Haberler

Gelibolu'da Mevlana Günleri...

Mevlana Celaleddin-i Rumi'nin Doğumunun 800. Yıl Dönümü Dolayısı ile Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Türkiye Yazarlar Birliği Tarafından Gelibolu'da Mevlana Günleri Düzenlendi.

Mevlana Celaleddin-i Rumi'nin doğumunun 800. yıl dönümü dolayısı ile Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Türkiye Yazarlar Birliği tarafından Gelibolu'da Mevlana Günleri düzenlendi.

Gelibolu Mevlevihanesi'nde düzenlenen panelin açılış konuşmasını yapan Türkiye Yazarlar Birliği Genel Başkanı Hicabi Kırlangıç, "Dışarda hangi fırtına koparsa kopsun, gönül ülkemiz huzur içerisindedir. Mevlana Celaleddin-i Rumi'nin bir adı da Hünkardır. Yani gönül ülkesinin sultanıdır. Mevlana Celaleddin-i Rumi'nin o huzur ikliminde, o gönül saltanatında huzur içinde bir arada bulunmaktan mutluluk duyuyorum. Anadolu'nun Mevlana'nın yaşadığı dönemdeki siyasi ve toplumsal kargaşalarını göz önüne getirecek olursak, manzaranın büyüklüğünü ve önemini daha da iyi anlarız. Mevlana Hazretleri bulunduğu o döneminde bölgeye huzur vermiş, fikirleri ile insanlara yön vermiş, insanları ahlaki çerçevede gelişmeye doğru yönlendirmiş büyük bir insandır ve onun eserleri bugün de toplumları yönlendiriyor" dedi.

Gelibolu Kaymakamı Adnan Çakıroğlu ise "Mevlana hem çağdaşı Yunus, hem de açtığı yolun takipçisi pek çok Hak ve halk aşığı gibi, Anadolu'nun gönlünü dünyaya açan en önemli mutasavvıflarımızdan biridir. Dil, din, ırk ayırt etmeden, en önemlisi herhangi bir toprak parçası, ya da sınır tanımadan tüm insanları kucaklayan, yaratılmışa sonsuz bir sevgi besleyen öylesine yüce bir gönül vardır ki onda, başka hiçbir dilde tercümesi olmayan gönül sözcüğü, en çokta Mevlana'da bulur anlamını" dedi.

Açılış konuşmalarının ardından, panel konuşmalarına geçildi. Oturum başkanlığını Prof. Dr. Adnan Karaismailoğlu'nun yaptığı panelde ilk konuşmayı Uludağ Üniversitesi'nden Prof. Dr. Mustafa Kara yaptı. Kara konuşmasında "Mevlana'nın Yaşadığı Döneme Genel Bir Bakış" konusunu işleyerek şunları söyledi: "Medeniyetler insanoğlunun kurduğu en büyük organizasyondur. Çeşitli milletler, değişik zamanlarda ve farklı coğrafyalarda çok değişik isimlerle anılan medeniyetler kurmuşlardır. Doğu, Batı, Kuzey ve Güneyde, Hint, Çin, Türkistan, Asya ve Avrupa'da. Bunlardan bir tanesi de bizim medeniyetimizdir. Bu medeniyetlerin olmazsa olmazları vardır. Bunlardan dört tanesini önemle zikretmek gerekir. Bütün medeniyetlerin ortak özellikleri ve olmazsa olmazlarının birincisi ilim ve irfan, ikincisi fikir ve felsefe, üçüncüsü güzel sanatlar, dördüncüsü ise yönetici kadrodur. Bütün medeniyetler bu dört alanda muhteşem bir kompozisyon meydana getirmişlerdir. Yani bu dört alanda, o dönemin bir numarası olmuşlardır. O çağın ilim ve irfanında yetmez fikir ve felsefesinde, yetmez güzel sanatlarında ve nihayet bu üç mühim faaliyeti bütün gönlüyle destekleyen yöneticilerle birlikte ancak medeniyet olmuştur, oluşmuştur" dedi.

Ankara Üniversitesi'nden Doç. Dr. Derya Örs ise "Mevlana'yı anlamak" başlıklı konuşmasında, Hazreti Mevlana'nın anlattığı şeyin birlik ve tevhidden başka bir şey olmadığını söyleyerek, "Mevlana sırtını İslam'a vermiş, inanca vermiş, Hazreti Peygamberin sünneti seniyesine vermiştir" dedi.

Atatürk Üniversitesi'nden Yrd. Doç. Dr. Hüseyin Güllüce, "Mesnevi'ye açılan pencere: İlk onsekiz beyit", eğitimci şair Mustafa Özçelik "Mevlana ve Yunus Emre", eğitimci Selami Şimşek ise "Gelibolu'da tarikatlar ve tekkeler" konulu konuşmalar yaptı.

(ST-AÖ-MŞ)

05.05.2007 11:07 TSİ

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Yerel

Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title