Dha yurt bülteni - 10

Suriye şehidini 10 bin kişi uğurladı

Suriye'de, Zeytindalı Harekat Bölgesinde Azez'e yakın Tel Rıfat'taki Türk Silahlı Kuvvetleri üssüne terör örgütü mensuplarınca düzenlenen havan saldırısı sonucu şehit olan Piyade Uzman Çavuş Abdulhamit Bilgen (30), ailesinin yaşadığı Bilecik'in Bozüyük ilçesinde yaklaşık 10 bin kişinin katıldığı törenin ardından toprağa verildi. Anne Nezahat Bilgen, şehit oğlunun tabutuna başında fotoğrafına sarılarak "Bak benim oğlum gülüyor. Benim oğlum çok güçlüydüö diye gözyaşı döktü.

Suriye'de, Zeytindalı Harekat Bölgesinde Azez'e yakın Tel Rıfat'taki Türk Silahlı Kuvvetleri üssüne terör örgütü saldırısında yaralandıktan sonra kaldırıldığı hastanede şehit düşen Piyade Uzman Çavuş Abdulhamit Bilgen, dün akşam Gaziantep'ten uçakla Eskişehir'e getirildi ve karayoluyla da Bilecik'in Bozüyük ilçesi Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı. Sabah saatlerinde Bilgen ailesinin yaşadığı 4 Eylül Mahallesi'ndeki evine getirilen şehit Abdulhamit Bilgen için dualar okunurken, helallik alındı. Eskişehir İl Jandarma Alay Komutanlığı'nda sözleşmeli er olan kardeşi Ömer Bilgen, şehit ağabeyinin kamuflajı üzerine giyerek tabutu yanından bir an olsun ayrılmadı.

ANNESİ INI ÖPEREK GÖZYAŞI DÖKTÜ

Evde yapılan duaların ardından şehit Piyade Uzman Çavuş Abdulhamit Bilgen2in Türk bayrağına sarılı cenazesi Bozüyük Osmanlı Camii'ne getirildi. Şehit oğlunun tabutu başındaki fotoğrafını öperek bağrına basan anne Nezahat Bilgen, "Bak benim oğlum gülüyor. Benim oğlum çok güçlüydüö diye gözyaşı döktü. Baba Mustafa Bilgen, şehidin kardeşleri Ömer, Müjde ve Abdulkadir de gözyaşlarını tutamadı.

CENAZEYE BAKAN DÖNMEZ KATILDI

Osmanlı Camii'nde öğle namazının ardından şehit Piyade Uzman Çavuş Abdulhamit Bilgen için cenaze namazı kılındı. Namaza Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Bilecik Valisi Bilal Şentürk, şehidin yakınlarıyla birlikte yaklaşık 10 bin kişilik bir kalabalık katıldı. Cenaze namazını Bilecik İl Müftüsü Necati Akkuş kıldırdı. Namazın ardından şehit Piyade Uzman Çavuş Abdulhamit Bilgen, tören mangasında askerler tarafından omuzlarda taşınarak cenaze aracına götürüldü. Şehit Piyade Uzman Çavuş Abdulhamit Bilgen uğurlamak için camiye gelen 10 bin kişilik kalabalık 'şehitler ölmez, vatan bölünmez, şehidim hakkını helal et bize' sloganları attı. Şehit Piyade Uzman Çavuş Abdulhamit Bilgen Bozüyük Asri Mezarlığı'nda gözyaşlarıyla toprağa verildi.

1 AY ÖNCE SURİYE'YE GİTTİ, KESKİN NİŞANCIYDI

Şehit Piyade Uzman Çavuş Abdulhamit Bilgen'in 2015 yılında Türk Silahlı Kuvvetleri'ne katıldığı ve Suriye'deki operasyonlara da katıldığı belirtildi. En son 1 ay önce görevli olduğu Tekirdağ'ın Malkara ilçesindeki birliğinden Suriye'deki Azez'e yakın Tel Rıfat'taki Türk Silahlı Kuvvetleri üssüne gittiği belirtilen Bilgen'in keskin nişancı olarak görev yaptığı ifade edildi.

