Deloıtte: Küresel Risk Sermayesi Telekomünikasyondan Çevre Dostu Teknolojilere ve Sağlığa Kaydı

Yönetim danışmanlığı firması Deloitte, "Küresel Risk Sermayesi Araştırması" ile yarı iletkenler ve telekomünikasyon gibi son yılların cazip sektörleri doyma noktasına gelirken, çevre dostu teknolojiler ve sağlık teknolojilerinin yükselişe geçtiğini ortaya koydu. Rapora göre Çin ve Hindistan yatırım cazibesini korurken, küresel kriz nedeniyle fonlar şimdi daha temkinli davranmaya başladı.

Deloitte tarafından hazırlanan "Küresel Risk Sermayesi Araştırması 2009" raporu, geçen yıl risk sermayesi yatırımlarında başı çeken büyük fonların kriz koşullarında daha tutumlu davrandıklarını ortaya koydu. Risk sermayesi şirketlerinin, yarı iletkenler ve telekom pazarlarındaki doygunluk nedeni ile bu sektörlere daha az kaynak ayırdıkları, buna karşılık çevre dostu teknolojiler ve sağlık teknolojilerinin yatırım alanları olarak öne çıkmaya başladığı görüldü.

Risk sermayesi yatırımcılarının eğilimlerini inceleyen rapor, dünyanın önde gelen fon yöneticilerinin katılımı ile hazırlandı. Deloitte'un yönelttiği sorulara yaklaşık 100 milyon dolardan 1 milyar doların üzerindeki fonlara kadar uzanan risk sermayesi şirketlerinden 725 yönetici yanıt verdi. Araştırmaya yanıt verenlerin yüzde 44'ü ABD, yüzde 21'i Avrupa, yüzde 16'sı Asya Pasifik, yüzde 7'si İngiltere ve yüzde 2'si İsrail kökenli firmaların yöneticilerinden oluşuyor.

Bu yıl katılımcılara yöneltilen sorular ekonomideki gelişmelerin sektörel ve bölgesel olarak stratejik kararlara ve planlanan yatırımlara etkisini ölçmeyi hedefledi. Araştırma genelinde risk sermayesi fonlarında herhangi bir büyüme ya da küçülme olup olmadığı; hangi ülkelerin ekonomik koşullardan ne yönde etkilendiği; hükümetlerin yenilikçi yatırımları teşvik edip etmediğini sorgulayan sorularla yatırım ikliminin genel bir panoramasını ortaya koydu.

-BÜYÜKLER FONLARI TEMKİNLİ KULLANIYOR-

Deloitte'un araştırmasına yanıt verenlerin en büyük kesimini (yüzde 35) 100 milyon dolarla 499 milyon dolarlık fonları yönetenler oluştururken, yüzde 34'lük bir kesimin elindeki fonlar 100 milyon doları aşmıyor. Katılımcıların sadece yüzde 17'si 1 milyar doların üzerindeki fonların yönetimini gerçekleştiriyor.

Çalışmaya katılan risk sermayesi şirketlerinin yarıdan fazlasını oluşturan yüzde 52'lik bir bölümü kendi ülkeleri dışında yatırım yaparken, fonların yatırımlarında genel bir gerileme görülüyor. 500 milyon dolar veya üzeri fonları yöneten risk sermayesi şirketlerinden yöneticilerin neredeyse yarısı yatırım miktarlarını azalttıklarını söylerken, 99 milyon dolar ve daha az fon yönetenlerin ise sadece üçte biri yatırım düzeylerini düşürdüğünü belirtiyor.

-ÇEVRE DOSTU TEKNOLOJİLER POPÜLER-

ABD, İngiliz ve İsrail kökenli yatırımcıların yaklaşık yarısı, Asya-Pasifik ve Avrupa bölgesinden ise her 10 yatırımcıdan 7'si çevre dostu teknolojilere yatırımlarını artırmayı planlıyor. ABD hariç Amerika kıtasında faaliyet gösteren risk sermayesi şirketlerinin ise üçte ikisi yatırımlarında çevre dostu teknolojilerin payının artacağını tahmin ediyor.

-ÇİN YATIRIMCILARIN GÖZDESİ-

Araştırma Çin ve Hindistan'ın yatırımcı açısından cazibelerini koruduğunu gösteriyor. 2009 yılında yüzde 7 gibi rekor bir GSMH artışı bekleyen ve dünyanın en hızlı büyüyen ekonomisi olan Çin, 1,3 milyar tüketicisi ve gelişen orta sınıfı ile gelecek vaat eden bir yatırım iklimi sergiliyor.

Araştırmaya yanıt verenlerin yüzde 50'si Hindistan hariç Asya'daki yatırımlarını artıracaklarını söyledi. Katılımcıların yüzde 43'ü önümüzdeki üç yıl süresince Hindistan'daki yatırımlarını artırmayı planladıklarını açıkladı.

-KUZEY AMERİKA YATIRIM CAZİBESİNİ KAYBEDİYOR-

ABD dışında kalan Kuzey Amerika bölgesi yatırım cazibesini kaybetmeye başlıyor. Risk sermayesi şirketlerinin sadece yüzde 29'u Kuzey Amerika'daki yatırımlarını artırmayı planlıyor. Yatırımcıların yüzde 37'si ise ABD dışındaki Kuzey Amerika ülkelerindeki yatırımlarının aynı düzeyde kalacağını ifade ediyor.

Sonuçlar Amerika, Asya Pasifik ve Avrupa'dan araştırmaya katılanların önümüzdeki üç yıl içinde Çin'i en çok kazandıracak ülke olarak tahmin ettiğini gösteriyor. (ANKA)

(YLD/BÜN)

Haberler