Dha Yurt Bülteni-2

1)SURİYELİ KARDEŞLERİN EKMEK SAVAŞI

ÜLKELERİNDEKİ iç savaştan kaçarak, Adana'ya gelen Halepli 3 kardeş sokaklarda boylarına göre yaptırdıkları çöp arabasıyla atık kağıt topluyor. Suriyeli kız kardeşler 7 yaşındaki Maram, 9 yaşındaki Ragan ile ağabeyleri 12 yaşındaki Ömer Hamit, kentin yoğun olduğu caddelerde, atık kağıt toplayarak yaşam mücadelesi veriyor. Küçücük demir arabalarını sırayla çeken Maram ve Ragan kardeşler herkesin şaşkın bakışları arasında boylarının yetmediği çöp konteynırlarına tırmanarak atık ayıklıyor. Türkçe'yi çok az konuşan ağabey Ömer Hamit, babalarının hasta olduğunu, kardeşleriyle birlikte buldukları yiyecekleri eve götürdüğünü söyledi. Çevredekilerin verdiği bayram harçlığını almayan kardeşler, kameraları görünce utanarak, akan trafikte izlerini kaybettirdi.

Görüntü Dökümü

-------------------------

Suriyeli çocuğun saklanarak konuşması

Suriyeli çocukların çöp arabalarıyla yürümeleri

Çocukların trafikte el arabalarıyla gezmeleri

Suriyeli çocukların gidişleri

SÜRE: 01'14" BOYUT: 76 MB

Haber: Çağlar ÖZTÜRK -Kamera: ADANA,

======================================================

2)PAZARCILARIN YER KAVGASI

ERZURUM'da yaklaşan Ramazan Bayramı nedeniyle caddede kurdukları tezgahta satış yapan pazarcılar arasında 'tezgah yeri' sebebiyle kavga çıktı. Bir kişinin hafif yaralandığı kavgayı vatandaşlar ve diğer pazarcılar güçlükle ayırdı. Merkez Yakutiye ilçesinde pazarcılar, ana caddeye yakın buldukları uygun sokaklarda açtıkları tezgahlarda, kadın çantası, ayakkabı, gözlük ve elbise gibi eşya satarak para kazanmaya çalışıyor. Zabıtanın göz yumduğu bölgelerde ise yer kavagaları yaşanıyor. Çaykara caddesinde yaşanan olayda ise tezgah açmak isteyen bir kişi ile başka bir pyazarcı arasında yaşanan sözlü tartışma kısa sürede kavgaya dönüştü. Birbirlerine tekme tokat girin iki pazarcıyı tezgahın üzrine yıkıldı. Alıveriş yapan esnaf ile diğer pazarcılar tarafından yerden güçlükle kaldırılan iki pazarcı olay yerine polisin gelmesi ile ayrıldı. Bir kişinin boynundan hafif yaralandığı kavgada taraflar birbirlerinden davacı olmadı.

Görüntü Dökümü

---------------

-Pazarcıların birbirleriyle sözlü olarak sataşmaları

-Kavga etmeleri

-Çevredeki vatandaşların kavgayı ayırt etmesi

-Polislerin olay yerine gelmesi

-Kavga eden şahıslardan birini karakola götürmesi

Haber - Kamera: ERZURUM,

(SÜRE: 03.55 BOYUT: 238 MB)

=================================================

3)OTOMOBİL BARİYERLERE ÇARPTI: 4 YARALI

ESKİŞEHİR'de otomobil kavşakta, bariyerlere çarptı. Kazada otomobil sürücüsü İmdat Erdem, eşi Büşra Erdem ile ikiz kızları Fatma Zehra ve Ayşe Beyza yaralandı.

Kaza, gece saat 03.30 sıralarında Eskişehir-Bilecik karayolunun 26'ncı kilometresindeki Söğüt kavşağında meydana geldi. Eskişehir istikametine gitmekte olan 34 yaşındaki İmdat Erdem yönetimindeki 34 DC 8836 plakalı otomobil, direksiyon hakimiyetinin kaybedilmesi sonucunda bariyerle çarptı. Kazada sürücü İmdat Erdem, araçta bulunan eşi 27 yaşındaki Büşra Erdem ile ikiz kızları 2 yaşındaki Fatma Zehra Erdem ve Ayşe Beyza Erdem yaralandı.