Görüntü Dökümü

------------

-Şehidin evine getirilmes,

-Evin önünde dua edilmesi

-Cenaze aracı içindeki kardeşi ve babası

-Helallik alınması

-Şehidin camiye getirilmesi

-Annesinin fotoğrafını öperek gözyaşı dökmesi

-Bakan Dönmez'in aileye başsağlığı dilemesi

-Cenaze namazı

-Cenazenin askerlerin omuzun ilerlemesi

-Törene katılan kalabalık

-Slogan atmaları

-Genel görüntüler

Haber-Kamera: Engin ÖZMEN-Hakan TÜRKTAN-Cafer ELMAS/BİLECİK,-

======================

BARIŞ PINARI HAREKATI'NDA 4'ÜNCÜ GÜN (7)

SALDIRIDA YARALANAN İSMAİL TAŞKIN ŞEHİT OLDU

Suriye'de terör örgütü PKK/YPG işgalindeki Ayn El Arab'dan, Suruç'a düzenlenen havan mermili saldırıda yaralanan İsmail Taşkın tedavi gördüğü Suruç Devlet Hastanesi'nde yapılan tüm müdahalelere rağmen şehit oldu. İnşaat işçisi İsmail Taşkın (38) için cenaze töreni düzenlendi. Öğle namazı sonrası Ulu Cami'de düzenlenen törene Suruç Kaymakamı Kenan Aktaş, sivil şehit İsmail Taşkın'ın yakınları ve ilçe halkı katıldı. Kılınan cenaze namazının ardından Taşkın'ın cenazesi gözyaşları toprağa verildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-----------

Cenaze namazından görüntüler

Ulu camiden görüntüler

Haber-Kamera: Semih ÇALIŞKAN - Güven USTA - Can EROK/ SURUÇ (Şanlıurfa), (DHA

============================

Barış Pınarı Harekatı'nda 4'üncü gün (9)

BAKAN SOYLU TAZİYEDE BULUNUP AÇIKLAMA YAPTI

Mardin'in Nusaybin ilçesine gelen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, dün Kamışlı'dan atılan havan ve roket mermileriyle şehit olan sivillerin ailelerine taziye ziyaretinde bulundu. Şehitlerin yakınlarıyla görüşüp dua eden Bakan Soylu açıklama yaptı. Çoğunluğu Nusaybin olmak üzere Suriye'den Mardin'e 300'e yakın havan mermisi atıldığını söyleyen Soylu, teröristlerin hedef gözetmeksizin saldırılarda bulunduğunu belirterek, şöyle konuştu:

"Dün gece itibariyle saat birde Mardin'de arkadaşlarımızla 2- 3 saatlik bir toplantı yaptık. Ardından sabaha karşı Nusaybin'e geldik ve yine Nusaybin'de bir durum değerlendirmesi yaptık. Biliyorsunuz Mardin'e yaklaşık 300'e yakın havan düştü karşıdan Kamışlı'dan. Nusaybin ağırlıklı olmak kaydıyla. Özellikle sivil hedefleri gözetiyorlar yani sivillere atıyorlar. Yani çok ahlaksızca, çok insafsızca neler yapıldığını görüyoruz. Özellikle çocuk parklarından, hastanelerden, okulların içerisinden ve çarşının içerisinden atarak onların orada takip edilmesini engellemeye çalışıyorlar. Yani oradaki sivil vatandaşların içerisinden atarak kendilerini muhafaza etmeye çalışıyorlar. Nusaybin'de 11 sivilimiz şehit oldu. Allah rahmet eylesin, mekanları cennet eylesin. Bir kısmına ben geldim, bir kısmına vali bey ve arkadaşlarımız başsağlığına ve taziyeye gittiler. Şunu ifade etmek gerekir; hem Sayın Cumhurbaşkanımıza buradaki durumu arz ettik, hem gerek Milli Savunma, hem de diğer bakan arkadaşlarımızla birlikte burayla ilgili koordinasyonları ve değerlendirmeleri gece boyunca ortaya koymaya çalıştık. Biraz önce esnafımızı dinledik, taziyeye geldik. Tekrar geçmiş olsun, başsağlığı dileklerimi iletmek istiyorum."

