Çin, ABD'nin Ticaretteki Liderlik Tahtını Sallıyor

Pasifik'in iki yakası arasında örtülü savaş giderek kızışıyor. Bir tarafta Çin, diğer tarafta ABD var. Dünyanın iki büyük ekonomisi 15 yıl sonrasını planlamaya çalışıyor. Var güçleriyle birbirinin ayağına basıyor. ABD, ticari engellemeler, kara listeler, yatırım çelmelerini atıyor. Çin, reyting şirketlerini devreye sokuyor. Ticaret savaşını Donald Trump mı yoksa Şi Cinping mi kazanacak?

KARA LİSTEYE ALDIRDI

ABD'li firmaları tehdit edip Çin'deki ve diğer Asya ülkelerindeki yatırımlarını ülkesine çekmekle işe başlayan Trump hükümeti, ardından ticareti engelleyici adımlar atarak birçok Çin malının ABD'ye girişini yasakladı. G20 toplantılarında serbest ticareti savunmayı Komünist Çin'in liderine bırakacak kadar ileri giden ABD'nin son hamlesi de kara listeler oldu. Çinli dünya perakende devi Alibaba'nın alt şirketi Taobao'yu kara listeye alan ABD, ülkeyi fikri mülkiyet hırsızlığı yapmakla suçladı. İki ülke ticaretinde yeni bir gerilim yaratan bu adımdan sonra Çin'e 'büyük ceza' hazırlıkları başladığı belirtiliyor. Çin Ticaret Bakanlığı da kara liste uygulamasına tepki gösterdi. ABD ve Trump yönetimi, vergi reformları ve biraz da aba altından sopa göstererek büyük firmaları bölgeden çekmeye başladı. Bu, uzun vadeli bir planın parçası ama şu anda ABD hükümetinin başardığı somut bir şey de var. O da küresel firmaların gelecekteki yatırımlarını ABD'de yapmasını sağlamak. Örneğin teknoloji devi Apple, dün gelecek beş yılda Amerikan ekonomisine 350 milyar dolar katkıda bulunacağını duyurdu. İşe reyting şirketleri de girdi. ABD'li S&P ve Moody's, Çin'in kredi notunu düşürünce Çin de boş durmadı. Ülkenin kredi derecelendirme kuruluşu Dagong Global, ABD'nin kredi notunu A-'den BBB+ seviyesine indirdi.

HEDEFİN ÜZERİNDE BÜYÜDÜ

Dün açıklanan bir rakam da aslında Çin'in liderlik iddiasını doğrular nitelikte. Ülkede büyüme, dördüncü çeyrekte yüzde 6.8 olarak gerçekleşti. Yılın tamamında yüzde 6.9 olarak gerçekleşen büyüme ise 6.5'lik hedefin oldukça üzerinde. Bir Kuşak Bir Yol projesi ile 21 trilyon dolarlık 65 ekonomiyi birbirine bağlamayı hedefleyen Çin, 4.4 milyar kişilik de bir pazarı ele geçirmek için adım atmış durumda.

SALDIRGAN SUÇLAMASI

ABD'nin Ulusal Güvenlik Strateji Belgesi'nde Çin için söylediği iki kısa terim savaşı özetliyor: 'Stratejik rakip' ve 'Ekonomik saldırgan'... ABD, 2032'de yani 14 yıl sonra dünyanın en büyük ekonomisi tahtını Çin'e bırakacağı için endişeli. ABD'nin yıllardır "Çin zenginleşirse siyasi olarak daha özgürlükçü olur" tezinin yanlış olduğu belirtiliyor. Artık Çin için, "Zenginleştikçe dünyayı kendine benzetmeye çalışıyor" tezi geçerli.

ÇİN'İN TAHVİL KOZU VAR

İş Yatırım Uluslararası Piyasalar Müdürü Şant Manukyan da SABAH'a yaptığı değerlendirmede "Çin'e karşı korumacılık tedbirleri Trump'ın seçim vaatleri arasındaydı. Dolayısıyla 2018'de karşılıklı yeni adımlar gelebilir. Bir noktaya kadar da ABD haklı çünkü bir tarafta kapalı bir ekonomi var diğer tarafta ise tamamen açık. Ekonomileri birbirine bağlı ekonomileri olduğundan büyük hamleler gelmez. Çin elindeki ABD tahvillerini satarak ciddi zararlar verebilir ancak bir yandan da kendi portföyünü vurmuş olur. Çin'in kendi iç piyasası zayıf olduğu için büyük bir kavgada daha fazla zararı Çin alır aslında" dedi. (Sabah)