Son dakika haberi... Atalay Filiz'in "resmi belgede sahtecilik" davası
Edinilen son dakika gelişmesine göre İstanbul ve Ankara'da işlediği 3 cinayetten mahkum edilen Atalay Filiz'in, başkalarına ait kimlik bilgilerini kullandığı gerekçesiyle "resmi belgede sahtecilik" suçundan 35 yıla kadar hapis cezası talebiyle yargılanmasına devam edildi.
İstanbul ve Ankara'da işlediği 3 cinayetten mahkum edilen Atalay Filiz'in, başkalarına ait kimlik bilgilerini kullandığı gerekçesiyle "resmi belgede sahtecilik" suçundan 35 yıla kadar hapis cezası talebiyle yargılanmasına devam edildi.
Anadolu 67. Asliye Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, Silivri Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda tutuklu bulunan Filiz, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi ile katıldı.
Duruşmada söz verilen Filiz, "Birkaç tane kimlik için 4,5 yıldır uğraşıyoruz. Nihayet bugün dava biteceği için hepimiz mutluyuz. Yeni savunma yapmayacağım. Eski savunmalarımı tekrar ediyorum. Zaten avukatım orada. Savunmayı yapacak." dedi.
Filiz'in avukatı Oğuz Mescioğlu, 7 Şubat'ta verdikleri dilekçelerinde müvekkilini muayene eden doktorların tanık olarak dinlenilmesini talep ettiklerini ancak bununla ilgili bir karar verilmediğini belirterek, sanığın ceza ehliyetine ilişkin Adli Tıp Genel Kurulundan rapor alınmasını istedi.
Sanık avukatı Merve Uçanok ise Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesinden alınan raporda, taleplerinin ve delillerin değerlendirilmediğini, sadece Atalay Filiz ile bir kez görüşülerek ceza ehliyetinin bulunduğuna ilişkin rapor verildiğini kaydetti.
İleri sürdükleri bulguların, Filiz'in önceki sürece ilişkin raporlarının, davranışlarına ilişkin ceza ehliyetini etkileyip etkilemeyeceği yönünde değerlendirmeler yapılmadığını ifade eden Uçanok, müvekkilinin Adli Tıp Kurumu Genel Kuruluna sevk edilerek, ceza ehliyetine ilişkin rapor alınmasını istedi.
Ara kararını açıklayan mahkeme, Atalay Filiz'i muayene eden doktorların tanık olarak dinlenilmesini talebini reddetti.
Dosyanın Adli Tıp Genel Kuruluna gönderilmesine karar veren mahkeme, müşahede altına alınması gerekli görülmesi halinde sanığın da mevcutla olarak Adli Tıp Genel Kuruluna sevk edilmesine hükmetti.
Suç tarihinde sanığın ceza ehliyetinin olup olmadığı konusunda daha önce dosya kapsamında alınmış raporlar ile sanığın geçmişine yönelik diğer bütün tedavi sürecine ilişkin evrakların da değerlendirilmesini isteyen mahkeme, sanık Atalay Filiz'in suç yönünden ceza ehliyetine etki edebilecek bir rahatsızlığının olup olmadığı konusunda rapor aldırılmasını kararlaştırdı.
Süreç
Tuzla'da 2 çocuk annesi tarih öğretmeni Fatma Kayıkçı'yı öldürdüğü iddia edilen Atalay Filiz'in, 16 Eylül 2013'te o dönem tümgeneral olan Hasan Hüseyin Demirarslan'ın TÜBİTAK'ta çalışan oğlu Göktuğ Demirarslan ve onu ziyarete gelen kız arkadaşı Elena Radchikova'nın öldürülmesi olayına karıştığı da belirlenmişti.
Üç yıl süreyle aranan Filiz'in, sahte kimlikle yurt dışına kaçtığı ve bir süre sonra geldiği İstanbul'da yaşamaya başladığı, çevresine kendisini farklı kimlikle tanıttığı tespit edilmişti.
İstanbul ve Ankara'daki 3 cinayetin zanlısı olarak aranırken İzmir'de yakalanan Atalay Filiz'in üzerinden çıkan 7 sahte kimlik belgesine ilişkin soruşturma başlatılmıştı.
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Filiz'in üzerinden çıkan kimlik belgelerine kendi fotoğraflarını yapıştırarak kullandığı iddiasıyla "resmi belgede sahtecilik" suçundan 14 yıldan 35 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması isteniyor.
Öte yandan, seri cinayet zanlısı Filiz, tarih öğretmeni Fatma Kayıkçı'yı öldürdüğü gerekçesiyle İstanbul'da yargılandığı davada bir kez ağırlaştırılmış müebbet, Ankara'da Göktuğ Demirarslan ve kız arkadaşı Elena Radchikova'yı "tasarlayarak öldürdüğü" gerekçesiyle de 2 kez ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkum edilmişti.