İKİZLERDEN BİRİNİN DURUMU AĞIR

Olay yerine gelen ambulanslarla Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Hastanesi'ne kaldırılan yaralılardan Fatma Zehra Erdem'in durumunun ağır olduğu, kazayla ilgili soruşturmanı sürdüğü belirtildi.

Görüntü Dökümü:

---------------------------

-Kaza yerindenki otomobilin çekilen görüntüleri bulunuyor.)

Haber-Kamera: ESKİŞEHİR,

========================================================

4)ŞAKALAŞIRKEN ARKADAŞINI BIÇAKLA YARALADI

ADIYAMAN'da 18 yaşındaki Mehmet Enes'in şakalaşırken bıçakla yaraladığı arkadaşı 17 yaşındaki Ferhat Yıldırım hastanede tedaviye alındı. Olay, gece geç saatlerde Sıratut Mahallesi'nde meydana geldi. İddiaya göre, Mehmet Enes yanında bulundurduğu bıçakla arkadaşı Ferhat Yıldırım ile bir süre şakalaştı. Enes'in salladığı bıçak, Yıldırım'ı sağ elinden yaraladı. Kanlar içinde kalan Yıldırım, ihbar üzerine olay yerine gelen sağlık görevlilerince ambulansla Adıyaman Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne götürüldü. Acil serviste tedaviye alınan Yıldırım'ın sağlık durumu iyi olduğu belirtildi. Mehmet Enes ise olay yerine gelen polis tarafından gözaltına alındı.

Görüntü Dökümü

---------------------------------

Olay yeri

Yaralının ambulansa alınması

Toplanan kalabalık

Polislerin çalışması

Ambulansın ayrılması

Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Mahir ALAN-ADIYAMAN-DHA)

GÖRÜNTÜ BOYUTU: 60 MB

=========================================================

5)CENNET ÇÖKERTME KOYU'NDA İSKELE TEPKİSİ

MUĞLA'nın Milas ilçesi, Çökertme Koyu'nda 6 restoran ve 6 pansiyon ile denizden gelen turistlere hizmet veren 2'si yüzer 4 eski ahşap iskelenin ruhsatsız olduğu gerekçesiyle Milas Kaymakamlığı tarafından kaldırtılmak istenmesi tepkilere neden oldu. Koydaki restoran ve pansiyon sahipleri yıllardır kullandıkları iskelelerin kaldırılmak istenmesi üzerine eylem yapıp, bu kararın Çökertme Koyu'na gelen 8 bin yata, "Yunan adalarına gidin" demek anlamına geldiğini söyledi. Milas Kaymakamı Eren Arslan ise kaçak ve ruhsatsız olan iskelelerin kaldırılmasının hukuki olduğunu belirtip, "Yasa dışı bir şey yapmıyoruz. Bunu oradaki esnafa da geçen hafta anlattım. Olayı kabullendiler. Ancak, şimdi başka yolları deniyorlar" dedi.

Milli Emlak Müdürlüğü, bir süre önce çam ağaçlarıyla kaplı, cennet Çökertme Koyu'ndaki uzunlukları 20 ile 30 metre, genişlikleri ise 1.70 ile 1.80 metre arasındaki 2'si yüzer 4 ahşap iskelenin ruhsatsız ve kaçak olduğu gerekçesiyle kaldırtılması için Milas Kaymakamlığı'na yazı önderdi. Kaymakamlık, Milli Emlak Müdürlüğü'nün bu kararını geçen hafta Çökerme Koyu'ndaki restoran ve pansiyon işletmecilerine tebliğ etti. Koydaki iki yüzer iskele işletmeciler tarafından kaldırıldı. İki sabit iskele ise kaldırılmayı beklerken, alınan karardan rahatsızlık duyan restoran ve pansiyon işletmecileri iskelede eylem yaptı. 20 kişilik grup, yıllardır kullandıkları, özellikle yaz aylarında çok sayıda yatın uğradığı iskelelerin kaldırılmasının turizme balta vurulması anlamına geldiğini söyledi.

