TÜM KATEGORİLER
'Gofret' ölmek üzereyken bulundu, 'sahiplendirme akımı'nın öncüsü oldu
AYDIN'da, barınakta ileri derecede uyuz ve kan paraziti hastalıklarıyla ölmek üzereyken bulunarak, tedavi ettirilip, İstanbul'da aileye sahiplendirilen 'Gofret' adlı köpeğin önceki ve sonraki haline ilişkin fotoğrafları, sokak hayvanlarının sahiplendirilmesine yönelik yeni akıma dönüştü.
AYDIN'da, barınakta ileri derecede uyuz ve kan paraziti hastalıklarıyla ölmek üzereyken bulunarak, tedavi ettirilip, İstanbul'da aileye sahiplendirilen 'Gofret' adlı köpeğin önceki ve sonraki haline ilişkin fotoğrafları, sokak hayvanlarının sahiplendirilmesine yönelik yeni akıma dönüştü.
Aydın'da sokak ve barınak hayvanlarını kurtarma ve yuvalandırma çalışmaları yapan, şu ana kadar 200'ün üzerinde sokak hayvanını sahiplendiren 'Patistoryy' adlı gönüllülerin oluşturduğu ekip, barınakta Terrier cinsi köpek buldu. İleri derecede uyuz ve kan paraziti hastalıkları bulunan köpek, tedavisi yapıldıktan sonra İstanbul'da aileye sahiplendirildi. Barınaktan alındığı hali ve sahiplendirildikten sonraki hali arasında büyük değişim olan ve 'Gofret' adı verilen köpek, son dönemde sosyal medyada paylaşılan fotoğraflarıyla sokak ve barınaklardaki hayvanların sahiplendirilmesine yönelik yeni akımın öncüsü oldu.
'BAKABİLECEĞİMİZE İKNA ETTİK VE GOFRET'İ ALDIK'Köpeği 1,5 yıl önce sahiplenen, Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Medya ve Basın Müdürü Serkan Tahmaz, oğlu Mehmet Tahmaz (12) için istediklerini belirterek, "Ama pet shop'lardan satın alınıp, canı sıkıldıktan sonra dışarı bırakanları çok gördük. Aynı zamanda sokaktaki hayvanları da besliyorduk. Oğlumla doğaya çıkmayı da çok seviyoruz, doğaya çıkarken köpekleri beslemek için yanımıza mutlaka yiyecek alıyoruz. Köpeklerin o durumunu görünce de bir köpek sahiplenmek istedik. Sosyal medyada araştırdık ve Aydın'daki 'Patistoryy' adlı grubu bulduk. Bize 'Gofret'ten bahsettiler, fotoğraflarını gösterdiler, onları ikna etmemiz çok zor oldu. Bakabileceğimize ikna ettik ve sonrasında 'Gofret'i aldık" dedi.'HAYATIMIZA BÜYÜK RENK GETİRDİ''Gofret'in kendilerine gelmeden önce hastalıkları olduğunu, Aydın'daki gönüllüler tarafından tedavilerinin tümü yaptırıldıktan sonra kendilerine gönderildiğini anlatan Tahmaz, "Bize geldiğinde zayıftı ve 3 ay hiç havlamadı. Hastalıktan ses telleri zarar gördü sandık. Oysa sokaklarda yaşadıkları ve hastalıkları gibi korkulardan kaynaklandığını belirledik. 3 ay sonra bir gün kapıya sipariş gelmişti. Siparişi getirene havlayıp evden çıkarmaya çalıştı. Bu konuda bilgisi olanlara sorduk. 3 ay sonra evi ve bizi sahiplenmiş. Şimdi her akşam eve gittiğimde 2 kat aşağı kadar inip, kapıda kucağıma atlayıp beni karşılıyor. Öyle sevecen ki hayatımıza büyük renk getirdi. Şu an evin kesinlikle en çok sevilen bireyi. Hiçbir sorunu yok ve sevginin değerini çok iyi biliyor" diye konuştu.Pet shop'lar, sokaklar ile barınaklarda çok sayıda sahipsiz ve çok zor durumda sokak hayvanı olduğuna değinen Serkan Tahmaz, köpek isteyenlere özellikle sokaklardan ve barınaklardan sahiplenmeleri çağrısında bulundu.'IRK AYRIMI YAPMAYIN' ÇAĞRISI'Gofret'i 2 yıl önce Aydın'daki barınakta ölmek üzereyken bulduklarını ve tüm tedavilerini veteriner hekim Mehmet Çağrı Çağlar'ın desteğiyle yaptırdıklarını anlatan, sokak hayvanları koruma gönüllüsü Özlem Yalçınkaya Özhan da "İyileştirdikten sonra da sahiplendirdik. Ekip olarak hasta köpekleri, tedavilerini yaptırdıktan sonra sahiplendiriyoruz. 10 yıldır gönüllü olarak çok sayıda sahiplendirme yaptık. Bir gönüllü olarak bir hayvanı tedavi ettirebilir, iyileştirebilirim ama asıl köpeği kurtaran, onlara yuvasını açan kişilerdir. Yuvalandıramamış olsaydık tekrar barınak, orman veya sokakta yine aynı şekle gelebilecekti. Gerçekten hayatını kurtaran Serkan bey ve ailesi, onlara çok teşekkür ediyorum" dedi.Barınaklar ve sokakta yaşayan hayvanlarla ilgili hem gönüllülerin artması hem de insanların daha bilinçli olması gerektiğini belirten Yalçınkaya Özhan, devlet, belediyeler ve sivil toplum örgütlerinin, gönüllülerle daha çok iş birliği yaparak barınakların şartlarının iyileştirilmesi gerektiğini kaydetti. Yuvalandırmalarda insanların çok fazla cins köpek peşinde olduğunu da anlatan Özhan, "Aslında tüm ırklara yuvalarımızı açmalıyız ve kısırlaştırmaların yaygınlaştırılması lazım. Hangi ırk, yaş, diye ayrım yapılmamalı" diye konuştu.