'HERKES SABIRLI VE RAHAT OLSUN'

Bakan Soylu, terör örgütünün on yıllardır yalanlarla bölge insanına bedel ödettirmeye çalıştığını, ancak buna artık müsamaha gösterilmeyeceğini ifade etti. Bakan Soylu, şöyle devam etti:

"Bir terör örgütüyle karşı karşıyayız. Bu terör örgütü çok bedel ödettirdi. Şimdi yine aynı yalanlarla bedel ödettirmeye çalışıyor. Nusaybin'e havan atılıyor. Şu anda bu bölgeye 300'ün üzerinde havan geldi. Hiçbir hedef gözetmiyorlar. Ama biz gerekli bütün tedbirlerimizi aldık. Gerekli bütün tedbirlerimizi almaya devam ediyoruz. Bütün arkadaşlarımız koordinasyonu eşgüdüm içerisinde ortaya koyuyor. Bu yalanlarla yıllardır bu coğrafyayı, kardeşlerimizi on yıllardır maalesef hepimiz şahidiz ve hepimiz biliyoruz, istismar etme gayreti içerisinde oldular. Bu istismara müsaade edilmeyecek, bunu tekrar söylüyorum. Burada yaşayan Kürt kardeşlerimiz çok bedel ödediler. Artık bir daha bedel ödemeyecekler. Özellikle esnafı gezerken gördüm, acaba yeniden çukur olaylarındaki bir travmayla mı karşı karşıyayız diye. Hakikaten dönüp dönüp geriye ket vuruyoruz. Neden? Çünkü terör örgütünün, bu insanların hayatını, çocuklarını, geleceklerini, kazandıklarına, kazanacaklarına o kadar büyük zararları ve o kadar büyük maliyetleri oldu ki. Ama inşallah bunu tamamen kapatacak bir dönemi hep birlikte açıyoruz. Terör örgütünün üzerine öyle bir çukura koyup toprakla kapatacağız ki biraz sabır. Ne yaptığımızı, nasıl adım attığımızı biliyoruz. Ama bir terör örgütüyle karşı karşıya kaldığımızın da bilinci içerisindeyiz. Teröre coğrafyamızın hiçbir noktasında müsamaha etmeyeceğimizin herkesin bilmesi gerekir. Bir planımız var bu planımız çerçevesinde gidiyoruz. Herkes sabırlı ve rahat olsun."

Bakan Soylu, ilçedeki temaslarının ardından beraberindeki Emniyet Genel Müdürü Mehmet Aktaş ve Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Arif Çetin ile birlikte Şanlıurfa'nın Ceylanpınar ilçesine geçti.

Görüntü Dökümü

-----------

Bakan Soylu'nun ziyaretinden detay

Taziye ziyareti

Bakan Soylu'nun konuşması

Haber-Kamera: Mücahit YOLCU, Emrah KIZIL, Ahmet AKKUŞ/MARDİN,

========================

Karnabaharın fiyatı, sofraya gelinceye kadar katlanarak artıyor

Bursa'nın Yenişehir İlçesi Ziraat Odası Başkanı Sadi Aktaş, Yenişehir Ovası'nda yetiştirilen karnabaharın fiyatının tarlada tüccarlar tarafından 2,5- 3 liraya alındığı, semt pazarında ise 7-8 liraya satıldığını belirterek, aradaki haksız kazanca dur denmesi gerektiğini söyledi.

Yenişehir İlçesi Ziraat Odası Başkanı Sadi Aktaş, ilçede yetiştirilen sebzelerin tarladan alış fiyatıyla büyük şehirlerdeki semt pazarlarında tüketiciye satış fiyatı arasında uçurumun olduğunu söyledi. Yıllardan beri süren bu sorunun köklü bir çözüme kavuşturulmasını beklediklerini belirten Sadi Aktaş, semt pazarlarında köylü pazarları oluşturulmasını istedi. Aktaş, "Yenişehir Ovası'nda kışlık ürünler arasında bulunan karnabaharın maliyeti 1,5 lirayı buluyor. Tüccara 2,5- 3 liradan tarlada satılıyor. Semt pazarlarında ise fiyatı 7- 8 lirayı buluyor. Aradaki haksız kazanca dur denmesi gerekiyor" dedi.

Çiftçinin artan maliyetlerinin dikkate alınmasını talep eden Aktaş, "Tüketici 'pahalı' diye bağırıyor, üretici 'maliyetler yüksek' diye bağırıyor, zarar ediyorum diyor. Çiftçi sabahın köründe kalkıyor, tarlasında mazot, gübre, ilaç, çim parası, su parası, derken maliyeti 1,5 lirayı buluyor. Hiç mücadele etmeden aradaki parayı kazananlar oluyor" diye konuştu.

