Haberler

"Kentsel Dönüşüm ve Gayrimenkul Yatırımları" Konferansı İstanbul'da Yapıldı

"Kentsel Dönüşüm ve Gayrimenkul Yatırımları" Konferansı,

"Kentsel Dönüşüm ve Gayrimenkul Yatırımları" konferansı,

"Mimar Sinan'dan Olimpiyat Kentine" temasıyla 12-13 Kasım 2007 tarihlerinde İstanbul'da yapıldı.

Türkiye'nin ileriki dönemdeki kentsel dönüşüm projeleri ve gayrimenkul yatırım süreçlerine yön vermek amacıyla Toplu Konut İdaresi (TOKİ) ve Urban Land Institute'nin (ULI) katkılarıyla gerçekleştirilen konferansta, İstanbul'un yaklaşık 13 milyon nüfusunun hızla 25 milyona erişeceğini dile getiren planlamacılar, İstanbul'un kendi il sınırlarına sığmayan bir metropol olduğunu vurguladılar. Mimarlığın Nobel'i olarak nitelendirilen Pritzker ödülünü alan ilk kadın mimar Zaha Hadid ve Malezyalı kent tasarımcısı

ve ünlü mimar Ken Yeang, konferansta İstanbul için tasarladıkları projeleri anlattı.

Zaha Hadid, İstanbul'un tarihi ve kentsel dokusunun çok önemli olduğunu ve bu konudaki bir projede çalışmaktan çok büyük mutluluk duyduğunu belirtti. Sunumunda ödüllü birçok projesine yer veren Hadid, son olarak dinleyicilere Kartal-Pendik kentsel dönüşüm projesini ve master planını aktardı. Zaha Hadid'in İstanbul Strateji Planı'nın bir parçası olarak tasarladığı Kartal Kıyı Kesimi Kentsel Dönüşüm Projesi'nde 550 hektarlık alanda iş, konut, eğlence, gezi alanları ve marina yer alacak. Konferansta

İstanbul için büyük bir önem taşıyan ve diğer projeler için örnek oluşturacak olan Kartal-Pendik Projesi ile ilgili değerlendirmesini paylaşan Halid, "Amacım Kartal ve Pendik hattını dikiş izi bırakmadan bağlamak. Öyle bir yer tasarlamam gerekiyordu ki, semtin vurucu bir vizyonu bulunsun. Projeyi tasarlarken farklı ölçeklerin kabul edilebilir olması ve bize ilham veren tarih ve şehrin topografyası çok önemliydi. Dinamik bir master plan oluşturduk, çok farklı yorumları bir araya getiren ve çok ilginç bir

semt meydana getirilecek olan bir master plan" dedi.

"PROJEDE AMACIM DOĞUDAN BATIYA İLERLEYEN EKOLOJİK KÖPRÜ OLUŞTURMAK"

İstanbul Kentsel Dönüşüm Projesi içerisinde yer alan Küçükçekmece ile Avcılar arasındaki 181 hektarlık alanla ilgili tasarım yarışmasını kazanan Ken Yeang ise, konferansta dünyada büyük ilgi gören projelerini paylaştı. Yeang, Küçükçekmece projesiyle Küçükçekmece'de bozulan ekolojik sistemi tekrar bir bütün hale getirmeyi amaçladıklarını, parçalanmış ekolojiyi rehabilite ederek eski haline getirmek için semti tekrar tasarladıklarını belirtti. Bu projede İstanbul'un en büyük parkını ve doğudan batıya

ilerleyen ekolojik köprü oluşturmayı amaçladıklarını söyleyen Yeang, ilgili master planı da katılımcılarla paylaştı.

Konferansta, mimarlar, mühendisler ve tasarımcılara seslenen Yeang, önce dünyaya bir şeyi yerleştirmek için özellikle ekolojiyi anlamak gerektiğini vurguladı. Ken Yeang, "Kentleşme ekolojiye büyük hasar vermiş durumda. Dünyanın tüm dengesinin bozulmaya başladığı bu dönemde ekolojik tasarımı göz ardı edemeyiz. Ekolojik tasarım çevre üzerinde asgari olumsuz hasar bırakmak amacıyla yapılır, hatta artık çevre üzerinde olumlu etki bırakarak tasarım yapmak gerekiyor. Kentleşme ortamı günden güne organikten

inorganiğe doğru yöneliyor. O yüzden yapmamız gereken durumu tersine çevirmek, yani yeşillendirmek. Doğada süreklilik çok önemlidir ve ekolojinin temelidir. 1990'ların sonlarında dikey kentleşme tasarım modelleri önem kazanmaya başladı. Yerde neyi seviyorsak bunu dikey ortama taşıyabiliriz. Bu da dans gibi yatay arzuların dikey hareketi gibidir. Binalar da yaşayan bir organizma şeklinde tasarlanabilir. Biz insanların mekanları tahrip etmeden önceki bitki örtüsünü analiz ederek tasarım yapıyoruz, onları

eskiye dönüştürmeyi amaçlıyoruz. Güneş ışığını her yerden alan, doğal bitkiler, doğal havalandırma kullanılarak harmanlanmış binalar tasarlıyoruz. Gökdelenler homojen bir beton yığını olmaktan çıkabilir. Geleceğin yeşil binaları ve şehirleri yaratılabilir" diye konuştu.

"YEŞİL BİNALARDA ÇALIŞANLARIN VERİMİ YÜZDE 30 ARTIYOR"

Aynı oturumda yer alan The College of Estate Manegement Müdürü Dr. Ann Heywood da, "İklim değiştiğinde çevre de değişiyor, bu yüzyılın sonunda dünya ısısı 6 derece artacak. Kentleşmede doğal bileşenlerin kullanılması durumunda ancak bu durum iyi bir hale getirilebilir. Doğal malzemeler kullanıldığında maliyetler ve kiralar da düşüyor. Ayrıca yeşil binalarda çalışanların verimi daha çok artıyor. Araştırma sonuçlarına göre yeşil binalarda çalışanların verimi yüzde 30 artıyor, ayrıca İngiltere'de yapılan

bir araştırmaya göre yine bu binalardaki hastalanma oranlarında yüzde 20 azalma görülüyor. Sadece doğal ışık ve aydınlatma kullanıldığı zaman bile çalışan veriminde yüzde 41 gibi büyük bir oranda artış göze çarpıyor. Hastalananların iyileşme süresi ise 2 gün kısalıyor" şeklinde konuştu.

(CHT-CC-CC-E)

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Ekonomi

Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title