"BU KARAR 8 BİN YATA, 'YUNAN ADALARINA GİDİN' DEMEK ANLAMINA GELİYOR"

Çökertme Koyu'ndaki Rose Mary Restoran işletmecisi, evli ve iki çocuk babası 58 yaşındaki Mahir Vurmaz, "Ömrümün neredeyse yarısı burada geçti. Kaldırılmak istenen iskelelerin doğaya hiçbir zararı yok. Ahşap malzemeden yapılmış iskeleler bunlar. 31 yıldır kullandığımız bu iskelelerin kaldırılması, Gökova Körfezi'nin başlama ve bitiş noktası arasındaki Çökertme Koyu'na gelen 8 bin yata "Biz sizi istemiyoruz. Yunan adalarına gidin" demek anlamına gelmektedir. Buradaki esnafın tamamı denizden gelen turisten ekmek yiyor. Buradaki yat ve pansiyonlarda yaklaşık 100 kişi çalışıyor: Buradaki esnafın gelirinin yüzde 90'ı denizden. İskeleler kalkarsa pansiyon ve restoranlar kapısına kilit vurur. Bayram öncesi alınan bu kararla şoke olduk. İskeleleri bugün itibariyle kaldırmaya başladık" dedi.

"Cumhurbaşkanımız turizmcilere, 'Elinizi taşın altına koyun istihdam yaratın' derken, biz gövdemizi koyduk ancak buna rağmen iskelelerimiz kaldırılmaya başlandı" diyen Vurmaz, "İskelelerin kaldırılmaya başlandığını gören yatlar, Çökertme Koyu'na girmeyip ya Yunan adalarına ya da başka koylara gitmeye başladı bile. Umarım sesimizi duyan ve bize bayram sevinci yaratacak bir karar ulaştıran makam olur. Çünkü Milas Kaymakamlığı, Muğla Büyükşehir Belediyesi ve Başbakanlık İlteşim Merkezi'ne (BİMER) yaptığımız tüm girişimler sonuçsuz kaldı" diye konuştu.

İSKELELERİN KALDIRILMASI KARARINI "ŞAKA GİBİ" OLARAK NİTELEDİ

Yılın 6 ayını 'Muazza' isimli yelkenli teknesi ile Gökova Koyları'nda geçirdiğini belirten emekli eczacı 53 yaşındaki Özden Kırdı ise "İki gündür iskelelerin kaldırıldığını gören yatlar koya girmiyor, kaldırılmayan ise bugün kaldıracak. Bu kararı duyunca şoke oldum. Böyle bir karar nasıl alınır? Nasıl bir amaç güdülür? Anlamak mümkün değil. Turizme kötülük yapacaksanız bundan daha iyisi olmaz. Bu şaka gibi karar, 'Koyu boşaltın gidin' demektir. Bu kararı kim, hangi amaçla aldı mutlaka bunu sormak gerekir" dedi.

"KALDIRMAK YERİNE YASAL HALE GETİRİLMELİ"

Koydaki Kaptan Restoran'ın üçüncü nesil sahibi 29 yaşındaki İbrahim Günyel de, "Bu koyda doğduk, büyüdük. Tek geçim kaynağımızda ata yadigarı restoranımız. Restorana da müşterinin gelebileceği tek yol deniz. Yatlar, iskeleye yanaşmazsa, biz nasıl iş yapacağız? 1986 yılından beri bu iskeleleri kaldırmak kimsenin aklına gelmedi de şimdi turizm sezonunun başlayacağı bu zamını mı buldular? Bu iskeleleri kaldırmak yerine nasıl yasal ve daha yararlı hale getiririz, bu konuyu masaya yatırsalar, daha önemli bir adım atılmış olurdu" diyerek, tepkisini dile getirdi.

KAYMAKAM ARSLAN, "YOĞUN ŞİKAYET VARDI"

Milas Kaymakamı Eren Arslan konuyla ilgili yaptığı açıklamada, Çökertme Koyu'ndaki iskelelerle ilgili çok sayıda şikayet aldıklarını vurgulayıp, "Bunun üzerine konunu araştırılıp, gerekli denetlemelerin yapılması talimatı verdim. Araştırma sonucu iskelelerin kaçak olduğu ortaya çıktı. Kimsenin ekmeğinde gözümüz yok. Kaçak ve ruhsatsız olan iskelelerin kaldırılmasını hukuki yollar içinde doğru bulduk. Yasa dışı bir şey yapmıyoruz. Bunu oradaki esnafa da geçen hafta anlattım. Olayı kabullendiler. Ancak, şimdi başka yolları deniyorlar" dedi.

Görüntü Dökümü

------------------------:

-İskeledeki eylemden görüntü

-Kaldırımaya başlanan iskelelerden görüntü

-Çökertme Koyu'ndan görüntü

-Koyda restoran işleten Mahir Vurmaz ile röp.

