" Ateşkesten Sonra Oluşturulacak Güçte Yer Alabiliriz"
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Üsküdar'da Esnafı Ziyaret Etti. İstanbul'da Bulunan Başbakan Erdoğan, Öğle Saatlerinde Üsküdar Emniyet Mahallesi'ndeki Ofisinden Çıkış Yaptı. Erdoğan Öncelikle, Üsküdar Belediye Başkanı Mehmet Çakır'la Belediye Binasında Bir Süre Görüştü. Görüşme Sırasında Ulaştırma...
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Üsküdar`da esnafı ziyaret etti.
İstanbul`da bulunan Başbakan Erdoğan, öğle saatlerinde Üsküdar Emniyet Mahallesi`ndeki ofisinden çıkış yaptı. Erdoğan öncelikle, Üsküdar Belediye Başkanı Mehmet Çakır`la belediye binasında bir süre görüştü. Görüşme sırasında Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş da katıldı.
¨ORTADOĞU`DA ATEŞKES SAĞLANDIKTAN SONRA OLUŞTURULACAK İSTİKLAL GÜCÜNDE YER ALABİLİRİZ¨
Üsküdar`da, Marmaray projesiyle ilgili çalışmaları yerinde inceleyen Başbakan Erdoğan, burada basın mensuplarının sorularını cevapladı. Ortadoğu`da yaşanan gerginliğin sorulması üzerine Erdoğan, ¨Ortadoğu ile ilgili Lübnan`a barış gücü gönderilmesiyle ilgili olarak, öncelikle ateşkes anlaşması yapılması lazım. Ardından asker gönderilmesi gerekiyorsa, bu gerekli mercilerle görüşülüp, değerlendirilir. Ama öncelikle orada ateşkes sağlanmalı. Tabii bu gönderilecek barış gücü değişik ülkelerden oluşan bir barış gücü olabilir¨ dedi.
Bölgede halledilmesi gereken önemli bir konu bulunduğu ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti: ¨O da şudur; bir defa kesinlikle bölgede ateşkesin sağlanması gerekir. Ateşkes sağlanmadan buraya herhangi bir ülkenin gireceği kanaatinde değilim. Örneğin biz... Ateşkes burada tamamıyla sağlanmadıktan sonra Türkiye olarak giremeyiz. Ama ateşkes sağlanır, ateşkes sağlandıktan sonra istikrar gücü içerisinde Türkiye olarak yer alabiliriz. Bu bizim şu anda ilk yaptığımız teknik çalışmaların neticesidir. Burada Genelkurmayımızın da kanaatlerini almışızdır. Bizler de konunun üzerinde durmuşuzdur. Ama kesinlikle bunun altını özellikle çiziyorum; Ateşkes sağlanmalıdır. Ateşkes sağlandıktan sonra ilgili tarafların bu konuda kanaatleri alınmalı, Lübnan`ın da İsrail`in de... Onlar da bu işe `evet` derlerse buna biz gireriz.¨
¨Irak`ta bizler ikinci tezkerede `evet` dedik. Özellikle Kuzey Irak arzu etmedi, istemedi. İstemeyince biz gitmedik, durduruldu¨ diyen Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti: ¨Burada da taraflar istemedikten sonra biz zorla `Burada istikrar gücüyüz. Durumdan vazife çıkaralım` böyle bir anlayışın içerisinde
değiliz. Biz bölgede barış sürecini nasıl başlatabiliriz? Nasıl acaba ölümler durur? Bombalar artık durur? Nasıl olur da uçak ve helikopterlerden savunmasız yavrular öldürülmez? Bunu engellemek için böyle bir şeyin içinde yer alırız. Bunu yapalım derken de bombaların altında ben tabii yavrularımızı göndererek, orada gitsinler ölsünler, şehit olsunlar, bunu da istemeyiz. Biz ancak ateşkes sağlanır, ondan sonra orada ateşkesi kalıcı kılacak bir istikrar gücünün içerisinde yer alabiliriz. Bunun içinde Hindistan, Pakistan, Endonezya, Fransa, İngiltere, Almanya, İtalya gibi ülkeler yer almak suretiyle orada bir güç oluşturulabilir.¨
Başbakan Erdoğan, Kızılay`ın bölgeye gerekli insani yardımları gönderdiğini ifade ederek, ¨İsrail`den, bu konvoyların güvenliğinin sağlanacağı sözü alındı. Türkiye, yanı başındaki olaylara seyirci kalamaz. Bu, tarihte de görülmüştür. Türkiye, üzerine düşen görevi yerine getirmeli. Eğer seyirci kalacaksa o zaman niye siyaset yapılır. Türkiye, bölgede güçlü bir ülke olarak kendini göstermeli ve üzerine düşeni yapmalı¨ diye konuştu.
¨UÇAKLARDAN ATILAN BOMBALARLA SAVUNMAMIZ YAVRULAR ÖLÜRKEN BOMBALARIN ALTINA YAVRULARIMIZI GÖNDERMEK İSTEMEYİZ¨
Gücün Türkiye tarafından komuta edileceği haberlerinin hatırlatılması üzerine Erdoğan, ¨Bunlar işin teknik boyutu. Bize gelmiş bir şeyler yok. Bunlar konuşulacak, görüşülecek, ondan sonra adımlar atılacak. Bizim verdiğimiz bir söz de söz konusu değil. Verilmiş bir söz yok¨ diye konuştu.
Erdoğan, gerek medya, gerekse muhalefetin bu noktada olur olmaz bazı açıklamalarda bulunduğunu belirterek, şöyle devam eti: ¨Bizler kalkıp da böyle bir kararı verirken, bunu enine boyuna, en geniş anlamda ilgili taraflarla da görüşmek suretiyle (Ülkemizi kastediyorum) kararı böyle alırız. Yakınımızda, sınırımızda olan olaylara karşı duyarsız kalmamız bize hiçbir şey kazandırmaz. Tam aksine duyarlı kalmamız gerekir. Türkiye`nin bölgenin güçlü, etkin bir ülkesi olduğunu gerek bölge görsün, gerekse dünya görsün. Bunları yapmayacaksak niye varız? Siyaset niye yapılıyor?¨