TÜM KATEGORİLER
Cumhurbaşkanı Seçimine Doğru
Türkiye Muhtarlar Konfederasyonu Genel Başkanı Akdeniz: "Bu ülke bir 367 krizi yaşadı ve Anayasa Mahkemesi de bunu onadı, dolayısıyla Türkiye'de dayatma politikalarla seçmenin yönlendirilmesi artık mümkün değil" "Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilecek olmasının demokrasimiz adına çok önemli olduğunu.
Türkiye Muhtarlar Konfederasyonu Genel Başkanı Hüseyin Akdeniz, "Bu ülke bir 367 krizi yaşadı ve Anayasa Mahkemesi de bunu onadı, dolayısıyla Türkiye'de dayatma politikalarla seçmenin yönlendirilmesi artık mümkün değil" dedi.
Akdeniz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, halkın kendi cumhurbaşkanını seçecek olmasının, muhtarlar açısından farklı bir anlam ifade ettiğini söyledi.
Hafta sonu 10 Ağustos'ta yapılacak seçimin, Türkiye'nin geleceği açısından önemli olduğunu vurgulayan Akdeniz, şöyle konuştu:
"Çünkü ilk defa halkın oyuyla seçilecek cumhurbaşkanının Anayasa'nın 104'üncü maddesinde belirtilen görev ve yetkileri nasıl kullanacağını doğrusu biz de merak ediyoruz. Parlamentoda iktidar muhalefet ilişkileri nasıl yürüyecek, bunlar hep merak konusu. Dolayısıyla cumhurbaşkanının halk tarafından seçilecek olmasının demokrasimiz adına çok önemli olduğunu düşünmekteyim."
Pazar günü sandığa gidecek seçmenin kafasında bir kanaat oluştuğunu düşündüklerini dile getiren Akdeniz, "Burada seçime katılım ne kadar yüksek olursa demokrasimiz adına o kadar önemli olacağını söylemek gerekir. Tabi kamuoyu araştırmalarına göre çıkan sonuçları az çok biliyoruz. Doğal olarak iktidar yarışa 1-0 önde başlıyor. Biz de muhtar olarak seçime girdiğimizde diğer adaylardan önde yarışa giriyoruz. Bu, demokrasinin normal bir getirisi" ifadelerini kullandı.
"Bu ülke çok kriz yaşadı"
Türkiye'nin geçmiş yıllarda cumhurbaşkanı seçimlerinde çok krizler yaşadığını anlatan Akdeniz, şunları kaydetti:
"Bu ülke bir 367 krizi yaşadı ve Anayasa Mahkemesi de bunu onadı, dolayısıyla Türkiye'de dayatma politikalarla seçmenin yönlendirilmesi artık mümkün değil. Yani biz Türk insanına 'şunu bunu yasaklayalım' gibi mantıklarla değil de Avrupa demokrasisinde var olan kazanımları mutlaka kazandırmalıyız. Bir diretmenin bu topluma bir şey kazandırmadığını geçmiş yıllar bize söylüyor. Türk toplumu sandığa gittiğinde kendisi açısından neyin doğru veya yanlış olduğu kararını özgür iradesiyle mutlaka verecektir." - Ordu