Büyükşehirlerdeki semt pazarlarında köylü pazarları kurulması ve bu pazarlarda gerçek çiftçilerin ürün satışı yapması gerektiğine işaret eden Aktaş, "Bazı bölgelerde köylü pazarı kurulması çalışmaları var. Ama çiftçi olmayanlar da buralarda tezgah açıyor. Yeri gerçek üreticiye vermeliler. Bazı belediyeler yer satacağım diye dikkat etmiyor. Böylece üretici doğrudan tüketiciye satma imkanı bulacak" ifadelerini kullandı.

'SEMT PAZARLARINA MAL AZ GELİRSE FİYATLAR ARTIYOR'

İstanbul'dan Yenişehir'e gelerek sebze alımı yapan tüccarlardan İsa Gül ise semt pazarlardaki arz talep dengesinin fiyatları etkilediğini savundu. Tüccarların sanıldığı kadar para kazanmadığını öne süren Gül, "Karnabahar şu an buradan 3 liraya alınıyor, büyükşehirlerdeki semt pazarlarında yeri geliyor 7- 8 liraya, yeri geliyor 2- 3 liraya satılıyor. Tüccarların bunda suçu yok. Semt pazarlarına mal az gelirse fiyatlar artıyor. Bu işin içinde zarar etmek de var. Karnabaharın az ya da çok gelmesi etkiliyor. Çok ise fiyat düşüyor, az mal gelirse tüccar para kazanıyor. Çiftçinin yükü de çok ağır" dedi.

Görüntü dökümü

---------------

-Detaylar

-Röportajlar

Haber-Kamera: Gürhan ADANA/YENİŞEHİR (Bursa),

============================

CHP'li Salıcı: Türkiye'nin de demokratik rejimle diyalog kurmasını istiyoruz

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı, "Öncelikle Suriye'nin kendi içindeki demokratik mekanizmalarının, demokratik bir rejimin oluşmasını ve Türkiye'nin de o demokratik rejimle diyalog kurmasını istiyoruz" dedi.

CHP'de 10 farklı bölgede yapılması planlanan bölge toplantılarının sekizincisi CHP Genel Başkan Yardımcıları Oğuz Kaan Salıcı ve Veli Ağbaba'nın katılımıyla Malatya'da gerçekleştirildi. Toplantıya, Malatya'nın yanı sıra Diyarbakır, Tunceli, Elazığ, Batman, Kayseri, Sivas, Adıyaman ve Kahramanmaraş illerinden milletvekili, belediye başkanı, il ve ilçe başkanları, eski milletvekilleri, eski belediye başkanları ve kurultay delegelerinin katıldı. Toplantıda konuşan Oğuz Kaan Salıcı, "Terörün karşısında CHP'nin almış olduğu pozisyonu hiç kimseye tekrar tekrar anlatmaya ihtiyacımız yok. Biz, bu ülkenin kurucu iradesiyiz. Biz, Türkiye Cumhuriyeti'nin terörden arındırılmış, huzur içinde, kendi toplumsal barışını sağlamış bir şekilde yaşaması için gereken her türlü çabayı göstermiş bir siyasi partiyiz" ifadelerini kullandı.

'TÜRKİYE CUMHURİYETİ TARİHİNDE GÖRÜLMEMİŞ İŞLER OLDU'

Salıcı, 31 Mart 2019 yerel seçimlerine değinerek, şunları söyledi:

"Adalet ve Kalkınma Partisi, 2002 yılında 'millet iradesi' diyerek iktidara geldi ama 31 Mart'ta çıkan sonuçları kabul etmedi. İstanbul'da kabul etmedi, Doğu'da başka yerlerde seçimden birinci çıkan, belediye başkanı olarak seçilmiş olması gereken kişiye mazbatası verilmedi, ikinci çıkana mazbata verildi. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde görülmemiş işler oldu. Devam etti İstanbul seçimlerinden sonra 3 büyükşehire kayyum atandı, orada da vatandaşın ortaya koymuş olduğu irade hiçe sayıldı. Adalet ve Kalkınma Partisi bir süreden beri sandıktan çıkan sonuçtan korkar, milletin iradesinden çekinir hale geldi. Kendisini milletin iradesiyle değil de hamasetle ve Türkiye'yi farklı mecralara sürükleyerek, ayakta tutabileceğini düşünen bir noktaya geldi."

