Türk Kütüphaneciler Derneği'nin panelinde "Bilgi İşletmesi Olarak Kütüphaneler ve Halkla İlişkiler" konuşuldu

Türk Kütüphaneciler Derneği tarafından "Bilgi İşletmesi Olarak Kütüphaneler ve Halkla İlişkiler" paneli çevrim içi yapıldı.

Derneğin YouTube kanalında 57. Kütüphane Haftası kapsamında canlı yayınlanan paneli Doç. Dr. Erol Yılmaz yönetti.

Kütüphanelerin halkla ilişkiler bilim dalıyla ilişkilerinin kuvvetlendirilmesini konu alan panele Bilkent Üniversitesi Kütüphane Direktörü Dr. Ebru Kaya ve Adnan Ötüken İl Halk Kütüphanesi Müdürü Ahmet Çakmak katıldı.

Yılmaz, konuşmasında, halkla ilişkilerin tarihini, kütüphanelerle ilişkisini ve kütüphanelerde halkla ilişkiler personeli çalıştırmanın önemini anlattı.

1970'lerin sonunda Amerika'da bazı halk ve üniversite kütüphanelerinde yaklaşık 250 halkla ilişkiler personelinin tam zamanlı görev yaptığını kaydeden Yılmaz, "Yakın tarihlerde biraz daha bu konu anlaşılmaya başlayınca şu gerçek ortaya çıkıyor; halkla ilişkiler çok önemli ama bu alan kötüyü iyi göstermek için uğraşmaz, ilkelerinden biri dürüstlüktür." dedi.

Yılmaz, halkla ilişkiler faaliyetlerinin reklam ve tanıtımla karıştırılmaması gerektiğini, kütüphanecilik alanında halkla ilişkilerin etkili olabilmesi için hizmetin asıl ve daha görünebilir hale gelmesinin önemli olduğunu belirtti.

Kütüphanelerin varlık nedeninin kullanıcılar olduğuna dikkati çeken Yılmaz, "Kullanıcı memnuniyeti yolunun halkla ilişkilerden geçtiği konusunda net bir gerçek var. Bu, çok görülmek istenmiyor. Ne yazık ki medyadan yararlanamıyoruz. Mazeretler sunuyoruz aslında. Medya mensupları da 'Bize çok fazla talep gelmiyor, geleni değerlendiriyoruz' diyorlar." ifadelerini kullandı.

Bilkent Üniversitesi Kütüphane Direktörü Dr. Kaya ise doğru bir halkla ilişkiler yönetimi için kullanıcı ve kütüphanenin birbirini doğru bir şekilde algılamış olması gerektiğini söyledi.

Halkla ilişkilerden bahsedebilmek için hedef kitlesiyle ilişki kurulması gerektiğini dile getiren Kaya, şöyle devam etti:

"Bu ilişkiyi de belli süreçlerle sürdürülebilir kılmamız gerekiyor. Dolayısıyla kısaca halkla ilişkiler, hedef kitleyle kütüphanenin karşılıklı olarak birbirlerinin ihtiyacına uyum sağlayacak şekilde yardımlaşmasıdır. Mutfakta harikalar yaratabiliriz ama bunu sunamadıktan sonra bir anlamı yok. Çünkü bu etkileşimi sağlayabilmemiz, birbirimize olan ihtiyacımızı kullanıcılarla belirleyebilmemiz ve bütçe artırımını yapabilmemiz için sağladığımız kaynakları çok iyi kullanmamız gerekiyor. Bu bir etkileşim ve bizim onu ölçme değerlendirmeyle tekrar önümüze koyup, yönetimsel olarak da bu ihtiyaçları, aldığımız geri dönüşlerle saptayıp tekrar kaynaklarımıza bu ihtiyaçları yansıtmamız gerekir."

Kaynak: AA / Güncel