Haberler

'Çok Anlam Yüklemek Aşkı Yoruyor'

'Düş -Ün -Ce' Albümü Kısa Bir Süre Önce Müzik Marketlerde Yerini Alan Özgür Çevik, Şarkılarıyla Hepimizi Biraz Şaşırttı Aslında.

'DÜŞ-ÜN-CE' ALBÜMÜ KISA BİR SÜRE ÖNCE MÜZİK MARKETLERDE YERİNİ ALAN ÖZGÜR ÇEVİK, ŞARKILARIYLA HEPİMİZİ BİRAZ ŞAŞIRTTI ASLINDA.

Ancak sorularımı yanıtladıkça anlıyorum ki şarkıları gibi biri esasında Özgür Çevik. Dünyayı anlamaya çalışan bu çaba sırasında da canının yanmasına o kadar aldırmayan, bunu şarkılara döken bir insan. 'Düş-ün-ce'yi mutlaka alın diyorum ve hayranlarına bir de müjde veriyorum; Özgür Çevik Eylül ayında çok sıkı bir projeyle yeniden TV'de...

Yirmiyedi yaş için fazla oturaklı bir genç Özgür Çevik. Çok kalabalık olmasa da yaptığı işleri seven anlayan bir kitleye sahip olmak ona yetiyor anlattığı kadarıyla. Röportaj sırasında kuracağı cümleleri seçerken gösterdiği itina, bende çok fazla otokontrol izlenimi uyandırdı. Bu piyasada bir yere gelebilmek için sizden beklenen imaja ters düşmemek kural ya, insan da düşünmeden edemiyor ne kadarı gerçek acaba diye? Ancak Düş-ün-ce'yi dinlediğinde insan ikna oluyor Özgür Çevik'in 'düşüncele'rinin naifliğine...

Akademi Türkiye birincisi olduktan yıllar sonra Düş-ün-ce adlı albümünü çıkarttın. Ama albüme baktığımızda hepsinin söz ve müziği sana ait, yarışma sonrası birkaç yılda mı çıktı bu besteler yoksa çok uzun süre önce mi yapmıştın?

Bu şarkılar son yıllarda üretildiği için o zaman çıkarsaydım şu ankine benzemeyen şarkılar olacaktı hatta o zaman bu albüm içinde bu kadar bana ait şarkı olurmuydu onu bile kestirmek zor. Ama zamanlama konusu doğru, çünkü 'Yabancı Damat' sırasında çıkartacağım bir albüm bana maddi olarak çok şey kazandirebilirdi ancak işte hem oyunculuk yaparım hem şarkı söylerim biraz sakil duruyor bence. İş zedeleyici birşey bence bu. Çünkü Yabancı Damat'da ayak uydurmak zorunda olduğum çok başarılı oyuncular vardı, çok konsantrasyon gerektiren bir işti benim için. Şimdi albüm için harcadığım on aylık süreci düşündüğümde zaten istesem de imkansız olacağını biliyorum.

Soundun hem karanlık hem de biraz sert, ama sen çok pozitif ve toplumsal olarak ılımlı bir insan gibi görünüyorsun?

Bu karanlık meselesini çok iyi açmak istiyorum yanlış anlaşılmaması için, karanlıktan karanlığa fark var, esasında. Benimkisi alacakaranklık. Yani herşey çok da muhteşem değil ne dünyada ne bende. Yani yarattığınız şey sizden bağımsız, siz çok pozitif olabilirsiniz ama işaret etmek istediğiniz şey, anlatmak istediğiniz şey karanlıktır. Benimkisi de böyle, ben çok pozitif bir insanım insan ilişkilerimde ama iç dünyam ve anlatmak istediklarim farklı olabilir.

Sence müziğin oturdu mu, bundan sonraki albümlerinde de üç aşağı beş yukarı şu ankine yakın şeyler mi dinleyeceğiz senden?

Böyle bir şey diyemeyiz, ancak üçüncü albümde falan oturur gibi geliyor bana. Yani şu an içinde bulunduğum şey bir başlangıç, bu nasıl gelişir şimdiden kestirmek zor. Çünkü hayat değişiyor ben değişiyorum. Ama rock mı olur? evet, karanlık mı olur bilemiyorum. Bu konuda tutarlı olamak gerçekten çok zor, benim şu dört senede yaşadığım şey karanlıktı. Başkaları aynı şeyi daha aydınlık yaşayabilirdi belki ma benim vücudumunduyduğu tepki bu. Karanlık olan sonuç bu.

Tek bir tane Fikret Kızılok şarkısı var albümde, onun dışındaki tümü sana ait, başkasının şarkısını seslendirirken rahat hissetmiyor musun kendini?

Akademiden de önce ben başkalarının şarkılarını seslendirerek sahne aldım hep. Keni tarzıma uygun olarak söylüyordum ancak seviyorum başkalarının şarkılarını söylemeyi. Ama albüm sizin yazdığınız bir roman gibi esasında, iç dünyanızı dışarıya açıyorsunuz bu anlamda kendi yazdığım şarkılar ve anlatmak istediğim bir sürü şey varken varken başkalarının şarkılarını söylemek bana uzak geldi.

Satışı bir kenara koyarsak bu albüm şarkılarından, ulaştığı kitle ve konseptine kadar tam olarak beklentilerini karşıladı mı?

Ben öyle yüksek beklentilerle yola çıkmıyorum ki. Çok fazla insana hitap etsin diye yapılmış bir albüm değil bu. Albümün kendi doğası o değil. Şarkılarımı kendi dünyasından birşeyler bulan insanların seveceğini biliyorum. Büyük kitleler değil hedefim. O yüzden çok rahatım.

Sence Yabancı Damat tutmamış olsaydı, bir daha oyunculuğu dener miydin, ya da bu kadar başarılı olur muydun?

Başarılımıyım bilemiyorum, ama ceseretimin kırılacağı çok kesin. Herhalde denemezdim ve müzik ya da başka şeyler ön plan geçerdi. Daha mı karanlık olurdu acaba şarkılar, şarkı olur muydu ya da?

Oyunculuğunu kitlelere kabul ettirdin, seni sinema filminde de görebilecek miyiz?

Ben çok istiyorum sinema filmi olsun hayatımda, öyle bir arayışım var. Oyunculuğumu çok iyi bir yerde görmüyorum. Teknik olarak çok zayıf olduğumu düşünüyorum. Samimiyete dair bir bamteli var ve yakalabildiysem biraz başarıyı bu bamteline yakınlaşarak elde ettiğimi düşünüyorum. Karakterin yaşadıklarını kendi içimden çıkarabilmek ile ilgili bir şey bu. Ama teknik olarak zayıfım.

Türkiyede çalışmak istediğin yönetmenler kimler?

En başta Yabancı Damat'da beraber çalıştığım Taylan kardeşler. Çünkü onlara çok alıştım ve kendimi artık onlara çok rahat bırakabiliyorum. Şu an inanın başka yönetmenlerle çalışmak başta çok zor gelecek bana. Çünkü onlara güvenim tamdı. Zaten bu karşılıklı yaratttığımız güven o başarı dediğiniz şeyi doğurdu.

Ülkemizde yarışma birincileri hayallerine pek kavuşamıyorlar, sen bunun ender örneklerindensin. Sen yarışma birincileri arasında kendine kariyer oluşturma ve vizyon sahibi olma konusunda oldukça farklısın önüne çıkan şansları çok iyi değerlendirdin, bu farkı yaratan ne?

Yarışmadan sonra insan çırılçıplak kalıyor kameraların karşısında, nerede olduğunu ve nereye gittiğini bilmeden. Ve o noktada bütün bilinçaltınız, eksikleriniz, egonuz, kompleksleriniz herşey ortaya çıkıyor. Esasında delirmeye kadar varabilecek çok tehlikeli bir süreç. Yarışmadan sonra onun bir yarışmadan ziyade sizin üzerinizden birtakım insanların para kazandığı bir şov olduğunun farkına varıyorsunuz. Öyle tek başına kalıyorsunuz, kimse sizin ne yapacağıızla ilgili değil, buna izleyiciler de dahil. Onlar sizi o yarışmanın bir parçası olarak algılamışlar ve arkadaki fon gidince bir anlam ifade etmiyorsunuz onlar için. Dışarı çıktığınıda sizi kabul etmekte gerçekten çok zorlanıyor.

Benim farkıma gelince, ben şansa bağlıyorum onun dışında, sakin olmak lazım. Ben herşeyi çok sakin yapıyorum. Bu yolda çok fazla tuzak var, o tuzaklara takılmamak lazım. İnsanlar bir noktada sen çok büyüksün dediği zaman buna kaptırmamak lazım. Bence yaptığın işinle varsın. Hatta o anki işnle bile değil bir sonraki projeni gerçekleştirebiyorsan varsın. O yüzden işe odaklanmak lazım. Belki aramızdaki fark budur, yani bu da şimdi siz söyleyince aklıma gelenler. Ben yinede şansa bağlıyorum.

Yarışmada yaşadığın aşkla da insanların kafasında yer ettin, Pınar'la olan ilşikin hayatında ne kadar rol oynadı? Uzun süredir de kimseye aşık olmamışsın, unutamadın mı Pınar'ı, ya da çok büyük hayalkırıklığı mı yaşadın?

Herşey birbiriyle bağlantılı. O ilşkinin bir öncekiyle, bir öncekinin de bir öncekiyle alakası var. Yani bir de benim hayatım çok değişti, oluyor, herşey sanal. Aşk hedeflenerek de yaşanmıyor. Ben şimdiye kadar yaşadığım hiçbir ilişkimi unutmadım. Ama acılı bir unutmama değil bu. Aslında bence çok acı çeken bir insanın unutması gerekir. Ben de öyle bir şey yok , ben ekleye ekleye gidiyorum herşeyi.

Duygusal ve sanatçı kişiliği gelişmiş bir insan olarak, aşka neler yüklüyorsun?

Bunun duygusallıkla ya da sanatçılıkla ilgisi olduğunu düşünmüyorum. Aşka hepimiz birşeyler yüklüyoruz, ama çok büyük hata yapıyoruz. Aşkın bizim yüklediğimiz şeyleri kaldırmak gibi yükümlülüğü yok, o yüzden de bitiyor aşklar ne kadar çıplak ve hafif kalırsa aşkın o kadar devam edeceğini düşünüyorum. Zamanında ben de çok anlam yükledim aşka ve çok hayal kırıklığına uğradım. Ama anladım ki çok anlam yüklemek aşkıda yoruyor beni de. Bu yüzden artık yüklememeye karar verdim.

Aşk sana beste yaptırır mı?

Esasında çıkmıyor bende. Bir takım yaşanmışlıklardan sonra, bir kıvama geldiği zaman çıkabilir beste. Ben aşıkken karşımdaki insanla birşeyler yapabiliyorsam mutlu oluyorum yapamadığım zaman da çok mutsuz. Mutlu olabildiğim zaman da şarkı yapabilen bir adam değilim ben. Ama öyle olmayı çok istiyorum. Bunun geliştirebilir bir şey olduğunu düşünüyorum ve üstünde çalışıyorum.

Çok fazla bayan hayranın olduğunu düşünerek şu soruyu ormadan geçemiyeceğim, beraber olmak isteyebiliciğin bayan tipi var mı?

İnsan kendisinde aramalı özelliği. Ben artık karşı tarafta özellik aramaktan vazgeçtim çünkü, ideal kadın fikrine hapsoluyorsun öyle. Ama aşk öyle bir şey değil ki, bazen en nefret ettiğin özelliklerin tümüne sahip olan bir insana da aşık olabiliyorsun. Hepimizin beyninin bir köşesinden, annesinden, geçmişinden oluşturup yarattığı bir ideası var ama bu ilişkilerde hüsran getiriyor. Matematik formülüyle ideal kadını buluyorsun ama aşkı bulamıyorsun. Oraya takılmamak lazım.