'İKİ HANELİ ZAMLAR GELİYOR'

Doğal gaz ve elektriğe yapılan zamları eleştiren Salıcı, "Bize dedikleri şuydu, 'Eğer başkanlık sistemine geçersek, Türkiye'nin sorunları çok hızlı bir şekilde çözülecek. Bürokrasi çok hızlı çalışacak. Biz, 17 yıldır iktidarda olmamıza rağmen bürokrasiyi yeterince çalıştıramıyoruz.' 'Türkiye uçacak' diyorlardı. Ne oldu? İki haneli zamlar geliyor. Doğalgaz ve elektriğe 15-15, otoyollara ve posta hizmetlerine 20-20 geliyor ama günün sonunda enflasyon yüzde 9 olarak görüyorsunuz. Zamlar çift haneli, enflasyon tek haneli" diye konuştu.

'TÜRKİYE TABİİ Kİ SINIRLARINI KORUYACAK'

Salıcı, Türkiye'nin dış politikasıyla ilgili ise şunları söyledi:

"Amerika'yla bir hafta dostuz, sonraki hafta Rusya'yla dostuz. Aslında dostluklar Amerika ve Rusya'yla değil, Erdoğan bir hafta Trump'la dost, bir hafta Putin'le dost. Sonra başka birisiyle dost ama birisiyle dost olurken, bir önce haftaki dostumuzu kaybeder bir durumdayız. Böyle bir dış politika olmaz. Başından itibaren yanlış yürüyen bir Suriye politikası var. Suriye politikası üzerinden de kişiselleştirilmiş bir ilişkiler yumağı var. Bizim Suriye politikamız belli. Türkiye tabiİ ki sınırlarını koruyacak, Türkiye tabiİ ki terörle mücadele edecek. CHP'nin Suriye politikası gayet açık ortadadır. Suriye'de bir yönetim var. Birlemiş Milletlerin (BM) tanımış olduğu bir yönetim. Suriye'nin kendi içinde farklı fikirlerde olan kesimler var. Öncelikle Suriye'nin kendi içindeki demokratik mekanizmalarının, demokratik bir rejimin oluşmasını ve Türkiye'nin de o demokratik rejimle diyalog kurmasını istiyoruz. Eğer söz konusu olan şey; Suriye'nin toprak bütünlüğüyse, biz Suriye'nin toprak bütünlüğünden yanayız. Suriye'de o toprak bütünlüğünün üzerinde bulunan yönetimle görüşülmesi, konuşulması ve diyalog kurulması gerektiği kanaatindeyiz."

AĞBABA: KILIÇDAROĞLU, SURİYE KONUSUNDA NE SÖYLEDİYSE HAKLI ÇIKTI

CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba ise partisi tarafından gerçekleştirilen 'Suriye Konferansı'na değinerek, "Bu Suriye konferansında Türkiye'nin yol haritasını ana muhalefet partisi, Türkiye'nin en önemli partisi olarak ortaya koymaya çalıştık. Biz ne söylediysek doğru çıktı. 2011'den beri genel başkanımız Kılıçdaroğlu, Suriye konusunda ne söylediyse haklı çıktı. Suriye bugün bir bataklıksa, Suriye'de terör örgütü yuvalanmışsa, Suriye bugün parçalanmışsa hiç kuşkusuz bunun en büyük sorumlusu Türkiye'yi yöneten AKP iktidarı ve hükümetidir. Barış Pınarı Harekatı başlatıldı. Bu harekatta askerlerimize başarılar dilediğimizi buradan belirtmek istiyorum. Umuyoruz bu operasyon en kısa sürede biter. Türkiye ve Ortadoğu tekrar barış içerisinde yaşamaya devam eder. Suriye konferansının en önemli sonuçlardan birisi şuydu; Suriye sorunu çözülecekse mutlaka Suriye, Şam yönetimiyle konuşarak çözülmesi gerektiğini ifade ettik. Bir kez daha buradan söylüyoruz. Bu sorun çözülecekse mutlaka Şam, Suriye yönetimiyle görüşülmelidir. Suriye yönetimiyle görüşülüyor mu, görüşülüyor. Nasıl görüşülüyor? Rusya üzerinden görüşülüyor. Çeşitli kanallar kurularak görüşülüyor. Ancak bu görüşmenin derhal Türkiye, direkt Şam yönetimiyle yaparak, Suriye'nin toprak bütünlüğü sağlanmalı ve bu operasyon bir an önce askerlerimizin de burnu kanamadan sonlandırılmalıdır" dedi.