-Tekne sahibi Özden Kırdı ile röp.

-Koyda restoran işleten İbrahim Günyel ile röp.

-Koya girmeden geçen teknelerden görüntü

Haber-Kamera: Yaşar ANTER / MİLAS (Muğla),

==============================================================

(ÖZEL)

6)KIRGIZİSTANLI ELGİSA, İZMİR'DE SAĞLIĞINA KAVUŞTU

KIRGIZİSTAN'da yakalandığı tüberküloz hastalığı nedeniyle ülkesinde tedavi olamayan 24 yaşındaki Elgisa Kasımbekova, geldiği İzmir'de sağlığına kavuştu. Ailesinden uzakta 2 yıldır devam eden tedavi sürecinde doktorunun ve hastane çalışanlarının ailesi gibi olduğunu söyleyen Kasımbekova, "Doktorum bana kızıymışım gibi davrandı. Buradaki insanlar ailem oldu. Onların sayesinde hastalığımdan kurtuldum" dedi. Kırgızistanlı Elgisa Kasımbekova 2011 yılında tüberküloz hastalığına yakalandı. Ülkesinde hastalığı tedavi edilemeyen Kasımbekova, 2015 yılının Mayıs ayında bir yakının tavsiyesi üzerine ailesinin maddi durumunun kötü olması yüzünden tek başına İzmir'e geldi. Sağlık Bakanlığı İzmir Kuzey Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliği'ne bağlı Dr. Suat Seren Göğüs Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Tüberküloz Servisi'nde ilerlemiş-dirençli tüberküloz tanısı konulan Kasımbekova, iki yıl tedavi gördü. Hastanedeki doktor ve çalışanların yakın ilgisi sayesinde Kasımbekova sağlığına kavuştu. Yakınlarının uzakta olmanın verdiği burukluğa rağmen hastane çalışanlarını ailesinin yerine koyan Kasımbekova, ülkesine döneceği günü iple çekiyor.

Ailesini ve okulunu çok özlediğini belirten Kırgız Ulusal Üniversitesi Ekonomi Bölümü 2'nci sınıf öğrencisi Kasımbekova, "18 yaşından beri tüberküloz hastayım. Buraya 2015 Mayıs ayında geldim. Hastalığımın ilk zamanlarında çok kötüydüm ve bu durum benim moralimi çok bozuyordu. Bu hastaneye geldikten sonra iyileşmeye başladım ve şu anda gayet iyiyim, yemek yiyebiliyorum, yürüyebiliyorum, ihtiyaçlarımı karşılayabiliyorum. Kırgızistan'da ekonomi bölümünde okuyordum, ikinci sınıftan sonra hastalandım ve okulumu dondurmak zorunda kaldım. Ama iyileşince tekrar başlayacağım. İlk geldiğim zamanlar iletişim açısından çok zorluk çektim. Burada çalışanların desteğiyle ve televizyon seyrederek kısa zamanda Türkçe öğrendim. Kırgızistan'da tüberküloz hastalığı çok yaygın. Orada doktorlar ameliyat olmazsam iyileşme imkanın olmaz dediler ve sol akciğerim ameliyatla alındı. Ancak ameliyat sonrası yine bir iyileşme olmadı. O süreçte psikolojik olarak çok zor zamanlar geçirdim. Bizim ülkemizde Türkiye'ye özellikle bu hastaneye gelip tedavi olan kişi sayısı çok ve ben de daha önce bu hastaneye gelip tedavi olmuş bir arkadaşımın tavsiyesiyle geldim. 20 aydır buradayım ve hastane çalışanları benim ailem gibi oldular. Bana gösterdikleri ilgi ve yakınlıkla kendimi evimde gibi hissediyorum. Doktorlar, hemşireler, bütün çalışanlar zor zamanlarımda bana destek oldular. Bana gülümsemeyi yeniden öğrettiler. Ailemi ve okulumu çok özledim" dedi.

