Samsun: Üniversitelere, "Değişimi Yönetecek Liderler Yetiştirin" Çağrısı

- Samsun Valisi Hasan Basri Güzeloğlu, üniversitelerden değişimi yönetecek liderler yetiştirmelerini istedi.

Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi'nin (OMÜ) Kongre ve Kültür Merkezi'nde yapılan 2006-2007 eğitim-öğretim yılı açılış töreninde konuşan Vali Güzeloğlu, "Türkiye, çağdaş uygarlık yolunda büyük reformların altına imza atmıştır. Bu reformları daha da ileriye götürmek için üniversitelerimizin değişimi yönetecek liderler yetiştirmesi gerekmektedir. Buna engel olmak isteyecek yıkıcı, bölücü ve irticai tüm engelleri yok edecek gücümüz vardır. Biz yeter ki değişimi anlayabilelim ve yönetebilelim" dedi.

OMÜ'deki açılış, saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın ardından Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü Korosu'nun konseriyle başladı. Vali Hasan Basri Güzeloğlu, Garnizon Komutanı Tümgeneral Naci Beştepe, Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz, Özel İdari Genel Sekreteri Aslan Karanfil, Karadeniz Sahil Güvenlik Komutanı Deniz Kurmay Albay İlyas Koçak, Adalet Komisyonu Başkanı Hakim Ahmet Akyüz, Bölge İdare Mahkemesi Başkanı Mehmet Özkan, Emniyet Müdürü Mustafa İlhan, MİT Bölge Başkanı Aydın Demir ile çok sayıda dekan ve öğretim üyesinin katıldığı açılış töreninde kürsüye gelen Rektör Prof. Dr. Ferit Bernay, Türkiye'de üniversitelerin fiziki mekan, finans ve kadro sıkıntısı çektiğine dikkat çekti.

Prof. Dr. Ferit Bernay, üniversitelerin toplumların motor gücü olduğunu belirterek, artık üniversitelerin dünyada meslek kazandırma amacını bir tarafa bıraktığını ve ARGE çalışmalarına yönelerek bulundukları ülkeleri kalkındırma çabası içinde olduklarını vurguladı. Bernay, "Biz de bu yönde bölgemiz ve ülkemizin kalkınması için çaba harcıyoruz. Ancak bunu yapmaya çalışırken yükseköğretim kurumlarının finans, kadro ve fiziki mekan sıkıntılarıyla boğuştuğu ortada" diye konuştu.

Dünyada, üniversiteler ve siyasi erk arasında geçmişten beri gelen çekişmeler bulunduğunu, bunun da dünyada üniversitelerin bilimsel gerçeklikten hareket ederken, siyasilerin aynı düşüncede olmamasından kaynaklandığını açıkladı. Bernay, Samsun'un avantajlarının iyi kullanılması ve iç göçün tersine çevrilmesi gerektiğine değindiği konuşmasında, Türkiye'nin başka bölgelerine vehmedilen gelişmişlikte geri kalmışlık olgusunun gerçekte Karadeniz Bölgesi için geçerli olduğunu dile getirdi.

Bernay, Türkiye'nin terör ve bölücü faaliyetlerle boğuştuğunu, emperyalistlerin terör ve bölücü faaliyetlerin yanı sıra irticayı da desteklediğini kaydederek, Fransa'ya sözde Ermeni soykırımı konusundaki çifte standardından dolayı tepki gösterdi. Bernay, "Dünyada bizi yalnızlaştırmaya yönelen soykırım masalları sürüyor. Bize demokrasi dersi vermeye çalışan Fransa, çifte standart uyguluyor. İbretle görüyoruz. İçerideki işbirlikçileri de olayı farklı yansıtıyor. Sözde Ermeni soykırımı bana suç oranlarının yükseldiği Newyork'ta kırık cam teorisinin uygulanışını hatırlatıyor. Bu teori, küçük nüansların önünde durmayı hedefliyor. Bugün cam kırılırsa ve önlem alınırsa camı kıran yarın işyeri, ev basar. Önlemini en başta alacaksın. Biz sözde Ermeni soykırımı konusunda kırık cam teorisini hayata geçirmeliyiz. Bütün yetkililerimiz en ufak bir harekette görevini hemen yerine getirmeli" şeklinde konuştu.

