Haberler

Koğuş Arkadaşları da Memnun Etmedi

Ahmet Türk, Öcalan'ın Şartlarının İyileştirilmesine Rağmen Tersini İddia Etti.

DTP Genel Başkanı Ahmet Türk, ''İmralı sistemi halen ortadayken ve bu sistem daha da ağırlaşırken açılımdan söz etmenin inandırıcılığı olamaz'' dedi. Türk, Avrupa İşkenceyi Önleme Komitesi ve ulusal sivil toplum örgütleri ile siyasi parti temsilcilerinden oluşan bir heyetin İmralı'da inceleme yapmasını istedi.

Türk, partisinin genel merkezi önünde yaptığı basın açıklamasında, DTP'nin başta ''Kürt sorununun çözümü olmak üzere, Türkiye'nin bütün demokratikleşme sorunları konusunda taraf olduğunu'' ifade etti.

Türk, ''Ne CHP'nin ne MHP'nin statükoda ısrarı ile ne de AKP'nin tasfiye mantığı ile Kürt sorunu gibi kapsamlı bir sorunun çözülebileceğini'' öne sürerek, şöyle konuştu:

''AKP iktidarının demokratik açılım adı altında yürütüğü bazı girişimler aldatmaca ve oyalamaya yöneliktir. Sorun, Kürt halkının varlığının, Türkiye Cumhuriyet Anayasası'nda kabul edilip edilmeme sorunudur. Kürt halkının siyasi ve kültürel hakları tanınmadan, iradesi muhatap alınmadan, diyalog ve uzlaşı süreci geliştirilmeden bu sorunun çözülmesi mümkün değildir.

-''İMRALI'DA İNCELEME YAPILMALI''-

''İmralı'da uygulanan politikaların, şantaj ve tehdit unsuru haline getirildiğine dair Kürt halkında ciddi kuşkular ve kaygılar oluştu'' görüşünü savunan Türk, şunları kaydetti:

''Geçtiğimiz yıl yaşanan ve halkı oldukça geren, rencide edici kötü uygulamaların yarattığı tepkiler hala hepimizin hafızalarındadır. Zorla saç kazıma ve fiziki şiddet uygulama durumu hala aydınlatılmadı. Sorumlular yargı önüne çıkarılmadı. Şimdi ise güya uluslararası hukuka göre yapılan bir iyileştirmeymiş gibi kamuoyuna sunulan yer değişikliğiyle birlikte, İmralı'daki koşullar daha da ağırlaştırılmıştır. Yaşanan bu son durumun, toplumsal barışı ciddi bir biçimde tehdit ettiğini, büyük gerilimlere yol açmaya başladığını, sorumlu herkesin görmesi gerekir. Öcalan'ın sağlık koşulları, yaşamı ve güvenliği Türkiye'deki gelişmeleri derinden etkileyecek düzeyde kilit bir öneme sahiptir. Bu realitenin görülmesi ve buna göre hareket edilmesi, içinden geçmekte olduğumuz hassas sürecin en stratejik noktasını oluşturmaktadır.''

Türk, Avrupa İşkenceyi Önleme Komitesi ve ulusal sivil toplum örgütleri ile siyasi parti temsilcilerinden oluşan bir heyetin İmralı'da inceleme yapmasını istedi.

''İmralı'nın, hükümetin açılım olarak savunduğu sürecin bir aynası'' olduğunu iddia eden Türk, ''Bu sürecin gerçek bir demokrasi açılımına dönüşmesinin en önemli koşullarından biri İmralı'ya yaklaşımdır. Çünkü Kürtlerin gözü kulağı İmralı'dadır. Kürtler, İmralı'ya karşı geliştirilen olumlu ya da olumsuz bir tavrı kendisine karşı alınan bir tutum olarak saymakta ve görmektedir. Bu nedenle İmralı, Kürtlerin ve toplumsal barışın en hassas noktasıdır'' diye konuştu.

''Öcalan'ın uzattığı bu barış elinin tutulması gerekirken, sergilenen tam aksi yaklaşımları ne bizim, ne halkımızın ne de demokratik kamuoyunun kabul etmesi, meşru görmesi mümkündür'' diyen Türk, şu görüşleri dile getirdi:

''Öcalan'ın dikkate alınmadığı, onun yok sayıldığı, diyalog kanallarının kapatıldığı bir süreç, Kürt sorununun çözümüne hizmet etmeyecek, aksine çözümsüzlüğü derinleştirecektir. Tecride ve yok etmeye dayalı İmralı sistemi halen ortadayken ve bu sistem daha da ağırlaştırılırken, açılımdan söz etmenin inandırıcılığı olmaz, olamaz. Bu nedenle, toplumsal gerginliğin daha fazla tırmanmaması ve ülkemizin yeniden çatışmalı bir ortama dönmemesi için halkın hassasiyetlerinin dikkate alınması en temel zorunluluktur. İmralı sistemine bir an önce son verilmesi gerekiyor.

İmralı sistemi, bir tehdit ve şantaj unsuru olarak kullanılmamalıdır. Bu, ülkemizi çok tehlikeli noktalara sürükler. Bu tehlikenin farkında olunması gerekir. İmralı sistemi bir çatışma zemini olarak kullanılmaktan çıkarılmalıdır. Tam tersine İmralı, çözüm için en etkili diyalog kapısı, barışın anahtarı olarak görülmeli ve değerlendirilmelidir.''

-İSTANBUL, MERSİN VE HAKKARİ'DEKİ GERİLİM-

Konuşmasının ardından gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Türk, bir gazetecinin, ''İmralı'daki koşullarla ilgili somut örnekler verir misiniz?'' ve ''Toplumun gerilmemesini söylüyorsunuz ama (İmralı'daki koşullar değişmezse toplumda bazı gerilimler yaşanır) dediniz. Bu tehdit değil mi?'' şeklindeki sorusuna, şu yanıtı verdi:

''Biz bir gerçeği dile getiriyoruz. Aldığımız bilgiler, yaşama koşulları daha iyileştirileceği şekildeydi. Şimdi 10 metrekare yerden 6,5 metrekare yere alındı. Pencereden rahat rahat hava alma imkanı varken, tavana yapışık küçük bir pencerenin olduğu yere taşındı. Toplumdaki hassasiyeti görmek lazım. Burada iyileştirme değil, mevcut koşullar daha da geriletilmiştir. Bu yaklaşım biçimlerinin toplumda gerilim yarattığını hepimiz biliyoruz.''

''İstanbul, Mersin ve Hakkari gibi illerdeki gerilimleri buna mı bağlıyorsunuz?'' sorusuna Türk, şu yanıtı verdi:

''Toplumun bu konudaki tespitidir. Biz bunu bir gerilim olarak değerlendiriyoruz. Hiçbir insana yönelik bir eylemin, olayın yaşanmasını istemiyoruz ama toplumsal bir gerilim çıktığı zaman bunu bir siyasi partiye, anlayışa bağlamak doğru değil. Halkın ortaya çıkardığı bir tepkidir bu. Biz başından beri bu tepkilerin, hassasiyetlerin göz önünde tutularak, Türkiye'yi rahatlatarak bir sürecin başlatılması gerektiğini söylüyoruz.''

Kaynak: AA / Güncel

Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title