"ELGİSA'NIN ANNESİ VE BABASI OLDUK"

Elgisa'nın doktoru Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Mustafa Şevket Dereli ise, Elgisa'nın iyi kalpli biri olduğunu ve kısa sürede kendisini sevdirdiğini söyledi. Tedavi süresince Elgisa'nın ailesinden uzak olmasının eksikliğini en aza indirmeye çalıştıklarını dile getiren Dereli, "Elgisa bize geldiğinde sol akciğeri lezyonlardan (yaralardan) dolayı ameliyat edilerek alınmıştı. Ancak buna rağmen iyileşememişti. Tüm ilaçlara dirençli olan bir tüberküloz hastalığı olduğundan ve hastalık ileri seviyede ilerleme gösterdiğinden ağır bir vaka olarak burada gerekli müdahalelerle tedavisini başlattık. Bu tür hastalarda yüzde 50 bir iyileşme oranı oluyor ve ne yazık ki 100 hastadan 50'si kaybedilebiliyor. Elgisa, tedavisi sürecinde gayet uyumlu ve sabırlı davranarak iyileşmesine katkıda bulundu. Şu anda durumu iyi ve günlük işlerini kendi kendine yapabiliyor. Bizde ekip olarak onunla bazen arkadaş bazen ise anne-baba gibi olduk. Hastane yönetimimizin kendisine sağladığı internet hizmeti ile Elgisa annesiyle görüntülü olarak sık sık görüşme imkanı buldu. Hastane çalışanları onu sinemaya götürdü. İzmir'i gezdirdiler. Yaz sonuna doğru tedavisinin tamamlanacak ve ülkesine dönecek" diye konuştu.

Görüntü Dökümü

-------------------------

Elgisa Kasımbekova ile röportaj

Dr. Mustafa Şevket Dereli röportaj

Genel ve detay görüntü

Haber: Mehmet CANDAN - Kamera: Yasin TİNBEK / İZMİR,

=======================================================

7)AİLE BOYU KAMP

İKİ yıl önce evlenen atletizm antrenörü Semra ve Deniz Pekyılmaz çifti, Erzurum'da başlayan 'Mesafeler milli takım hazırlık kampına 3.5 aylık bebekleri Kıvanç ile birlikte katıldı. Kapma geldiklerinde Kıvanç'ın 52 günlük olduğunu söyleyen antrenör Semra Pekyılmaz, bebeğini bir an bile olsun yanından ayırmıyor. Hazırlık kampında hem antrenörlük hem annelik görevini titizlikle yerine getiren Semra Pekyılmaz, "Bebeğimiz henüz küçük. Emzirdiğim için yanımdan ayırmamam gerekiyor" dedi.

Görüntü DÖkümü

----------------------------(özel)

-Anne ve baba ile röp

-Semra- Deniz Pekyılmaz çifti çocuk arabasında uyuyan bebeklerine bakması

-Antrenman

-Semra- Deniz Pekyılmaz çifti sporcuları ile konuşmaları

( Haber-Kamera: Turgay İPEK / ERZURUM,

(Süre: 5.28 Dk / 328 MB)

====================================================

8)KADAYIFLI LOKUMA İLGİ YOĞUN

Kayseri'de bayram alışverişini son güne bırakan vatandaşlar Arife günü şekercilere akın etti. Kayseri'nin en yeni lezzetlerinden olan kadayıflı lokum, en çok talep gören şekerleme oldu.

Bayram gününde misafirlerine şeker tutmak isteyen Kayserililer, Camikebir Mahallesinde bulunan Şekerce esnafına ilgi gösterdi. Satılan şekerlemeler için en çok ilgi gören ürün ise tadı ve görüntüsü çok farklı olan kadayıflı lokum oldu. İç kısmı fıstık ve fındıklı olan kadayıflı lokum kilosu 38 TL'den satıldı. Şekerlemeci Hamdi Çarşıbaşı, satışlardan memnun olduklarını söyledi. Çarşıbaşı "Ramazan ayında müşterilere firma olarak farklı lezzetler sunmayı amaç edinmiş firmayız. Geçtiğimiz yıl mantı lokumla müşterilerimizin karşısına çıktık. Bu yıl da kadayıflı lokumu beğeniye sunduk. Besin deposu olan Kadayıflı lokum vatandaşlarımızdan geçerli not aldı. Satış fiyatını Kayseri'nin lezzeti olması nedeniyle aynı plaka kodu olan 38 TL yaptık" dedi.

Görüntü Dökümü

-------------------------

Şekerlerden genel görüntü

Şekercilere akın eden vatandaştan görüntü

Şekerci Hamdi Çarşıbaşı ile röportaj

Detay görüntü

Haber- Kamera: Yasin DALKILIÇ/KAYSERİ, DHA

1 Dosya 3 dakika 23 saniye- 108 MB

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel