Haberler

Barroso: Reformları Hızlandırın

AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso Meclis Genel Kurulu'na Hitap Etti. Barroso Konuşmasında Reform Sürecinin Hızlandırılmasından, Laiklik Tartışmalarına, Pek Çok Konuyu Değerlendirdi.

AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso Meclis Genel Kurulu'na hitap etti. Barroso konuşmasında reform sürecinin hızlandırılmasından, laiklik tartışmalarına, terör örgütü PKK'dan Kıbrıs sorununa kadar pek çok konuyu değerlendirdi. Konuşmasında, 301'nci maddenin Meclis gündemine getirilmesinden duyduğu memnuniyeti dile getiren Barroso, reformların hızlandırılması mesajı verdi. Türkiye ziyareti öncesinde, laiklik ve AKP hakkındaki kapatma davasıyla ilgili sözleri nedeniyle tepki çeken Barroso, Genel Kurul'da ise "laiklik tartışmalarında taraf olmamızı beklemeyin" dedi. Barroso türban tartışmaları konusunda ise "Avrupa Birliği'nin böyle bir standardı yoktur. İnanıyoruz ki, bu her kişinin, her kadının alması gereken kararıdır ve kendi görüşüdür" diye konuştu.

Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso, saat 16.55 sıralarında Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne geldi. Meclis'e, Dışişleri Bakanı Ali Babacan'la aynı araçta gelen Barroso'yu TBMM Başkanı Vekili Güldal Mumcu ağırladı. Barroso'nun konuşmasını dinlemek üzere Meclis'e, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli 16.30, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ise 16.40 sıralarında geldi. Saat 17.10'da Genel Kurul salonuna giren Barroso sadece AKP milletvekillerinden alkış aldı. Muhalefet partilerine mensup milletvekilleri ise Barroso'yu alkışlamadı. Barroso'nun konuşmasını, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve DTP Grup Başkanı Ahmet Türk de dinledi.

DE GAULLE'NİN SÖZLERİNDEN ALINTI YAPTI

Genel Kurul'a hitap eden Barroso, konuşmasında, AB ile müzakere sürecinden reformlara, 301'den teröre laiklik tartışmalarından türbana ve Kıbrıs'a kadar pek çok konuda değerlendirmelerde bulundu. TBMM'de konuşmanın kendisi için büyük bir onur olduğunu söyleyen Barroso, Mustafa Kemal Atatürk'ün, Türk halkına, meşru bir şekilde geleceklerini tartışmak ve Türkiye'yi modern bir cumhuriyete dönüştürmek amacıyla bu Meclisi kurduğunu ifade etti.

Konuşmasında, Fransız Devlet adamı De Gaulle'nin Türkiye hakkındaki sözlerine yer veren Barroso, De Gaulle'nin "burası Türkiye, boğazların hakimi ve pek çok kapının muhafızı. Bu kapılardan barış da savaş da geçer. Bu kapıların muhafızı çok büyük fırsatları ellerinde tutmaktadır. Ancak en kötü ihtimallere de maruz kalan bir yerdir" dediğini söyledi.

Türkiye'nin her zaman Avrupa'nın jeopolitik sahnesindeki yerini koruduğunu ifade eden Barroso, aynı zamanda kilit bir rol oynadığını da söyledi. Türkiye'nin bulunduğu coğrafik konumu nedeniyle merkezde yer alan bir oyuncu konumuna geldiğini kaydeden Barroso, "İlişkimiz Avrupa Birliği'nin kurulduğundan bu yana istikrarlı bir şekilde derinleşmeye devam etmektedir. 2005'ten bu yana müzakereler başarılı bir gelişme kaydetmiştir. Türkiye'nin çabalarından çok etkilendiğimi söylemeliyim. Eminim ki daha fazla faslın açılması ile ciddi gelişmeler sağlanacaktır. Ortak menfaatlerimiz müzakere sürecini belirlemektedir" diye konuştu.

