Haberler

İngiliz Basınında Bugün

İngiliz Basınında Bugün, 22 Temmuz'da Türkiye'de Yapılacak Genel Seçimler ve İngiltere'nin Rusya'yla Yaşadığı Diplomatik Krizde Avrupa Birliği'nden (AB) İstediği Desteği Alamaması Başlıkları Öne Çıktı.

İngiliz basınında bugün, 22 Temmuz'da Türkiye'de yapılacak genel seçimler ve İngiltere'nin Rusya'yla yaşadığı diplomatik krizde Avrupa Birliği'nden (AB) istediği desteği alamaması başlıkları öne çıktı.

BBC'nin Türkçe internet sitesi "http://www.bbc.co.uk/turkish/" adresinde yer alan basın özetlerine göre, Guardian, dört Rus diplomatı sınır dışı etme kararından sonra Rusya'nın atacağı misilleme adımlarını bekleyen İngiltere'nin AB'den destek arayışına girdiğini yazıyor. Gazeteye göre, Londra, dönem başkanı Portekiz'den AB'nin destek açıklaması yapmasını istedi. Gordon Brown Hükümeti, açıklamada Moskova'nın Litvinenko cinayeti soruşturmasında işbirliği yapmamasının kınanmasını talep etti. Ancak Portekiz

Başbakanı Jose Sokrates, dün geç saatlere kadar liderleri derhal bir açıklama yapılmasına ikna edemedi. Portekiz Dışişleri Bakanı, bunun Rusya ve İngiltere arasında bir mesele olduğunu söyledi.

Guardian'a göre, İngiltere'ye en güçlü destek Fransa'dan gelirken, Alman yetkililer, Londra'nın aşırı tepki verdiği görüşündüler. Birçok Avrupalı lider de açıklamadan önce Moskova'nın atacağı adımların beklenmesi gerektiğini söylüyor. Gazete, Moskova'nın, Avrupa başkentlerini İngiltere'yle yaşadığı krize dahil olmamaları konusunda uyardığını da aktarıyor.

İngiltere sınır dışı kararını, Rusya'nın Londra'da öldürülen eski KGB ajanı Aleksander Litvinenko'yu öldürmekle suçlanan başka bir eski KGB ajanı; Andrey Lugovoy'u iade etmediği gerekçesiyle almıştı.

"SOĞUK SAVAŞ BENZETMESİ ÇOCUKÇA"

Guardian yazarı Simon Jenkins ise, Rusya ile İngiltere ilişkilerinde soğuk savaş yıllarına dönüldüğü yorumlarını gerçekçi bulmuyor:

"Soğuk savaş, büyük bir ideolojik mücadeleydi. Muazzam yıkıcı güce sahip taraflar arasında bir ütopyalar savaşıydı. İnsanlık tarihinin en büyük askeri kumarıydı. Çok korkutucuydu ve bitti. Son yaşananları soğuk savaşla kıyaslamak çocukça bir yaklaşım olur. Bugünkü anlaşmazlıkları olsa olsa 19'uncu yüzyıldan kalma bir güç denemesine benzetilebilir."

Jenkins, Rusya'yla Batı'nın İran'dan Pakistan'a, Orta Doğu'ya kadar pek çok alanda ortak çıkarları bulunduğuna dikkat çekerek, "Bu ortak çıkarlar, gerginlik kaynağı konulardan çok daha önemli" diyor:

"Rusya ile yaşanan gerilimin soğuk savaş döneminde olduğu gibi, felakete dönüşme potansiyeli yok. Ama yine de tehlikeli çünkü ABD'de de Rusya'da da ne yapacakları belli olmayan yönetimler var. Putin liderliğindeki Rusya diken üstünde, yenilgiye uğramış durumda ve tehlikeye açık olduğunu düşünüyor. Bush liderliğindeki ABD de, diken üstünde, tehlike açık olduğunu düşünüyor ve yenilgiye uğramak üzere. Bu koşullarda karşılıklı güven ortamının oluşturulması zor. Ancak bunun için daha fazla çaba harcamak daha

güçlü tarafa yani Batı'ya düşer."

"GALLOWAY'İN AVAM KAMARASI ÜYELİĞİ ASKIDA"

Gazetelerde öne çıkan bir başka konu da Irak savaşına muhalefetiyle tanınan İngiliz milletvekili George Galloway'in 18 gün süreyle Avam Kamarası üyeliğinin askıya alınması kararı.

Parlamento'daki bir komisyon dün, dört yıllık araştırması sonunda yayımladığı raporunda, Galloway'in, 90'ların sonunda bir hayır kampanyası için, Saddam Hüseyin yönetiminden para aldığını gizlediğine hükmetmişti. Meryem Hamza adlı dört yaşındaki lösemili bir Iraklı kız çocuğunun tedavisi için başlatılan kampanya, sonradan Irak'a karşı yaptırımlara son verilmesine yönelik siyasi bir girişime dönüşmüştü.

Times, raporda Galloway'in kişisel çıkar sağladığına dair bir kanıt bulunamadığını belirtiyor ve Avam Kamarası üyeliğinin askıya alınması için parlamentonun onayı gerektiğine işaret ediyor.

Daily Telegraph ise bu raporun ardından, Scotland Yard'ın da Galloway hakkında soruşturma başlatması ihtimalinin belirdiğini aktarıyor.

"TÜRKİYE'NİN EN KRİTİK SEÇİMLERİNDEN BİRİ"

Independent, İstanbul bağımsız milletvekili adayı Tuncay Seyranlıoğlu'nun öldürülmesiyle ilgili haberinde 22 Temmuz'daki oylamayı "Türkiye'nin en kritik seçimlerinden biri" olarak niteliyor:

"Kamuoyu yoklamaları, AK Parti'nin yeniden tek başına iktidara geleceğini gösteriyor. Bu, AK Parti'nin yargı ve orduyla zaman zaman çatışmaya girmesinden rahatsız olmalarına karşın partinin Batı yanlısı çizgisinden hoşnut olan uluslararası yatırımcılar için ideal bir sonuç. Siyaset bilimci Hakan Yavuz ise yatırımcıların aşırı iyimser davrandığını belirterek, 'Türkiye 23 Temmuz'da Kürt milliyetçileri, Türk milliyetçileri, aşırı laikler ve AK Parti'den oluşan bir parlamentoyla karşılaşacak. Bölünmüşlüğü

daha da artıracak bir parlamento ortaya çıkacak gibi görünüyor' diyor."

22 Temmuz'dan sonra ilk gerginliğin cumhurbaşkanlığı seçiminde yaşanacağını belirten gazete, AK Parti'nin uzlaşma sinyalleri vermesine ve laiklik konusundaki kaygıları gidermek için merkezdeki bazı isimleri aday göstermesine karşın birçok kişinin AK Parti'yle ilgili şüphelerinin devam ettiğini yazıyor.

"İstanbullu işadamı Ersin Oktay, 'Ekonomide iyiler. Fakat onlara güvenmiyorum. Laiklere oy vereceğim. Ama inşallah laikler iktidara gelmez' diyor. Laik ana muhalefet partisinin Hugo-Chavez tarzı ekonomik milliyetçiliğinden kaynaklanan bu endişe, birçok eğitimli Türk tarafından da paylaşılıyor."

(BBC-CY-CY-ÖZ-D)

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Dünya

Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title