Antalya: KKTC Eski Başkanı Eroğlu'ndan Açıklamalar

Antalya'nın Alanya İlçesi'ne gelen Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) eski Başkanı Derviş Eroğlu, ABD'nin Kıbrıs'ta çözüm istemediğini söyledi.

ABD'nin, Büyük Ortadoğu Politikası'nda Kıbrıs'ın çok önemli bir yer tuttuğunu söyleyen Derviş Eroğlu, "Bildiğiniz gibi Amerika adada bulunan üstleri İngiltere ile ortak kullanıyor. Ben ABD'nin, Kıbrıs konusunda çözüm istediğinden emin değilim. Türklerle Rumların ayrı çatı altında olması, İngiliz üslerinin varlığının devam etmesi ABD'nin projesi için şart. ABD, Büyük Ortadoğu Projesi'ne Kıbrıs'tan başladı ve Lübnan olaylarıyla devam etti. Eğer, ABD karışmamış olsaydı adada çözüm yıllar önce olurdu. ABD, Kıbrıs'ta çözüm istemiyor" dedi.

Hükümetin AB sürecinde Kıbrıs konusunda çok taviz verdiğini söyleyen Derviş Eroğlu, "Kıbrıs'ta birçok taviz verilmesine rağmen iyi ki Rumlar kabul etmedi. Bir adım önde olacağız politikalarıyla Rumların istediği şekle doğru yavaş yavaş geliniyor. Rumların istediği gibi olursa sırada Güneydoğu ve Doğu Anadolu Bölgesi gelir. Ermenistan, Kürt meselesi gündeme getirilerek Türkiye daha fazla sıkıştırılacak. Türkiye çok kritik bir aşamadadır. Kıbrıs, sadece bizim değil, Türkiye'nin ulusal bir davası. Ulusal davanın bu şekilde sulandırılması ve tavizkar politikalar ileri sürülerek, Rumların iştahının kabartılmasıyla yarın Ermeni ve Kürtlerinde iştahını kabaracak. Bütün bu sorunlar Türkiye'nin önüne yığılacak ve çok sıkıntılı günler yaşanacak. Kıbrıs sorunu bu işin mihenk taşıdır. Türkiye haddinden fazla tavizkar politika uygulamıştır. Annan planında bir madde var. İki taraftan biri kabul etmediği taktirde plan ortadan kalkar deniyor. Buna rağmen hala Annan planı dendiğinden anlaşma arayışı içersine giriliyor, bana göre bu yanlıştır ve bu yanlışlardan dönmek lazım" şeklinde konuştu.

Hükümetin Kıbrıs'ta bir anlaşma adı altında 'bir adım önde' olacağız diyerek yeni bir politika başlattığını kaydeden Eroğlu, "Hükümet sorunun çözümü konusunda ne kadar ciddi olduğunu göstermek için böyle bir adım attı ama Kıbrıs'ta hala bir çözüm yok. Biz hükümetimiz döneminde 23 Nisan 2003'de güney ve kuzey arasındaki kapıları açmıştık. Buna rağmen anlaşma ortaya çıkmamıştır. Bir adım önde politikası denerek Annan Planı'na 'evet' dendi. Bir adım derken 10 adım önde gidiyoruz. Ancak yine anlaşma yok. Türkiye, AB'ye 'müzakere tarihi verin, Kıbrıs sorununu çözeriz' demiştir ve sanki sorun Türkiye'den kaynaklanıyormuş gibi bir izlenim doğmuştur. Bu da büyük yanlıştır. Şimdi AB, bu söze dayanarak, 'Kıbrıs'ı çözün' diye ek şartlar öne koyuyor. Türkiye 25 AB üyesinin 24'ünü tanıyacak, hepsine limanlarını açacak birine açmayacak. AB bunu kabul etmedi. Türkiye ise limanlarını açmama kararlılığını sürdürürken diğer yandan 'Türk halkı üzerindeki ambargolar kalksın' diyor. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti diyemiyor. Dikkat edin Kıbrıs Türk halkı diyor. Yani ambargolar kalkarsa limanlar açılacak demektir. Limanlar açıldıktan sonra sırada Kıbrıs Cumhuriyeti'ni tanımak gündeme gelecektir" ifadelerini kaydetti.

Haberler