Temiz çocuk klişesinin üstüne yapışmasından hoşnut değilmişsin, bunu kırabilmek için birgün 'Barda' filminde Nejat İşler'in oynadığı gibi ya da hadi hadi abartalım 'Amerikan Sapığı'nda Christian Bale gibi performans canlandırmak seni mutlu edermiydi?

Filmin bağlamına ve öyküye hizmet eden rol eğer kötücül ise tabi ki oyanamak isterim. enerim en azından.

- Peki Türk insanı oyuncuyl dizideki karakteri özdeşletiriyor, hatta kötü karakterler yolda laf yiyebiliyor, tartanaklanabiliyor, bugüne kadar ki imajını alt üst edecek böyle bir şey gözünü korkutur mu, korkutmaz mı sormak istediğim şey bu esasında ?

Korkabilirim, çekinebilirim ama şunu da göz önünde bulundurmak gerek Yabancı Damat'ta ben bir Yunanlıyı oynuyordum. Ve ülkemizde hala Yunanlılara karşı aşamadığımız koyu ve hazmediğimiz birşeyler var, biraz fanatik bir milletiz; Yunan erkeği olarak bir türk kızını aldım ve tam bir Yunandımb ben o rolde. Bunu düşündüğümüzde bahsettiğin imajı ters köşeye sokan bir rol değil mi sence?

10 yıl sonra Özgür Çevik ve kariyerinin hangi noktasında olmalı?

Şu olabilir ancak, Türkiyenin belki yüzde yirmisini, otuzunun müziğini, işlerini beğendiği bir adam olmak isterim açıkçası. Hayatımı idame ettirebiliyim, istediklerimi üretebiliyim yeter. Ne yaptığımı anlayan ve seven sınırlı bir kitle. Çünkü kafamın içindekiler herkese hitap eden şeyler olmayacak. Ve değişebilirim de daha da sertleşebilirim, daha tepkisel olabilirim, yumuşayadabilir. O yüzden hiçkimseye o efendi kimliğin garantisini veremem. Böye bir tutarlılığa da zorunlu hissetmiyorum. Tabii ben bunları müziğin anlamı olarak söylüyorum. Tam olarak kestirmesi zor esasında.

Albümle ilgili konserler olacak mı, başlayacak diz projeniz var mı?

Temmuz sonu ağustos ortası gibi sahilleri kapsayan bir konser turnesi olacak. Ayvalık, Sarmısaklı, Dikili, Bodrum ve daha pek çok yer. Dizi de var ATV'de 'Gece Sesleri'; Ayşe Kulin'in romanından uyarlanıyor. İsmail Hacıoğlu, Vildan Atasever, ben şu kesinleşmiş isimler. Ve daha tabii kadro toparlanıyor. Kışın dizi devam ederken haftanın iki günü falan konsere ayıracağım. Ve hedeflediğim üç büyükten kentten ziyade Anadolu, asker çocuğu olduğum için daha önce bulunduğum bütün Anadolu kentlerinde konser vermek istiyorum.

AYŞE ÖNAL MADRA/H2

Kaynak: Gecce / Magazin

Haberler

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan köklü değişim sinyali: Yeni isimlerle yola devam edeceğiz

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan köklü değişim sinyali: Yeni isimlerle yola devam edeceğiz

TBMM Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder'den gülümseten sözler: Ben bir cevap vereceğim internete düşeceğiz

TBMM Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder'den gülümseten sözler: Ben bir cevap vereceğim internete düşeceğiz

Nihat Doğan'dan boşanma kararı alan Arzu Doğan'dan çok konuşulacak itiraflar

Nihat Doğan'dan boşanma kararı alan Arzu Doğan'dan çok konuşulacak itiraflar

Fidan'dan Hamas için 'Terör örgütü' ifadesini kullanan Avusturyalı mevkidaşına canlı yayında sert yanıt

Fidan'dan Hamas için "Terör örgütü" ifadesini kullanan Avusturyalı mevkidaşına canlı yayında sert yanıt

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title