Görüntü Dökümü

----------

Katılanlardan detay

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın oknuması

CHP'li Salıcı'nın konuşması

CHP'li Ağbaba'nın açıklaması

Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Taha AYHAN-MALATYA,

==============================

Barış Pınarı Harekatı'nda 4'üncü gün (8)

AYN EL ARAB ÜZERİNDE HELİKOPTER HAREKETLİLİĞİ

Suriye'nin kuzeyinde Türk Silahlı Kuvvetleri ve Suriye Milli Ordusu'nun terör örgütleri PKK/YPG ve DEAŞ'a yönelik yürüttüğü Barış Pınarı Harekatı dördüncü gününde de sürerken, Ayn El Arab üzerinde helikopter hareketliliği yaşandı. Öğleden sonra hangi ülkeye ait olduğu bilinmeyen iki helikopterin, terör örgütünün kontrolündeki Ayn El Arab üzerinde uçuş yaptığı görüldü. Bir süre havada tur atan helikopterlerin, daha sonra terör örgütünün kontrolündeki bölgenin iç kesimlerine doğru uçarak gözden kaybolduğu görüldü.

Dün, Ayn El Arab'dan atılan havan mermisi Şanlıurfa'nın Suruç ilçesinin kırsal Çaykara Mahallesi'ne düşmüş, 3 sivil şehit olurken, sınırda konuşlu Türk topçuları, terör örgütü hedeflerini ateş altına almıştı.

Görüntü Dökümü

-----------

Helikopterlerin uçuşundan görüntüler

Ayn El Arab bölgesinden görüntüler

Haber-Kamera: Semih ÇALIŞKAN, Güven USTA, Can EROK / ŞANLIURFA,

======================

Çalınan kamyonet 2 saat sonra geri getirildi

Manisa'nın Şehzadeler ilçesindeki bir galeriden çalınan kamyonet, 2 saat sonra işletmeye yakın bir sokağa geri bırakıldı. Polis hırsızlığı kimin yaptığının belirlenmesi ve yakalanması için çalışma başlattı.

Şehzadeler'in 2'nci Anafartalar Mahallesi'ndeki Oto Galericiler Sitesi'ndeki bir galeride park halinde duran kamyonet, bugün saat 04.00 sıralarında çalındı. O anlar, çevredeki bir işyerinin güvenlik kamerasınca görüntülendi. Görüntülerde kamyoneti, kot pantolon ve tişört giymiş, kar maskeli birinin çaldığı görüldü. Manisa Oto Galericiler Sitesi Başkanı da olan işletme sahibi Ali Özdem (29), saat 09.00'da dükkanını açmaya gelince, kamyonetin çalındığını fark etti. Özdem'in ihbarıyla, olay yerine polis ekiplerine sevk edildi. Polis ekipleri, güvenlik ve MOBESE kameralarını inceledi. Araştırma yapan ekipler, aracın Galericiler Sitesinin arkasındaki 1517 Sokak üzerinde terk edilmiş halde buldu. Çevredeki işyerlerinin güvenlik kamerası görüntülerinden, aracın 06.00 sıralarında sokağa aynı kişi tarafından terk edildiği belirlendi. Olay yeri inceleme ekiplerinin yaptığı çalışmanın ardından araç, Özdem'e teslim edildi. Polis hırsızlığı kimin yaptığının belirlenmesi ve yakalanması için çalışma başlattı.

Görüntü Dökümü

-------------

-Galericiler sitesinden görüntü

-Polis ekiplerinin galerideki çalışması

-Çalınan kamyonetten görüntü

-Araç çalınırken güvenlik kamera görüntüsü

-Genel ve Detay görüntü

Haber- Kamera: Cemil SEVAL / MANİSA,

===================

Özhaseki: Trump geldi, senelerdir inandıramadığımız ne varsa aşikar oldu

Samsun'da bulunan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı, Yerel Yönetimler Başkanı Mehmet Özhaseki, "Allah'tan bir adam geldi başa Trump diye, ortaya durmadan tweet atıyor. İçinde ne varsa döküyor. Senelerdir söyleyip de inandıramadığımız ne varsa şimdi aşikar oldu. PKK'yı beslediğini de söylüyor. FETÖ'ye destek verdiğini de söylüyor, kucakladığını da söylüyor. Hepsini söylüyor arkadaşlar zaten. Ne istiyorlar? Bu ülke parçalansın, bölünsün istiyorlar. Güçlü olmayalım istiyorlar" dedi.

