Alsancak Limanı'nın Özelleştirilmesi

İzmir Alsancak Limanı'nın 'İşletme Hakkı Devri' yöntemiyle 49 yıllığına özelleştirilmesi ihalesini kazanan Ege İhracatçı Birlikleri (EİB) Liman Hizmetleri ve Taşımacılık A.Ş., Hutchison Port Holding ve Global Yatırım A.Ş.'nin oluşturduğu Ortak Girişim Grubu Crowne Plaza Otel'de bilgilendirme toplantısı düzenledi. Toplantıya EİB-LİMAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Servet Eröcal, Hutchison Port Holding Kıdemli İş Geliştirme Yöneticisi Bruce Coupland ve Global Yatırım Holding Proje Koordinatörü Kaan

Ülken katıldı.

EİB-LİMAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Servet Eröcal, Rekabet Kurumu'ndan cevap geldiğini belirterek özelleştirme konusunda konsorsiyum lehine olumlu cevap çıktığını açıkladı.

Limanlarda sıkışıklık zammı sorununun ortadan kalkması için girişimlerde bulunulduğunu belirten Eröcal, çözümün özelleştirmeye gidilmesiyle mümkün olabileceğini ifade ederek süreci anlattı. Liman konusunun 2004 yılının Eylül ayında Ege İhracatçı Birlikleri'nin gündemine yoğun bir şekilde girdiğini belirten

Eröcal, şöyle konuştu: "Sıkışıklık zammı uygulamasının başlayacağı sebebiyle bu konuda neler yapabiliriz diye konuşuldu. Sıkışıklık zammının ortadan kaldırılması için Türkiye İhracatçı Meclisi Başkanı Oğuz Satıcı'nın da desteğini alarak ilgili bakanlıkla görüşmeler yaptık. Ekipman eksikliğini gidermek için konteyner istifleme alanlarının iyileştirilmesi için, bilgisayar eksikliklerinin giderilmesi için ödenek getirttik. Bunun üzerine siyasilerimiz, 1 Ocak 2005'ten itibaren ortadan kalkmış olabileceğini

belirttiler. Bizim sıkışıklık zammı uygulamasından Egeli İhracatçılar olarak kaybımız uygulamanın ilk başladığı rakamla 35-40 milyon dolar civarında. O sıkışıklık zammı belirtilen tarihte bitmediği gibi bugün de devam ediyor."

Sıkışıklık zammının İzmirlilerin hak ettiği bir uygulama olmadığını anlatan Eröcal, sözlerine şöyle devam etti: "Limanda sıkışıklık olması ancak il rasyonel yönetimin sonucudur' tezini yüksek sesle savunduk. İzmir'in sorunlarını anlatmak üzere Başbakanı ziyaret ettiğimizde, sorunların kökten çözümünün özelleştirmeyle mümkün olabileceği ifade edildi. Biz o günden sonra EİB-LİMAŞ A.Ş.'nin yönünü özelleştirmenin en iyi biçimde yapılmasını sağlamak üzere belirledik. Sonuçta dünyanın konteyner limanları

işletmesi bakımından en etkin kuruluşu olan 23 ülkede 45 liman işleten, yıllık endeksleme kapasitesi yirmilik konteyner cinsinden ifade edildiğinde 59 onda 3 milyon konteyneri bulan bir dünya devinin dahil olduğu bir konsorsuyum oluşturduk. Son etapta konsorsiyuma Deutsche Bank da dahil oldu."

Hutchison Port'un bu liman işini en verimli şekilde yapan kuruluş olduğunu ifade eden Eröcal, şöyle konuştu: "Hutchison bildiğim kadarıyla kendisinden sonra gelen kendisine en yakın olan liman işletmelerinin yüzde 20 daha ilerisinde. Hutchison'ın ulaştığı 59 milyon 300 bin TEU'luk rakamı Türkiye'nin toplam TEU adedi olarak bütün limanlarında ancak 4 milyon adede çıkarabildiğini düşünürsek, Türkiye'nin toplam kapasitesinin 15 misli diyebileceğimiz bir kuruluş. Dolayısıyla özelleştirme sonrası limanın

verimli bir şekilde işletileceğine eminiz."

Türk ihracatçısının en önemli konularından birinin rekabet gücü olduğunu belirten Eröcal, bunun etkenlerinden birinin lojistik hizmetler ve bunlara bağlı olan navlunlar olduğunu söyledi. Eröcal, yaptığı açıklamada, "Özelleştirme şartnamemize göre en önemli koşul 250 metrelik bir bant şeklinde İzmir Limanı'nın derinliğinin en az 14 metreye artırılması. İskele uzatılması, istifleme alanlarının artırılması konuları özelleştirmenin koşullarından. Derinliğin 14 metreye yükseltilmesiyle İzmir Limanı'na

özellikle Uzak Doğu'ya gelen ve Uzak Doğu'ya göndereceğimiz gemilerin 6 ila 8 bin konteyner taşıyabilecek büyüklüklere erişmesi ihracatçılarımızın navlumlarına son derece olumlu etki yapacaktır" dedi.

