İş Dünyası İçin Tehditler ve Fırsatlar Kongresi Başladı

İş Dünyası ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği (SKD) tarafından düzenlenen ve iki gün sürecek olan "İş Dünyası için Tehditler ve Fırsatlar" kongresi, İTÜ Süleyman Demirel Kültür Merkezi'nde bugün başladı.

Verilen bilgiye göre "Ekonominin can damarı olan sanayi ve üretim durabilir mi" sorusunun tartışıldığı kongrenin ilk gününde, Dünya Sürdürülebilir Kalkınma İş Konseyi Başkanı Björn Stigson, Sürdürülebilir Kalkınma Derneği Başkanı Turgut Yıldız, İTÜ Rektörü Prof. Dr. Faruk Karadoğan, Eczacıbaşı Topluluğu CEO'su Dr. Erdal Karamercan ve DPT Müsteşar Yardımcısı Prof. Dr. Lütfi Akça, birer konuşma yaptı.

Kongrenin açılış konuşmasını yapan Sürdürülebilir Kalkınma Derneği Başkanı Turgut Yıldız, tüm sektörlerde Sürdürülebilir Kalkınma kriterlerinin hem iş dünyasında hem devlet politikalarında yer almasının artık kaçınılmaz olduğunu belirtti. Geleceğe ait hazırlıklarını yapmayan, sadece günü kurtarma mantığıyla hareket eden şirketlerin varlığını sürdürmesinin mümkün olmayacağına dikkat çeken Yıldız, "Çevre atıkları sorununu çözmeyen, üretim süreçlerinde verimlilik yaratmayan, topluma yararlı çalışmalarda bulunmayan, şeffaf olmayan, personelini gözetmeyen şirketlerin ekonomik krizlerden olumsuz etkilenmesinin, bu alanlarda yatırım ve çalışma yapan şirketlere göre çok daha fazla olacağı kesindir" dedi. Sanayileşmenin getirdiği iklim değişikliğinin dünya ekonomilerini doğrudan tehdit ettiğini vurgulayan Yıldız, kongrede tartışılan "sanayi ve üretim durabilir mi" sorusunun önemine dikkat çekti. Yıldız, kongrenin önemli başlıklarını; iklim değişikliği çalışmaları, Türk iş dünyasının entegrasyonu, hükümetlerle işbirliği alanları, Karbon Ticareti, AB üyelik sürecinde alternatif enerjiler, enerji verimliliği, su ve ekosistemler, su senaryoları ve iş dünyasına etkileri olarak sıraladı.

Açılış konuşmasının ardından sözü alan Eczacıbaşı Topluluğu CEO'su Dr. Erdal Karamercan da, binalardaki enerji verimliliği konusuna dikkat çekti. OECD verilerine göre, dünyada enerji tüketiminin yüzde 40'ının binalardan kaynaklandığını vurgulayan Karamercan, "Bu gereksinimin 2002-2025 yılları arasında yüzde 45 artması bekleniyor. Bu trend değiştirilemezse, karbon salınımında da 2050 yılına değin yüzde 92 boyutunda akut bir artış öngörülmektedir. Bu gerçekler ışığında WBCSD tarafından oluşturulan "Binalarda Enerji Verimliliği" projesinin ne kadar önemli olduğu anlaşılıyor. Proje ile 2050 yılına kadar, "0" enerji tüketen ve "0" karbon gazı üreten yeni binaların inşa edilmesi hedefleniyor" dedi. Karamercan, "sertifikalı yeşil binaların" tasarım ve inşasında ortaya çıkacak cüzi maliyet artışına karşın, binanın ömrü süresinde çok daha büyük bir tasarruf sağlandığına da dikkat çekti.

Konuşmasında, Eczacıbaşı Topluluğu'nun sürdürülebilir rekabet konusundaki yaklaşımına da değinen Karamercan, "Topluluğumuzun değerini ve sürdürülebilir rekabet gücünü artırmak için, ürün, hizmet, marka, faaliyet alanı, iş süreçleri ve teknoloji kullanımına yönelik inovasyon çalışmaları ile sürdürülebilir kalkınma ilkelerinin yarattığı katma değerden yararlanmak, "Topluluk Stratejik Planımızın" temel öğelerindendir. İnanıyoruz ki, sürdürülebilir kalkınmanın değerleri pazar mekanizmaları içine entegre edilebilir, kuruluşlar toplumsal ve çevresel tehditlere yanıt verebilecek biçimde yönetilebilirse, gelecek nesillere sürdürülebilir bir yaşam sunabiliriz" dedi.

Kongrenin önemli konuşmacılarından Dünya Sürdürülebilir Kalkınma İş Konseyi Başkanı Björn Stigson ise, küresel iş dünyasının iklim değişikliği çalışmalarından örnekler vererek, 'İş Dünyasının konuya entegre olmadığı hiçbir ortamda başarının mümkün olmadığını' belirterek, Türk iş dünyasının çalışmalara nasıl entegre olabileceği hakkında önemli ipuçları verdi.

İklim değişikliği etkisini en aza indirgemek için emisyon oranlarının 2050 yılı itibari ile yüzde 60 - yüzde 80 arası daha azaltılmış olması gerekliliğini vurgulayan Stigson, 2050 yılında dünyanın bugün gözüktüğünden çok daha farklı olacağını ve bu değişimin yaşam şekli, tüketim alışkanlıkları ve altyapıdaki değişiklikler nedeni ile iş dünyası üzerindeki etkisinin de bugünden üzerinde ciddiyetle çalışılması gereken hayati bir görev olduğunu kaydetti. Dünya ekosistemlerinin, kaynaklar konusunda alarma geçtiğini belirten Stigson, "Şuna inanıyoruz ki, iş dünyasının esas amacı sürekli gelişen ürün ve hizmetleri gittikçe artan sayıda insana satın alabilecekleri fiyattan ulaştırmaktır. Dünyanın çevresel ve sosyal temel zorluklarını göğüsleyecek şekilde mal ve hizmet sağlayan ve yeni tüketicilere ulaşabilen şirketler, öncü olacaklardır. Bu anlamda iş dünyasının bu alandaki rolüne olan dikkat artıyor, çünkü teknoloji ve yenilikçi piyasa yaklaşımları hayati önem taşıyor" dedi.

9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel de, kongrenin ikinci gününe katılarak, Türkiye Cumhuriyeti'nin en büyük sürdürülebilir kalkınma projesi olan Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) hakkındaki düşüncelerini iş dünyası ile paylaşacak.

(SŞ-SŞ-E)

Haberler