Haberler

Baykal: 'Kurultay Toplama İhtiyacı Duymuyorum'

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Partisinin Siyasetinin Özüyle İlgili Herhangi Bir Şüpheleri Bulunmadığını Ancak Söyleyiş Biçimi ve Yöntemleriyle İlgili Her Türlü Değerlendirmeye Açık Olduklarını Söyledi. Baykal, Gelinen Nokta Üzerine Bir Kurultay Toplama İhtiyacı Duymadığını Kaydetti.

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, partisinin siyasetinin özüyle ilgili herhangi bir şüpheleri bulunmadığını ancak söyleyiş biçimi ve yöntemleriyle ilgili her türlü değerlendirmeye açık olduklarını söyledi. Baykal, gelinen nokta üzerine bir kurultay toplama ihtiyacı duymadığını kaydetti.

Baykal, seçim sonuçlarını değerlendirdi. Türkiye'nin en güvenilir siyasetçilerinden biri olduğunu, halkı hiç aldatmadığını, yanıltmadığını, kendisinin de partisinin de güvenilir olduğunu söyledi. Partisinin 12 Eylül'de kapatıldığını, 12 yıl sonra 1992'de yeniden açıldığını hatırlatan Baykal, şunları söyledi:

''Partiyi kurduğumuz 1992 yılından itibaren girdiğimiz her seçimde kazanamamamız durumunda bırakmamız mı gerekirdi? Yüzde 4.70'i, şimdi yüzde 20'lerin üzerine çıkardık. Şimdi geldiğimiz noktada partimizin bekleyişi, toplumun bize verdiği hedef ve bizim heyecanımız, bu seçimde gerçekleşmemiştir. Doğrudur. Bu ayrı bir olay. Bu, CHP'nin iddiasını kaybetmesi, başarısız olduğu anlamına gelmez. Merkez sağda iktidara gelmiş bir sürü parti vardı, ne oldu şimdi onlar? Neredeler? Ama bizim için 15 yıl içinde daima yükselen bir trend var. CHP yükselişini bu seçimde de yetersiz ölçülerde olsa da sürdürmüştür. Beklentimiz gerçekleşmemiş olabilir. Eksiğimizi, noksanımızı kendi içimizde tartışırız. Ama CHP gelişmesini sürdürecektir. Biz CHP'yi kurumlaşmış bir noktaya getirmeye çalışıyoruz. Bu mücadele henüz bitmiş değil. Gün gelecektir, CHP artık durmuş, oturmuş bir seçimde iktidara gelebilir, gelmeyebilir ama daima ağırlıklı bir kurum olarak kendisini gösterecektir. Buraya henüz ulaşılmış değildir. Bu mücadelenin içinde bize görev düştüğü sürece çabamızı, çalışmamızı sürdürürüz."

Türkiye'de cumhuriyete yönelik bir tehlikenin, tehdidin bulunduğu gerçeğini herhangi bir seçim sonucunun ortadan kaldırmasının söz konusu olamayacağını söyleyen Baykal, ''Bu tehlike ve tehditler var olmaya devam ediyor. Biz buna karşı görevimizi elbette yapacağız. Seçimin çok değişik şartları vardır. Konjonktür çok önemli. İktidar uygulamalarının şöyle ya da böyle tezahürü, siyasi yapılanmanın nasıl bir değişim geçirdiği çok önemli" dedi.

Baykal, teşhisleriyle ilgili bir tereddütleri bulunmadığını, seçim sonucunun da tahlillerini değiştirmeye yönelik bir anlam taşımayacağını ifade etti.

DTP kökenli milletvekilleriyle bir diyalog kurup kurmayacaklarına ilişkin Baykal, kendi anlayışlarının çok açık olduğunu ifade ederek, Türkiye'de etnik ayrımcılık temelinde siyaset yapılmasını uygun görmediklerini söyledi.

Baykal, eski CHP milletvekili, Vatan Gazetesi yazarı Zülfü Livaneli'nin bugünkü köşe yazısında 2002 genel seçimlerinin ardından Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın milletvekili olabilmesinin önünü açan düzenlemeye CHP'nin destek vermesiyle ilgili eleştirisinin hatırlatılması üzerine, şunları söyledi:

''2002 seçimlerinden sonra AKP'nin genel başkanının siyasi haklarını kazanarak parlamentoda yerini alması gerektiğine demokrasi anlayışımın bir gereği olarak inandım. Bu konuda hiç bir zaman bir tereddüt içinde olmadım. Parti içinde, toplumun çeşitli kesimlerinde benim bu çabalarımı anlayamayan, buna duygusal nedenlerle karşı çıkanlar oldu. Ama bunları önemli saymadım. Demokrasi kişilerle uğraşmaz, kişilere ambargo koymaz. O dönemde hiç kuşku duymadan destek oldum. Bununla da iftihar ediyorum. Kesinlikle yanlış bir şey yapmadım. Türkiye'nin bugün geldiği noktayı 'o zaman bu imkan verildiği için bunlar ortaya çıktı' diye değerlendirmek çok sığ, yapay, demokratik içerikten yoksun bir yaklaşımı yansıtır.''

O dönemdeki tartışmalarda yapılan itirazlara rağmen kendisinin bu görüşü dile getirdiğini anlatan Baykal, ancak hiçbir yerde ''İki ay sonra iflas edeceği, perişan olacağı'' umuduyla bu desteği verdiğini söylemediğini, bunu kimsenin iddia edemeyeceğini vurguladı. Baykal, ''İki ay sonra perişan olur hadi verelim diye bu desteği verdiğimizi söylemek çok yanlış, tehlikeli bir çarpıtmadır'' dedi.

Baykal, Parlamento açıldıktan sonra bir siyasi trafiğin başlayacağının anlaşıldığını kaydederek, Başbakan Erdoğan'ın, TBMM'nin açılışından sonra kendisini ziyaret edeceğini söylediğini belirtti. Baykal, ''Bir siyasi trafik başlayacak. Bunun bir parçası olarak biz de görevimizi yerine getirme fırsatı buluruz'' dedi.

Baykal, cumhurbaşkanlığı seçimi ile ilgili tavırlarının ne olacağına yönelik de cumhurbaşkanının uzlaşmayla seçilmesi görüşünü yineleyerek, ''Anayasa'nın özüne içtenlikle sahip çıkan, onun özünü gizli gizli değiştirme, çarpıtma arayışına girmeyecek, bu güveni topluma veren bir ismin cumhurbaşkanı olması gerektiğini düşünüyoruz. Bu çerçeve içinde değerlendirmelerimizi yapacağız Bir partiyi ideolojik merkezli savunan, sahiplenen, yansıtan bir kişinin, bu dönemde Türkiye'nin cumhurbaşkanı ihtiyacına uygun düşmediği kanısındayım. Bunu daha önce de ifade ettim. Ve hala aynı görüşteyim. Umarım, diğer yetkililer bunu değerlendirir'' diye konuştu.

Baykal, ''Seçim öncesinde kaybetmeniz halinde Rodos'a kadar yüzme iddiasında bulunmuştunuz. Bu şartlar oluştu mu?'' sorusu üzerine de ''Bir şakanın bu kadar ciddiye alınmasını, siyasi hayatımızın ne kadar mizah ihtiyacı içinde olduğunu gösteren bir durum olarak algılıyorum. Bunu başlangıçta böyle anlamak mümkündü ama hala bu konuda bir merakın bulunmasını tebessümle karşılıyorum'' dedi.

Kaynak: AA / Güncel

Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title