AK Parti Yerel yönetimler İstişare ve Değerlendirme Toplantısı Samsun'da gerçekleştirildi. Toplantıya Samsun, Amasya, Bartın, Çankırı, Çorum, Giresun, Karabük, Kastamonu, Kırıkkale, Ordu, Sinop, Sivas ve Tokat illerinin belediye başkanları, başkan yardımcıları ile teşkilat üyeleri katıldı.

'NE YAZIK Kİ BİZDE GEÇ BİR PLANLAMA VAR'

Kentteki bir otelin toplantı salonunda gerçekleştirilen bölge toplantısına katılan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı, Yerel Yönetimler Başkanı Mehmet Özhaseki, konuşmasında şehirlerin geleceğinin o şehirde yaşayan yöneticilerin ufukları ile doğru orantılı olduğunu söyleyerek, şöyle konuştu:

"Sadece üzüntümüz çok köklü bir geçmişimiz ve belediyecilik anlayışımız olmasına rağmen modern planlamanın şehircilik anlayışının ülkemize geç girmiş olması. Planlamalar erken yapılır. Washington'un bile planlaması 1789, 11 tane göbek koymuşlar. Bu göbekleri birbirine bağlamışlar. Sonra etrafına evler, işyerleri yapmışlar, ulaşım aksını sağlamışlar bir plan çıkmış ortaya. En kötü plan bile plansızlıktan iyidir. Bizdeki planlamaya bakıyorsunuz 1925'ler, 1940'lar 1950'ler. Ne yazık ki bizde geç bir planlama var."

'SAĞLIKSIZ VE KİMLİKSİZ ŞEHİRLERE SAHİBİZ'

"Sağlıksız şehirlere sahibiz" diyen Özhaseki, "Deprem ülkesiyiz, son yüz yılda 6 ve üzerinde tam 56 tane deprem var ülkemizde. Topraklarımızın yüzde 66'sı deprem bölgesinde nüfusumuzun yüzde 71'i deprem bölgelerinde yaşıyor, böyle bir ülkeyiz ama şehirlerimiz depreme hazırlıklı değil. Sağlıksız şehirlere sahibiz. İkincisi kimliksiz şehirlere sahibiz. Allah aşkına hangi şehre gittiğinizde, 'Evet bu bizim insanımızı yansıtıyor' diyebiliriz ki, nihayetinde şehirler bizim aynamızdır. Bizim örfümüzü, adetimizi, inanış biçimimizi, kendi içimizdeki ilişki biçimimizi dışarıya yansıttığımız biçimlenmiş formlar onlar. Hangi şehir bizi veriyor ki, yansıtıyor ki. Bin yıldır bu topraklardayız. En zor şartlarda Selçuklu gelmiş, kendine has bir tarzı var, bir şehircilik, medeniyet anlayışı var. Sivil mimari, kamu, dini yapılara bakıp, bu Selçuklu diyebilirsiniz, bir kimlik var çünkü orada. Bir müddet daha geçiyor daha güçlü hale geliyoruz Osmanlı var. Baktığınız zaman bütün binalarda hangisi Osmanlı diye çok rahat söyleyebileceğimiz bir ortam var. Peki 100 yıldır Cumhuriyetimiz var. Mimarlarımız mühendislerimiz var, cebimiz biraz para gördü, akıllı adamlarımız var. Ortaya koymuş olduğumuz mimariye ne diyeceğiz? Ne mimarisi diyeceğiz, övünerek söyleyebileceğimiz bir tarzımız var mı? Ne yazık ki yok arkadaşlar. Bir taraftan kimliksiz bir taraftan da sağlıksız şehirlere sahibiz" şeklinde konuştu.

'KİM OLDUĞUNU SÖYLEMEMİZE GEREK VAR MI?'