Özelleştirmeden beklentilerini anlatan Eröcal, özelleştirmeden ilk olarak Türk ihracatının gerek duyduğu liman kapasitelerine ulaşılması faydasını beklediklerini söyledi. Özelleştirme sonrası liman kapasitesinin 3,5 kat civarında artacağını anlatan Eröcal, sözlerini şöyle sürdürdü: "Büyük gemilerin gelmesiyle sağlayacağımız navlun avantajının yılda 500 milyon dolar civarında olacağını söyleyebilirim. 49 yıllık bir özelleştirme sürecinde Türkiye'nin çok milyar dolarlık navlun avantajları olacak. Diğer bir

avantajımız ise bugün halen yaşamakta olduğumuz sıkışıklık zammı gibi İzmir'e yakışmayan uygulamaların ortadan kaldırılması olayı. Bunlar ihracatçının kurumsal olarak malını yüklediği limanlarda söz sahibi olması bakımından önemli bir gelişmedir."

EİB-LİMAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Servet Eröcal'ın ardından söz alan Hutchison Port Holding Kıdemli İş Geliştirme Yöneticisi Bruce Coupland ise bir sunumla Hutchison Port'u anlattı. Coupland, liman yatırım ve işletmesinde dünyada birinci sırada olduklarını şöyle anlattı: "2006'da 34 milyar dolar ciro yaptık. Bunun 4 milyar dolarını limanlar oluşturuyor. İzmir'de bunların arasında olacak. Liman yatırım ve işletmesinde dünya birincisiyiz."

Global Yatırım Holding Proje Koordinatörü Kaan Ülken ise yaptıkları çalışmaları anlatarak, "Grubumun aldığı karara göre 2 yönde yatırım yapıyoruz. Birincisi enerji. Türkiye'nin enerji ihtiyacının aşağı yukarı yüzde 10'unu karşılıyoruz. Aynı zamanda elektrik, dağıto0i ifade edildi. Biz o günden sonrım ve baraj yapım işlerine gireceğiz. İzmir'e limanla girdik. Belki ilerde farklı alanlarda işler de yapabiliriz" dedi.

İHRACATÇININ KORUNMASI

EİB-LİMAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Servet Eröcal ise özelleştirme konusunda yapılan bilgilendirmenin ardından basın mensupları ve şirket temsilcilerinin sorularını cevapladı. Eröcal, özelleştirme sonrasında işçilere sahip çıkılıp çıkılmayacağı konusunda bir soruya şöyle karşılık verdi: "Konsorsiyumun ana fikrinin işçi haklarını korumak, işçileri mağdur etmemek şeklinde olduğunu biliyorum. Bu konuda bizim bağlayıcı bir meyanda bulunmamız mümkün değil. Bunu bir görüş olarak belirtiyorum."

Servet Eröcal, ortakların paylarının ne kadar olduğu konusunda bir soruya ise şöyle karşılık verdi: "Henüz belirlenmedi. EİB olarak misyonumuz özelleştirmeyi sağlayarak liman işletmesini yürütecek şirketle ihracatçılarımızın gerek yönetim gerek denetim de yer almasını sağlamak idi. LİMAŞ'ın birinci amacı ihracatçının korunması. Karlılık ve randıman gözeteceği diğer hususlardır."

Eröcal, LİMAŞ olarak başka ihalelere girmeyeceklerini, Alsancak Limanı'ndan yükleme yapan ihracatçılara hizmet vereceklerini ifade etti.

Özelleştirmenin her bakımdan önemine değinen Eröcal, sözlerini şöyle tamamladı: "Ben İzmir'in ve genel olarak Türkiye'nin gerek kuzey-güney aksında gerek doğu-batı aksında çok önemli bir lojistik üs olacağına inanıyorum. Dünyada lojistikten yaratılan katma değerin yüzde 10 olduğu ifade ediliyor. Türkiye'de bu yüzde 4 civarında. Bizim yüzde 10'u aşmamız gerekiyor. İzmir Limanı özelleştirilirse İzmir'in çok önemli projesi olan EXPO'ya katkı sağlayacaktır. Kruvaziyer gemilerinin de gelmesi 2015 EXPO'yu

ziyaret edecek 50 milyon kişinin kentimize döviz bırakması bakımından da önemlidir."

(EY-YK-HO-E)

Haberler