Bolu: Bolu Müftüsü Ahmet Okutan'dan Konfrenas
Bolu Müftülüğü Tarafından "İnsanlığın Kadın Anlayışı ile İslam Dininin Kadın Anlayışı Arasındaki Fark" Konulu Bir Konferans Düzenlendi. Konferansa Bolu Müftüsü Ahmet Okutan, Konuşmacı Olarak Katıldı.
Bolu Müftülüğü tarafından "İnsanlığın kadın anlayışı ile İslam dininin kadın anlayışı arasındaki fark" konulu bir konferans düzenlendi. Konferansa Bolu Müftüsü Ahmet Okutan, konuşmacı olarak katıldı.
İl Müftüsü Ahmet Okutan, "İnsanlığın kadın anlayışı ile İslam dininin kadın anlayışı arasındaki fark" konulu konferansta, İslamiyet'te kadının yerini Kur'an- Kerim'den ayetlerle açıkladı. Tarihin ilk çağlarından beri yeryüzünde bir kadın sorunu olduğunun ve yaratılışındaki farklılığı nedeniyle kadının hep geri planda kaldığının inkar edilemeyeceğini söylen Okutan, "Zira biliyoruz ki tarih sürecinde kadın, kocasının ölümü ile yakıldığı, ilmi toplantılarda ruhunun olup olmadığının tartışıldığı, erkeğe hizmet etmek için yaratılmış olduğunun kabul edildiği ve şeytanın kapısı olarak algılandığı aşamalardan geçmek zorunda bırakılmıştır" dedi.
Bunun sadece bir istisnasının olduğunu dile getiren İl Müftüsü Ahmet Okutan, "O da sevgili Peygamberimizin Peygamberlik dönemi ile O'nun yetiştirdiği mutlu neslin, Ashab-ı Kiram'ın, Dört halifenin dönemini kapsayan zaman dilimi, Asr-ı Saadet, mutluluk yıllarıdır" şeklinde konuştu.
Okutan, "Bugün de medeni ve modern dünyanın her türlü iddiasına rağmen kadın sorununun asgariye indirildiğini söylemek mümkün değildir. Esasen kadın hakları söylemleriyle oluşan feminizmin modern ve medeni dünyada meydana gelmiş olması, bu sorunun oralarda had safhada bulunmasının bir ifadesidir. Ne yazık ki İslam öncesi kadın karşıtlığı söylem ve eylemlerinin günümüzde de devam ediyor olması muazzez dinimize fatura edilmekte ve bu hususta ne Müslüman erkekler ne de Müslüman kadınlar kendilerine düşen görevi yapmamaktadırlar. Bugün asıl üzerinde durulması gereken husus işte bu husustur. Yani her Müslüman erkek ve kadın, 'benim dindeki yerim neresidir, dini sorumluluklarım ve haklarım nelerden ibarettir?' sorusunu kendisine sormalı ve kendi kendini sorgulamalıdır. Bu da bu muazzez dinimizi ve O'nun Yüce Peygamberini öğrenmekle mümkündür" dedi.
Bazı uydurma hadislerin kadına haksızlık yapılmasına neden olduğunu kaydeden Okutan, "Kadın şeytanın ipidir. Kadınlar olmasa erkekler Cennete giderdi. Kadına itaat nedamet, pişmanlıktır. Kadınlara danışın ama dediklerinin tam tersini yapın ki kurtuluşa eresiniz. Kadınları kaale almayın. Karısını döven erkek hesaba çekilmez. En ciddi harp kadınlarla mücadeledir. İki kadın arasında yürümek erkeklere yasaklandı. Üç şeye ikram edersen ihanet eder. Onlara çokça hayır deyin. Evet, olur demek, onları daha çok istemeye sevk eder. Kadında, evde ve atta uğursuzluk vardır. Kadınların dinleri de akılları da noksandır. Bir insanın bir insana secde etmesini emredecek olsaydım kadının erkeğine secde etmesini emrederdim" şeklindeki ifadelerin Peygamberimiz adına uydurulmuş sözler olduğunu belirtti.
İslam dininde ilim ve öğrenme hususunda kadın ile erkek ayırımı yapılmadığını, her ikisinin de beşikten mezara kadar ilim öğrenmesinin tavsiye edildiğini belirten Okutan, "Dinimize göre erkeğin aklı, malı, dini, nesli, ırzı, onuru nasıl dokunulmaz ise kadınınkiler de aynı derecede dokunulmazdır. Kur'an-ı Kerim, insanı yükümlü ve sorumlu tutarken de herhangi bir cinsiyet ayırımı yapmamaktadır. Kur'anın bu açık tutumuna rağmen İslam'da bir kadın-erkek eşitsizliğinden bahsetmenin bir anlam ifade etmeyeceği ortadadır. Sevgili Peygamberimiz ayrıca insanların insan olma itibariyle bir tarağın dişleri gibi eşit olduklarını vurgulamakta, kadın ile erkeğin insan olarak bir bütünün iki yarısı gibi bir konumda bulunduklarını ifade etmektedir" dedi.