İrtica konusuna da işaret eden Bernay, Türkiye'de irticanın çok yükseldiğini sağır sultanın duyduğunu vurguladı. Bernay, şunları söyledi:

"İrtica, emperyallerin ellerinde maşa olarak kullanılıyor. İrticanın hedefi eğitim sistemi, başımızı kuma gömmemeliyiz. Atatürk'ün eğitim birliği anlayışında; ulusalcılık, laiklik, karma eğitim, uygulamalı ve ülke gerçeklerine uygun eğitim vardır. Bugün de maddeler aynen geçerli. Ancak uzun süredir Türkiye'de dışardan ithal eğitim modelleri dayatılmaya çalışılıyor. Eğitim şekil değiştiren bir yapıya geldi. Bunun yanı sıra bilgi karmaşa ve kirliliği söz konusu. Sıradan insan doğru bilginin ne olduğunu çözemez. Beyin yıkıyorlar, düşünceyi değil, düşünce nedenini değiştiriyorlar. Bunu bildiğimizi bilen emperyaller filtreleri değiştirmeye çalışıyor. Gerçek bilgiye ulaşmak çok zor. Dünyayı tek tip düşünceyle kısırlaştırmak istiyorlar. Çok kültürlülük AB ile tek tipe doğru gidiyor. Türkiye'nin ulus devlet ve üniter yapısı zedeleniyor. Halka tek taraflı bilgiler dayatılıyor. Bu noktada medyanın eğitim sisteminin bir parçası olduğu unutulmamalıdır. Türkiye, zor topraklarda kurulu. Dünyaya kim yönetmeye adaysa gözünü bu topraklara dikiyor. Binlerce yıldır bedeli yüksek toprağımızı yönetiyoruz. Bu toprakları hoşgörüyle, bilgiyle, kültürle yönetiyoruz. Uygarlık bu. Uygarlık boş atıp tutmakla olmuyor. Bize demokrasi dersi vermeye çalışanların bu bölgede 10 yıldır yaptıklarını görüyoruz. Türk ulusunun ise alnı ak yüzü paktır. Büyük evrensel güçler ve emperyallerin önümüze terör ve irticayı getirdiğinin bilincindeyiz."

Vali Hasan Basri Güzeloğlu ise toplumdaki dalgalanmaların tarım, sanayi ve bilgi çağının yaşanmasıyla sürdüğünü, bilgi toplumlarının nitelikli insanları ortaya çıkaran toplumlar olduğunu belirtti. Güzeloğlu, baş döndürücü ekonomik, sosyal ve yapısal değişimlerin ve değişikliklerin yaşandığını hatırlatarak, şöyle konuştu:

"Dünyada üniversiteler bu değişimlerde öncü rol oynamış. Üniversiteler akıl ve bilim ışığında yerel ve evrensel sorunları saptayan, çözümler üreten, kalkınmayı yönlendiren kurumlardır. Üniversitelerden beklenen budur. Eğitim önemli. İnsan ve insan gücü en önemli varlık. İnsan gücü beyin gücüdür. Sanayileşme sürecini tamamladık. Yapısal değişiklikler gerçekleşiyor ve çağdaşlaşmaya uyum açısından bilgi toplumu olma yolunda gidiyoruz. Bilgi teknolojilerini daha çok kullanmalıyız. ARGE desteklenmeli. İnsan kaynaklı gelişme ön plana çıkarılmalı. Bu hedeflerde üniversitelerin belirleyiciliği çok önemli. Değişimi planlayanları üniversitelerimiz yetiştirecektir. Değişimi sağlayacak özgür bireylerin yetiştirilmesini bekliyoruz. Değişimi yönetecek liderlerin yetiştirilmesini istiyoruz. 'Cehalet kaldırılmadıkça toplumlar yerinde kalır ve geri gider' diyen Atatürk'ün yolunda ülkeye katkıda bulunulmalı."

Vali Güzeloğlu; OMÜ'nün yerleşke, bilimsel altyapı, akademik kadro ve bilimsel yayınlarıyla Türkiye'nin yüz akı olduğunu, sağlıkta marka olmayı hedeflediğini, bütün bunların yanı sıra Samsun'un gelişmesi ve kalkınması için kamu, özel ve yerel kesimlerle daha çok görüşmesi gerektiğini söyledi. Güzeloğlu, sözlerini, "Çağdaş uygarlığa erişme noktasında ülkemizde reformlar yapılmaktadır. Bu hedefin daha da belirginleşmesi amaçlanmaktadır. Bu aydınlık yoldaki tüm engelleri, yıkıcı, bölücü ve irticai faaliyetleri Türkiye'nin tüm kurumlarıyla engelleme azim ve kararlılığı vardır. Yeter ki biz değişimi doğru anlayalım ve ülkemizi kalkındırmak isteyip oyunlara gelmeyelim" diyerek noktaladı.

Konuşmaların ardından, Yükseköğretim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Engin Ataç'ın, "Yükseköğretim Finansmanı konulu ilk dersiyle yeni dönem başladı.

(AG-SA)

Haberler