Yazar Sunay Akın: "Dünya'nın En Güzel İbadethanesi İstanbul'dadır"

Yazar Sunay Akın : "Dünya'nın en güzel ibadethanesi İstanbul'dadır"

Sunay Akın Beylikdüzülü vatandaşlarla bir araya geldi

Sunay Akın : "Dünyada en üst noktasında hokka ve kalemin olduğu tek ibadethaneyi biz yaptık"

İSTANBUL - Beylikdüzü'nde Ramazan etkinlikleri kapsamında vatandaşlarla bir araya gelen ünlü yazar Sunay Akın, Ramazan ayının maneviyatını ve tarihten sanata birçok alanda dinleyenlerine bilgiler aktardı. Dünyanın en güzel ibadethanesinin İstanbul Eyüp'teki Defterdar Mahmut Efendi Camii olduğunu belirten Akın, "Dünyada en üst noktasında bilgi, aydınlanma araç gereçlerinin hokka ve kalemin olduğu tek ibadethaneyi biz yaptık" dedi.

Beylikdüzü Belediyesi Ramazan ayı boyunca sosyal belediyecilik anlayışıyla hayata geçirdiği projelerle ihtiyaç sahiplerine ulaşırken, iftar sonrası yapılan etkinliklerle de Ramazan'ın yaşatmaya devam ediyor.İftar sonrası her akşam ünlü konukları, geçtiğimiz haftalarda hizmete açtığı Yaşam Vadisi'nde ağırlayan Beylikdüzü Belediyesi'nin bu kez konuğu yazar Sunay Akın oldu. Yaşam Vadisi'ndeki amfi tiyatro sahnesinde sevenleriyle buluşan Akın, Ramazan ayının maneviyatına ve tarihten sanata birçok alanda dinleyenlerine bilgiler aktardı. Beylikdüzü Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu da vatandaşlar arasındaki yerini alarak vatandaşlarla birlikte Akın'ın anlattıklarını dinledi.

"Dünyanın en güzel ibadethanesi İstanbul'dadır"

Dünyanın en güzel ibadethanesinin İstanbul'da olduğunu söyleyen Yazar Sunay Akın, "Bütün ibadethaneler güzeldir. Hepsine saygılıyız. Ama en güzeli de bu. Neden ' Çünkü; dünyadaki ibadethanelerin en üst noktasında temsil ettiği dinin simgesi vardır. Yani; Bir kilisenin çan kulesinin tepesinde ne olur, haç olur. Bizim minarelerimizin aleminde, en üst noktasında ne görürsünüz; hilal görürsünüz. İşte 1541 yılında İstanbul Defterdarı Nazlı Mahmud Efendi kendi adına bir cami yaptırır, Haliç'in kıyısına Eyüp'ün girişine. Dünyanın en güzel ibadethanesi. Neden' Çünkü; en üst noktasında, minaresinin tepesine Mahmud Efendi hilal koydurtmadı, ne koydurttu biliyor musunuz; bilgi. Yazı araç gereçleri olan hokka ve kalem koydurttu. Dünyada en üst noktasında bilgi, aydınlanma araç gereçlerinin hokka ve kalemin olduğu tek ibadethaneyi biz yaptık, İstanbul'da ve bundan haberimiz yok. Zaten bu İtalya'da, Fransa'da, Almanya'da, İngiltere'de bir mabet olsa hepimiz bilirdik. Derdik ki; vay be, adamlar ne kadar medeni. Yazı araç gereçlerini en yukarıya koymuşlar" şeklinde konuştu.

"Ramazan, aydınlanma ayıdır"

Oruç kelimesinin bir diğer anlamının da güneşin en tepede olduğu an demek olduğunu belirten Akın, "Oruç sözcüğünün, oruç tutmanın bir diğer anlamı da güneşin en tepede olduğu an demektir. Hepinizin içinde bir güneş var. Her insan bir güneştir. Güneşin en tepede olduğu an, oruç tutulduğu an ne demek ' Güneş gün içinde en tepedeyken yeryüzünde ne yoktur' gölgeler yoktur. Yani oruç tutmanın bir diğer anlamı da kendi içindeki güneşi en tepeye alman, bilginin güneşini yüceltmen, cehaletin, bilgisizliğin karanlığından kurtulmak demektir. Oruç tutmanın bir anlamı da budur. Bilginin güneşini en yukarı almadıkça cehaletin karanlığı bizi birbirimize düşman ettirecek, sabah kahvaltısındaki yumurtalar gibi tokuşturup kıracaktır. Ramazan ayı budur. Bilgilenme, aydınlanma ayıdır" diye konuştu.