Yapay zeka, insanlık ve güvenlik
Yeşim Mutlu
İki gün önce "The New York Times yapay zeka editörü arıyor" ilanını tüm haberlerde gördük. 8,5 milyondan fazla ücretli abonesi bulunan Amerika'nın en büyük gazetelerinden biri yapay zeka ekibini yönetecek editör arıyor. İlana göre editöre yıllık 220 bin dolar maaş söz konusu. Haliyle çok kişinin dikkatini çeken ve hemen TL hesaplarına geçilen bir gündem yarattı.
Neden bu haber çok ilgi çekti?
Öncelikle temmuz ayında New York Times, Wall Street Journal ve Washington Post'a duyurulan Google'ın Genesis adlı yapay zeka aracını konuşalım. Genesis, gazetecilik dünyasında önemli bir adım olarak görülüyor. Haber içeriklerinin hızlı ve etkili bir şekilde üretilmesine destek sağlayarak gazetecilerin iş akışlarını kolaylaştırması ve haberlerin daha güvenilir bir şekilde okuyucularla buluşmasına katkı sağlaması bekleniyor. Bu yeni teknolojinin gazetecilik dünyasına olan etkileri ilerleyen süreçlerde daha net bir şekilde ortaya çıkacakken iki gün önce yapay zeka editörünün aranması işte tam da bu noktada düşünülmesi gerekiyor.
Google, Genesis'in henüz ilk aşamalarında olduklarını vurgulayarak, yapay zekanın gazetecilere yardımcı olabileceğini ancak temel gazetecilik rolünün yerine geçmeyi planlamadığını belirtiyor. Yapay zekanın gazetecilere manşet seçenekleri ve farklı yazım stilleri konusunda destek sağlayacağını aktaran Google, haber yapma ve içerik doğrulama süreçlerinin gazetecilerin temel görevleri olduğunun altını çiziyor.
2022 yılında Reuters'tan aldığım çevrimiçi "Dijital Gazetecilik" eğitiminde "haberler söz konusu olduğunda internette neyin doğru, neyin yanlış olduğu konusunda kişilerin endişeli oldukları" anketlerle paylaşılmış durumda. Oxford Üniversitesi Reuters Gazetecilik Çalışmaları Enstitüsü'nün 2023 Dijital Haber Raporuna göre yanlış bilgi konusundaki endişe ve habere güvensizlik devam ediyor.
Google ile paralel olarak Reuters'ta tüm sosyal medya araçları kullanılarak yapılan haberlerde teknolojinin, etik ve sorumlu bir şekilde kullanıldığında haber toplama ve yayınlama işlemini hızlandırma potansiyeline sahip olduğunu; Reuters'ın başkanı Sue Brooks ağustos ayında yaptığı açıklamada "Yapay zekâ tehdit değil fırsat" diyerek yapay zekânın gazetecilik alanındaki önemine vurgu yapmıştı.
İşte bu sebeple; yapay zeka ve gazetecilik çok ama çok konuşacağız. The New York Times 'ın yapay zeka editörü aramasına şaşırmamamız gerekiyor. Aksine yeni nesil yayıncılıkta ya da dijital gazetecilikte yer almak istiyorsak gazetecilik deneyimini yapay zeka ile birleştirmemiz kaçınılmaz gözüküyor. Bu yeni teknolojinin gazetecilik dünyasına olan etkileri ilerleyen süreçlerde daha net bir şekilde göreceğiz.
Dün ABD Başkanı Biden, yapay zeka konusunda şirketlere yeni kurallar getiren geniş kapsamlı bir kararnameyi imzalarken; Elon Musk İngiltere'de gerçekleşen Yapay Zekâ Güvenliği Zirvesi'nde yapay zekanın insanlığın karşı karşıya olduğu en acil varoluşsal risk olduğunu vurguladı. Keza ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris'de yapay zeka le ilgili olarak küresel eylem çağrısında bulundu.
Bu sebeple yapay zeka editörü olmak mesele değil, mesele yapay zekayı nasıl yöneteceğimiz. Yapay zeka için gereken en önemli kelime koddur ve kod eylem gerçekleştirebilir.
British Columbia Üniversitesi'nde bilgisayar bilimi profesörü olan ve daha önce San Francisco'da kurulan OpenAI'de araştırmacı olarak bu tür teknolojiler üzerinde çalışan Jeff Clune'ın dediği gibi "Yapay zeka bizim yapabileceğimiz her şeyi yapabiliyorsa, yalnızca sıkıcı görevlerin yerini almaz. Tüm görevlerin yerini alabilir."
İnsan olduğumuzu, seçimler yapabildiğimizi, hayal kurduğumuzu ve insani değerlerin yerini hiçbir yapay zekanın tutmayacağını unutmayalım.