Özhaseki, Anadolu coğrafyasının dünyanın en eski yerleşim yerlerinden biri olduğunu dile getirerek, "Cennet gibi bir vatana sahibiz. Son dönemdeki özelliğimiz de şu; Mazlumların sığınma coğrafyası burası. Balkanlar'da daralan, bunalan buraya gelmiş, Karadeniz üstünde bulunan Çerkez kavimleri daraldığında bunaldığında, Gürcüler, Dağıstanlılar buraya gelmişler. İran tarafındaki daralan bunalan, Arap topraklarındaki sıkışan herkes buraya gelmiş. Etle tırnak gibi olmuşuz. Şükürler olsun bayrağımız dalgalanıyor, ezanımız okunuyor ve gittikçe güçleniyoruz. Bu da düşmanlarımızı korkutuyor. Üzerimizde oyunlar oynuyorlar durmadan. İnançlarımızdan kaynaklanan, jeopolitik konumumuzdan kaynaklanan. Bu hesaplar bitmek bilmiyor. Sağ-sol, Alevi-Sünni, Türk-Kürt kavgası, şimdi de en son başımıza bela ettikleri bir FETÖ kavgası. Dikkat ederseniz bunları örgütleyen ülkeler aynı. Başındaki de aynı ona destek veren de aynı. Bir taraftan dinci bir örgüt bir taraftan ırkçı bir örgüt kurulurken bu paraları yıllardır verenler aynı ülkeler. Kim olduğunu söylememize gerek var mı? Aşikar oldu" dedi.

'DURMADAN TWEET ATIYOR'

Özhaseki konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Allah'tan bir adam geldi başa Trump diye, ortaya durmadan tweet atıyor. İçinde ne varsa döküyor. Senelerdir söyleyip de inandıramadığımız ne varsa şimdi aşikar oldu. PKK'yı beslediğini de söylüyor. FETÖ'ye destek verdiğini de söylüyor, kucakladığını da söylüyor. Hepsini söylüyor arkadaşlar zaten. Ne istiyorlar bu ülke parçalansın, bölünsün istiyorlar. Güçlü olmayalım istiyorlar. Aşağıda bir terör devleti kurulsun istiyorlar. O terör devleti bizim başımıza bela olsun istiyorlar. İsrail'in güvenliğini sağlasın istiyorlar. Hesapları çok net ve belli. Bunların karşısında biz Allah'ın izniyle dimdik duracağız."

Görüntü Dökümü

------------

-Toplantıya katılanlardan detay

-AK Parti Genel Başkan Yardımcısı, Yerel Yönetimler Başkanı Mehmet Özhaseki'nin konuşması

-Detaylar

Haber-Kamera: Yaprak KOÇER-Hüseyin KALAY/SAMSUN,

======================

Lise öğrencisi, parkta bulduğu laptopu polise teslim etti

Aksaray'da lise öğrencisi İshak Yüksektepe, oyun parkta bulduğu içinde laptop bulunan çantayı, sahibine ulaştırılması için polise teslim etti.

İshak Yüksektepe, arkadaşı Umut Şen ile bugün saat 11.00 sıralarında kurtsan döndükleri sırada Büyükbölcek Mahallesi'nde bir oyun parkının kenarında çanta gördü. İçerisinde laptop bulunan çantayı arkadaşıyla birlikte yaklaşık 2 kilometre yürüyerek Aksaray Emniyet Müdürlüğüne götürdü. Polis memuruna laptop bulduklarını belirten Yüksektepe, polislere çantayı teslim etti. Polis ekipleri yürüyerek gelen lise öğrencilerine teşekkür edip, polis aracıyla evlerine götürdü. Polis ekipleri laptopun üzerinde yazan seri numarasından sahibini bulmak için çalışma başlattı.

Çantayı bulup polisleri teslim eden lise öğrencisi İshak Yüksektepe, "Kurs dönüşü yolda kenarında bulunan parkta çantayı gördük. İçine baktığımızda laptop vardı. Arkadaşımla beraber aklımıza polise götürmek geldi. Bize en yakın olan Aksaray Emniyet Müdürlüğüne laptopu teslim ettik. Bu laptop belki de kaybeden kişi için çok değerli olabilir. Bizde arkadaşımla başkalarının eline geçmeden polise teslim etmeyi uygun gördük. İnşallah sahibi hemen bulunur.ö dedi.

Görüntü Dökümü

-----------

Öğrencinin laptopu polise getirip teslim etmesi

İshak Yüksektepe röp.

Polislerin aracla götürmesi

Haber- Kamera: Erkan ALTUNTAŞ AKSARAY DHA))

======================

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel