AK Parti'nin 8. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 'Bu iktidar ne yaptı ki?' diyen 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'e de sert çıkarak, "Üzüldüm. Niye, demek ki artık takip etmekten çok yorgun düştü. İnsaf. Yani İngiltere Başbakanı Tony görüyor da sen göremiyorsun. İş bilenin kılıç kuşananın, oldu işte. Bu kadar kısa zamanda bunlar oldu" dedi.

Erdoğan, konuşmasında hükümetin icraatlarını eleştiren muhalefete de yüklenerek, "Yüzde 100 bir şeyde, herkes kalkar da 'ben bu tada vardım' der mi. Gaziantep'in en güzel baklavasını getirip sunsanız, herkes onun için bile 'gerçekten çok lezzetliydi' demez. İçinden birkaç kişiye bakarsın kalkar 'sarmadı' der. Niye, onun ağız tadı farklıdır da onun için. Siyasette de böyle, şu anda bizim getirdiğimiz bu tada, bu yapıya, bu anlayışa ulaşamayanlar, bu tadı hazmedemeyen, tadamayanlar muhakkak çıkacaktır" diye konuştu.

Kızılcahamam'daki AK Parti'nin 8. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'nda konuşan Başbakan Erdoğan, AK Parti'nin 4 yıllık iktidarından geriye dönüp bakıldığında siyasi ve ekonomik istikrarın artık Türkiye'de tam olarak yerleştiğinin görüleceğini söyledi. Türkiye'nin temel meselelerinin ya hallolduğunu ya da çözüm yoluna girdiğine işaret eden Erdoğan, önümüzdeki süreçte sosyal istikrarı güçlendireceklerini kaydetti. İlk 4 yıllık iktidar sürecinin ekonomik ve siyasi istikrarın sağlandığı, ekonomik kalkınma ve demokratik reformların gerçekleştirildiği bir dönem olduğunu anlatan Erdoğan, bundan sonraki süreci toplumsal barışı tesis etmeyi önceleyen bir sosyal restorasyon dönemi olarak gördüklerinin altını çizdi.

'TOPLUMSAL YAPIMIZI PROVOKASYONA AÇIK OLMAKTAN KURTARMALIYIZ'

İçeride ve dışarıda karşılaşılan tehlikelerin, iç barışı ve toplumsal barışı konsolide etmeyi zaruret olarak karşılarına çıkardığını ifade eden Erdoğan, şunları söyledi: "Kendisiyle barışık olmayan insanlar gibi sürekli kendisiyle kavgalı bir toplum olarak mı kalacağız? Bu soruyu artık geride bırakmanın zamanı çoktan gelmiştir. Toplumsal yapımızı her türlü manipülasyon ve provokasyona açık olmaktan kurtarmak zorundayız. Toplumsal yapımızda gedikler, menfezler bırakarak geleceğe yürüyemeyeceğimiz açıktır. Türkiye o çok değerli enerjisini ve zamanını içeride tüketerek, dışarıda neler kaybettiğini görmek durumundadır. Bu süreçte hepimize önemli sorumluluklar düşmektedir. Öncelikle milletimizin ve Cumhuriyetimizin değerlerini, toplumsal ihtilaf konusu olmaktan çıkarmalıyız. 83 yıl aradan sora kazanımlarımızı geriye çevirecek hiçbir güç yoktur, olamaz. Gereksiz korkulardan kurtulmalıyız. İnanıyorumki bu, bizi zayıflatmaya çalışanlara karşı etnik yani ırkçı, dini, mezhepsel ya da felsefi inanç farklılıklarına bakmadan, kadın erkek ayırmadan, kardeşlik bağlarımızı daha da sağlamlaştıracak vatandaşlık bilincimizi daha da yükseltecek".

Başbakan Erdoğan, toplumsal değişim ve dönüşüm sürecinin devam edeceğini, hiçbir kanlı provakasyonun milleti özgürlük ve refah yolundan döndüremeyeceğini vurguladı. Demokratik gelişme ve ekonomik kalkınmanın aynı hızla devam edeceğinin altını çizen Erdoğan, Türkiye'nin bunu başaracak imkan ve kabiliyete sahip olduğunu söyledi.

'DEĞİŞİM İRADEMİZİ SABOTE EDEMEYECEKLER'

Başbakan Erdoğan, iki önemli seçimin yapılacağı 2007 yılının ilk ayında geleneksel bir buluşma gerçekleştirdiklerine işaret ederek, bu toplantının Türk siyasetine önemli açılımlar getireceğini kaydetti. "Bizler siyasi rotamızı istişare ile, ortak akılla, özeleştiriyle hep birlikte belirledik, belirliyoruz" diyen Erdoğan, konuşmasında milletvekillerine de sitem etti. Erdoğan, "Belki bunun farkında olamayız ama inanıyorum ki bu tür sivil toplum çalışmalarını farklı yerde yapmış olan arkadaşlarım, şu anda Türkiye'de 16 aylık bir siyasi partiyken, Türkiye'nin bir numaralı partisi haline gelip, yüzde 65 parlamento çoğunluyla iktidar olan bir partinin şu ana kadar sürdürdüğü bu çalışma zemininin gerçekten ne kadar farklı olduğunun o zaman farkına varır ve anlar. Ama bunu göremeyenler, bunu fark edemezler. Özellikle bugün istikra ve güven, demokrasi ve adalet kavramları başta olmak üzere ülkemizin gelecek hedefleri üzerinde daha çok yoğunlaşmamız gereken bir gün olduğunu düşünüyorum. Bu toplantımızda birlikte düşünerek daha çok adalet, daha çok demokrasi, daha çok özgürlük, daha çok refah talepleri üzerine durmalıyız. Sizler fikir ve uyarılarınızı Türkiye'nin makus talihin yenildiği bir döneme ışık tuttunuz. İnşallah Türkiye'nin geleceğine de ışık tutacaksınız".

Türkiye'deki her ilerlemenin altında AK Parti kadrolarının sağladığı istikrar ortamının büyük payının olduğuna dikkati çeken Erdoğan, istikrar ortamının kayıp yıllar boyunca milletin en büyük beklentisi ve özlemi olduğunu söyledi. Milletle aralarındaki duygu ve gönül birliğinden istikrar, değişim ve dinamizm çıktığını ifade eden Erdoğan, "Bu demokratik dönüşümü ve kalkınma yolundaki büyük değişim iradesini sabote etmek isteyenler beyhude bir çaba içindedir. Bugüne kadar da gördüğünüz gibi netice alamamışlardır ve alamayacaklardır" uyarısını yaptı.

'BAŞARILARIMIZIN ARKASINDA MİLLETİN DUASI VAR'

Erdoğan, demokratik istikrar ve güven sayesinde Türkiye'nin yeniden üretim ve kalkınma sürecine girdiğini belirterek, bu dönemde Türk insanını üretmenin, ürettiği değere ve ürettiğini değere dönüştürmenin heyecanı sardığını söyledi. Bunun Türkiye adına paha biçilmez bir kazanım olduğunu kaydeden Erdoğan, artık bundan dönüş olmayacağını söyledi. Erdoğan, bütün ekonomik göstergelerin milletin mutluluğunu, refahını artttmizin değerlerini, toplumsal ihtiıran bir çizgide geliştiğini, finans ve reel sektör parametrelerinin büyük oranda olumlu istikamette geliştiğini vurguladı. Erdoğan, şöyle konuştu:

"Eğer objektif bakılırsa, samimi, dürüst bakılırsa bunu görmemek için hiçbir neden yoktur. Hızımızı kesmeden, tereddüde düşmeden, 73 milyon insanımızın hak ettiği medeniyet seviyesine ulaşacağız. Çocuklarımızın, gençlerimizin aidiyetiyle, mensubiyetiyle, vatandaşlığıyla gurur duyacağı mutlu ve müreffeh Türkiye'yi adım adım inşa ediyoruz ve onun mutluluğunu beraber yaşayacağız. Bugün artık ne yapabileceğimizi, neleri başarabileceğimizi gayet iyi biliyoruz. Allah'ın izniyle başaracağız. Hep birlikte tarihe bir medeniyet destanı daha armağan edeceğiz. Türkiye'nin adım adım ulaştığı hedefler, negatif düşünmeye, her şeye olumsuz bakmaya alışmış olan zihniyetlere söyleyecek söz bırakmamıştır. Gölgeleme, karartma, vehim üretme, biliyorsunuz bu bir siyasetti, ama bu siyasete kaygı ve korku yayma taktiklerine, karamsarlık üretme yöntemlerine prim verecek bir toplumsal zemin Türkiye'mizde kalmamıştır".

Hükümet olarak sadece geçmişin günahlarını temizlemekle kalmadıklarını, 4 yılda 30 yılda katedilen mesafeyi katettiklerini söyledi. Bundan sonraki süreçte kazanımların bir kartopu gibi değil çığ gibi büyüyeceğini dile getiren Erdoğan, Türkiye'nin bir ucundan diğer ucuna kalkınma rüzgarı estiğini bildirdi. Erdoğan, "Bu başarının ardında samimiyet var, dürüstlük var, cesaret var, kararlılık var.B itmedi, bu başarının ardından milletin duası var, milletin kedisi var. Bu başarının ardında milletin iradesini hakkıyla taşıyan ve siyaset tarihimizin yüz akı olan sizler varsınız, kim ne derse desin. Bu ülkenin zamanına, kaynaklarına, enerjisine, geleceğine bu kadro asla ihanet içinde olmadı. Bütün eylemlerimizle, sosyal barışı ve adaleti perçinlediniz, bir arada yaşama iradesine güç verdiniz" diye konuştu. "Bunu provoke etmek isteyenler yok mu, var, olacaklar" diyen Erdoğan, Gaziantep baklavası örneği vererek muhalefete yüklendi. Erdoğan, şunları söyledi: "Yüzde 100 bir şeyde, herkes kalkar da 'ben bu tada vardım' der mi. Gaziantep'in en güzel baklavasını getirip sunsa, herkes onun için bile 'gerçekten çok lezzetliydi' demez. İçinden birkaç kişiye bakarsın kalkar 'sarmadı' der. Niye, onun ağız tadı farklıdır da onun için. Siyasette de böyle, şu anda bizim getirdiğimiz bu tada, bu yapıya, bu anlayışa ulaşamayanlar, bu tadı hazmedemeyen, tadamayanlar muhakkak çıkacaktır. Siyasi tarihe baktığınızda, insanlık tarihine baktığınızda bunu çok açık, net örnekleriyle görürsünüz. Neler geldi, neler geçti, ama hiçbir zaman o adil yönetimler bile bakıyorsunuz, toplumun tamamını mutlu edemediler. Tabii ki bizim de bu yönetimimizden şikayetçi olanlar muhakkak çıkacaktır. Ama biz toplumumuzun geneline bakalım, Anadolu topraklarına bakalım. Nereden nereye geldiğimizin hesabını kendimize sürekli olarak sormazsak kalkınamayız. Unutursak korkarım ki o girdaplara bir gün yeniden sürükleniriz".

MİLLETVEKİLLERİNE SİTEM ETTİ

Başbakan Erdoğan konuşmasında milletvekillerine de sitem ederek, "İnsanoğlu maalesef unutma ile mukadder bir fıtratta yaratılmış. Her an unutabiliyor. Yani bir ay önce yapılanı unutabiliyor, bir yıl önce yapılanı unutabiliyor. Onun için sürekli hatırlatmak durumundayız. Hele siyasetçi için bu olmazsa olmaz. Neredeydik, nereye geldik, neler yaptık. Ben inanıyorum ki benim milletvekili arkadaşlarım bile şu anda 59. Hükümet'in neler yaptığını tam manasıyla bilmiyor, inanın bilmiyor" dedi. Başbakan Erdoğan konuşmasında 'Bu iktidar ne yaptı ki?' diyen 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'e de sert tepki gösterdi. Erdoğan, "Geçenlerde Türkiye'nin ileri gelen siyasetçilerinden bir tanesini dinlerken üzüldüm. 'Bu iktidar ne yaptı ki' diyor. Üzüldüm. Niye, demek ki artık takip etmekten çok yorgun düştü. Biz artık Başbakan olarak değil, kabinedeki arkadaşlarım olarak değil, birçok yerde milletvekili arkadaşlarımız, valilerimiz, belediye başkanlarımız, onlar yapılan yatırımları gidip açıyor, biz yetişemiyoruz. Çünkü bu yatırımlar durmuştu. Buyrun, 'Ne yapıldı ki?' diyor. İnsaf. Yani İngiltere Başbakanı Tony görüyor da sen göremiyorsun. 'Ya şaşırdım. Bu kadar kısa zamanda bunlar nasıl oldu' diyor. Ya iş bilenin kılıç kuşananın, oldu işte. Bu kadar kısa zamanda oldu" tepkisini gösterdi.

(DA-MAY-ÖK-Y)

Haberler