"TÜRKİYE KÖKTENDİNCİ AKIMLARA KARŞI ÇOK GÜÇLÜ BİR ALTERNATİF SUNMAKTADIR"

Barroso, Türkiye'nin Müslüman dünyayla diyalog açısından da çok önemli bir rol oynadığını ifade ederek "Türkiye istikrar ve demokrasi açısından dünyanın en istikrarsız bölgesinde çok önemli rol oynamaktadır. Türkiye laik demokratik bir cumhuriyet olduğunu göstererek, Avrupa'ya gayet iyi entegre olmuş, nüfusu Müslüman olan bir ülke olarak özellikle dünya üzerindeki köktendinci akımlara karşı çok güçlü bir alternatif sunmaktadır. Medeniyetler ve dinler arasındaki diyalogun geliştirilmesi açısından çok önemli bir değer taşımaktadır" diye konuştu.

"MİLLİYETÇİLİKLE DEMOKRASİ ÇELİŞMEZ"

Avrupa Birliği'nin üye ülkelerin gücünü azaltmadığını, artırdığını belirten Barroso, her üye ülkenin kendi ülkesini severek, milli duygularını muhafaza ederek Avrupa Birliği'nin gururlu bir üyesi olduğunu söyledi. Barroso, "Bir millete ait olmakla, bir sürece, bir projeye, barış, demokrasi ve özgürlük sürecine ait olmak birbiriyle çelişmez, birbiriyle uyumludur" dedi. Katılım müzakereleri sürecinde ülkelere gerekli reformları yaparken yardımcı olmanın, o ülkelerin iç meselelerine müdahale anlamı taşımadığını belirten Barroso, Türkiye'nin başta ölüm cezasını kaldırmak, DGM'leri kaldırmak, Türkçe dışındaki dillerde yayın ve eğitim hakkı, işkence ve kötü muameleye sıfır tolerans, kadın erkek eşitliğinin gerçekleştirilmesi ve Medeni Kanun gibi çok önemli değişiklikler gerçekleştirdiğini söyledi.

301 MEMNUN ETTİ

Barroso, konuşmasında 301'nci maddeyle ilgili TBMM'ye getirilen düzenlemeden duyduğu memnuniyeti de dile getirdi. İfade özgürlüğünün Avrupa'nın ortak değeri olduğunu ve katılım için anahtar rolü taşıdığını ifade eden Barroso, "Şiddet içermeyen görüşlerin yargı konusu yapılması sağlıklı sonuçlar doğurmayacaktır. 301'in Avrupa standartları ile aynı düzeye getirilmesi önemlidir. Bu konuda parlamentoda bir çalışma başlayacak olmasını memnuniyetle karşılıyorum" dedi.

"LAİKLİK TARTIŞMALARININ TARAFI OLMAMIZI BEKLEMEYİN"

İnsanların kendi görüşlerini dile getirdikleri için hüküm giyecek olmasının demokrasiye zarar vereceğini belirten Barroso, laiklik tartışmalarına da değindi. Barroso, "Laikliğe dair tartışmaların öneminin farkındayım. Avrupa Birliği ülkeleri de daha önce tartıştılar ancak her biri kendine uygun çözümü buldu. Avrupa Birliği'nin laiklik tartışmalarında taraf olmasını beklemeyin" dedi. Barroso, türban tartışmaları konusunda ise "Avrupa Birliği'nin böyle bir standardı yoktur. İnanıyoruz ki, bu her kişinin, her kadının alması gereken kararıdır ve kendi görüşüdür" diye konuştu.

"TÜRKİYE BÜTÜN ENERJİSİNİ REFORMLARA HARCAMALI"

Türkiye'deki en son gelişmeleri büyük bir dikkatle takip ettiklerini söyleyen Barroso, Türkiye'nin bütün enerjisini reformlara harcadığını görmek istediklerini söyledi. Reformların Türk vatandaşları için son derece önemli olduğunu vurgulayan Barroso, şu anda en önemli konunun ise Avrupa Birliği ile müzakere sürecinde yakalanan ivmenin devam etmesi olduğunu, bunun da Türkiye'nin kendi içerisinde kat edeceği gelişmelere bağlı olduğunu söyledi. Barroso, toplumun genelinin dahil edileceği bir reform sürecinin önemine işaret ederek TBMM'nin ise bu konuda tarihi bir sorumluluğa sahip olduğunu kaydetti.

