Karayalçın'dan MB Başkanı'ndan Alıntılı Uyarı
SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın, Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz'ın "2007 Yılında Yapılacak Cumhurbaşkanlığı Seçimi Gerginlik Yaşatabilir, Güveni Sarsabilir, Yabancı Çıkışı Yaşanabilir, Kurlar Etkilenebilir ve Bundan Dolayı Sıkıntı Olabilir" Sözünden Hareketle, Milletvekilleri ve Parti Genel Başkanlarına Bir Mektup Gönderdi.
SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın, Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz’ın “2007 yılında yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimi gerginlik yaşatabilir, güveni sarsabilir, yabancı çıkışı yaşanabilir, kurlar etkilenebilir ve bundan dolayı sıkıntı olabilir” sözünden hareketle, milletvekilleri ve parti genel başkanlarına bir mektup göndererek, yaklaşan Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi uyarılarda bulundu.
Karayalçın, milletvekilleri ve parti genel başkanlarına gönderdiği mektupta, “2007 Mayıs ayının ilk günlerinde Türkiye’nin onbirinci Cumhurbaşkanı seçilmiş olacaktır. TBMM’nin bugünkü yapısı ve Türkiye’nin 2007 koşulları bu seçimi çok tartışmalı bir hale getirmektedir” dedi. 3 Kasım 2002 seçimlerinin temsilde adaletsizlik yarattığını savunan Karayalçın, “3 Kasım 2002 seçimlerinde TBMM’nin sandalye dağılımı 41,4 milyon kayıtlı seçmenden yalnızca 17,2 milyon seçmen tarafından belirlenmiştir. Bunun anlamı, kayıtlı seçmenlerin yüzde 58,8’inin Meclisin ve bir şekilde Cumhurbaşkanlığı seçiminin dışında kalmasıdır” diye konuştu. Karayalçın, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Türkiye’nin 11. Cumhurbaşkanının böyle bir yapı tarafından seçilmesi, Cumhurbaşkanlığı kurumunun yıpranması yanında, seçilecek Cumhurbaşkanının görevi süresince zor ve tartışmalı bir durumda kalmasına neden olacaktır.
Son gelişmelerin ardından ‘Türk Milletinin birliğini’ temsil edecek olan tarafsız bir Cumhurbaşkanının ‘uzlaşma’ ile seçilmesini beklemek artık olanaksızdır.
Türkiye ekonomisinin siyasi risklere ne kadar duyarlı olduğu bilinmektedir. Bu, Merkez Bankası Başkanı tarafından da dile getirilmiştir. Sayın Durmuş Yılmaz ‘2007 yılında yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimi gerginlik yaşatabilir, güveni sarsabilir, yabancı çıkışı yaşanabilir, kurlar etkilenebilir ve bundan dolayı sıkıntı olabilir’ demiştir. Cumhurbaşkanlığı kurumu etrafında yaşanacak olumsuzluklar ancak tartışmasız bir seçimin koşullarının sağlanmasıyla önlenebilir.
Yukarıda özetlenen nedenlerle, TBMM’nin önünde, Cumhurbaşkanlığı seçimi için yeni bir yöntem geliştirilmesi tarihi bir sorumluluk olarak durmaktadır.
Bu yöntem, Anayasanın 101. ve 102.maddelerinin değiştirilerek, Cumhurbaşkanın TBMM tarafından değil, halk tarafından iki turlu olarak seçilmesi olmalıdır. Bu durumda Türkiye’nin yeni Cumhurbaşkanı, doğrudan halk tarafından ve en az yüzde 51’lik bir oy oranı ile seçilecektir. Böyle bir yasal düzenlemenin yapılabilmesi için önümüzde çok kısa bir süre kalmıştır.