gündemine taşıdı. Yağız, Başbakan Erdoğan'a, "3 Yeni Kuruşluk manevi tazminat ödemeye mahkum edilmenizi nasıl karşılıyorsunuz?" diye sordu.
Yağız, konuyla ilgili olarak Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığına yazılı soru önergesi verdi.
Önergesinde, Başbakan Erdoğan'ın, Avustralya'da katıldığı bir radyo programında, terörist başı Abdullah Öcalan için "sayın" şehitler için de "kelle" dediği gerekçesiyle İstanbul Kartal 2. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 3 Yeni Kuruşluk manevi tazminat ödemeye mahkum edildiğini hatırlattı. Başbakan Erdoğan'a söz konusu mahkumiyet kararını nasıl değerlendirdiğini soran Yağız, Mahkeme Hakimi Sevgi Övünç'ün yeni açıklanan gerekçeli kararından da alıntılar yaptı.
Hakim Övünç'ün gerekçeli kararında yer alan; "Kelleler olarak tabir edilen insanlar, bu vatan için ölenlerdir. Manevi açıdan kutsal olan şehitlerimiz, korunması gereken değerlerin başında gelir" ifadelerine dikkat çeken Yağız, şu soruları yöneltti:
"Hakim'in gerekçeli kararında bulunan; 'Milletin bekası için şehit düşenlerin ve ailesinin manevi açıdan toplumda en iyi şekilde korunması gerekirken, şehitlik toplum için bu kadar önem arz ederken, toplumu yönetme iddiası ile ortaya çıkan insanların, bu vatanın şehitlerinden 'kelle' olarak bahsetmesinin toplumda büyük infiale yol açtığı anlaşılmıştır. Bir siyasetçinin ülkemizin şehitlerinden bahsederken daha itinalı konuşması gerekmektedir. Türkiye Cumhuriyeti'nin devamı için can veren, Türk halkından sadece saygı bekleyen şehitler için, toplum içinde hakaret içeren bir söz olarak nitelenen 'kelle' tabirinin kullanılması, dil sürçmesi olarak kabul edilemez' sözleri sizi nasıl etkilemiştir?
Avustralya'nın Çanakkale'de ölen vatandaşları için her yıl tören düzenlediğini hatırlatan Hakim Övünç'ün gerekçeli kararındaki; 'Böyle bir ülkede bir siyasetçinin ülkemizin şehitlerinden bahsederken daha itinalı konuşması gerekir' tavsiyesine katılıyor musunuz?
Hakim Övünç'ün, yine gerekçeli kararında yer alan; 'Çocuklarını şehit vermiş insanlara verilecek hiçbir şey, şehit çocuklarını geri getiremeyeceğine göre, şehit yakınlarının da devletten ve devlet adamlarından tek beklentisi şehitlerine saygı gösterilmesidir. Aksi söz konusu olduğunda şehit yakınlarının, ölen evlatlarına 'kelle' denmesinden ötürü manevi açıdan çökmeleri, ağır bunalıma girmeleri söz konusudur. Bu nedenle 3 yeni kuruş manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiştir' sözlerini uygun buluyor musunuz?
Üç yeni kuruşluk davanın sonuçlanmasından sonra şehit aileleri ve yakınları tarafından hakkınızda yeni tazminat davaları açılmış mıdır? Açılmışsa bunların sayısı ne kadardır?" (ANKA)
(ÇAĞ/ZG)