"KONGRA GEL TERÖR ÖRGÜTÜDÜR"

Barroso, konuşmasında terörle mücadele ve PKK Kongra Gel terör örgütünü de değerlendirdi. Terör nedeniyle hayatını kaybeden aileleri, terör kurbanlarını çok iyi anladıklarını ifade eden Barroso, "Türkiye ile teröre karşı mücadelesinde yan yana duruyoruz. PKK Kongre Gel, herhangi bir şüphe olmaksızın, terör örgütüdür. AB'nin terör örgütleri listesinde yer almaktadır. Bu konuda herhangi bir yanlış anlaşılma yoktur. Bizler teröre karşı ortak mücadelemize devam etmeliyiz. Artan bir şekilde devam edeceğiz" dedi.

Güneydoğu sorununu da değerlendiren Barroso, Kürt kökenli vatandaşların siyasi ve kültürel haklarının sağlanarak çözümün desteklenebileceğini kaydetti. Hükümetin bu konuda bir plan üzerinde çalıştığına işaret eden Barroso, bu konunun detaylarını en kısa sürede duyabileceklerini umut ettiklerini ifade etti.

"KIBRIS'TA TARİHİ FIRSAT YAKALANDI"

Barroso, Kıbrıs konusunda da değerlendirmelerde bulundu. Kıbrıs'ta tarihi bir fırsat yakalandığını ifade eden Barroso şunları söyledi:

"Belki Lefkoşa'daki duvar Avrupa'yı bölen son duvardır. Kıbrıs'taki meselenin çözülmesi, Türkiye'nin katılımına da elle tutulur katkılar sağlayacaktır. Avrupa toprakları üzerinde de kırk yıldır devam eden bu çatışmanın adanın bütünleşmesiyle beraber doğuracağı sonuçlar, ortak menfaat düzeyinde gerçekleşecektir. Böyle bir bölünmüşlük Avrupa Birliği açısından kabul edilebilir değildir. Bu nedenle ortaya çıkan yeni fırsatların, Kıbrıs'ta iyi neticeler vereceğine inanıyorum. Ve Türkiye nin de bu anlamda tam olarak konuya kendini adamış bir şekilde, çözüm çabalarını destekleyip kapsamlı bir çözüme ulaşmak için BM'nin şemsiyesi altındaki çözümlere destek vereceğine dair inancım tamdır. Lokmacı kapısının açılması bu anlamda, Lefkoşa'da çok önemli bir adımdır. İnanıyorum ki, Türkiye bütün ağırlığını koruyarak, bütün vatandaşların haklarına saygı gösterilen bir çözüme ulaşılmasını sağlayacaktır. Ve bu yıl içinde karşımıza çıkan bir fırsatı kaçırmamamız gerektiğine inanıyorum, çünkü bu fırsat bir daha karşımıza çıkmayabilir. Ankara Anlaşması'ndan kaynaklanan yükümlülüklerin yerine getiriliyor olmasının da ilave protokolün tam anlamıyla uygulanabilir olması bakımından çok önemli olduğunu düşünüyorum."

"AVRUPA BİRLİĞİ'NDEN FARKLI SESLER DUYUNCA ŞAŞIRMAYIN"

AB düzeyinde Avrupa'ya entegrasyonun her zaman sonu gelmeyen bir genişleme süreci olduğunu, üyelik aşamasında da AB'nin her zaman ateşli tartışmalara sahne olduğunu ifade eden Barroso, kendi ülkesinin üyeliği konusunda da pek çok olumsuz görüşün ortaya konulduğunu söyledi. Türkiye'nin bir istisna olarak düşünülmemesi gerektiğine işaret eden Barroso, "Türkiye'nin katılımına ilişkin farklı sesler duyduğunuzda şaşırmayın, bu tartışmalar devam edecektir. Türkiye'nin hiçbir zaman bundan korkmaması gerekmektedir. Türkiye reformlara odaklanmak durumundadır" dedi.

SADECE MHP ALKIŞLAMADI

Barroso'nun yaklaşık 25 dakika süren konuşmasını AKP, CHP ve DTP milletvekilleri alkışlarken alkışlamayan tek grup MHP oldu. (ANKA)

(EG/BK/ZG)

Kaynak: ANKA / Güncel

Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title