Tapas: Atıştırmalık La Liga #1

Pablo Machin döneminde de Espanyol’un üzerine güneş doğmamaya devam ediyor. Taktiksel anlamda değişiklikler olsa da oyun anlamında değişen pek bir şey yok. Bu sezon iç sahada oynadığı tüm maçları kaybeden Espanyol’un penaltıdan bulduğu gol ve orta saha mücadelesine hapsolan oyun, taraftarlara tek gollü bir galibiyet ümidi verdi. Ta ki Valencia penaltısına kadar... Penaltıdan golü bulan Valencia bu dakikadan sonra sezon başından beri en iyi yaptığı işi yapmaya odaklandı ve oyunu kanatlardan yönetmeye başladı. İkinci golü de kanat organizasyonundan buldu ve deplasmandan üç puanla dönmesini bildi.

Messi’nin sakatlık sonrası yakaladığı yüksek formla birlikte galibiyet serisi yakalayan Barcelona için Levante deplasmanının da kolay geçmesi bekleniyordu. Maçın 61.dakikasına kadar beklenen oyun oynandı, Barcelona pas oyunu ile oyunu yönetti ve golü buldu. 61.dakikada ise savunmadan çıkarken kaptırılan topla başlayan dağılma, tabelada 68.dakika yazarken Barcelona için iki farklı mağlubiyeti gösteriyordu. Sahada gözüken şey, yedi dakikada kimliğini kaybeden sarı formalı oyunculardı. İnanılmaz bir yedi dakika oynayan Levante’de ise Jose Campana kariyer maçlarından birisini oynadı. Barcelona böylelikle beşmaçın ardından kaybetti.

Bu sezon Atletico Madrid maçlarını izlemeyenler gol sayılarına baktığında maçların çok keyifsiz geçtiğini düşünebilir. Haklılar da... Fakat bu hafta Sevilla deplasmanında iki kalede de gelişen gol pozisyonları, duran top golü, bek bindirmesi ile gelen gol, kaçan penaltı gibi bir futbolseverin görmek isteyebileceği her şey vardı. Maçın en enteresan ve heyecan verici anı da son dakikada Sevilla’nın genç stoperi Kounde’nin çizgi üzerinde topa kapandığı andı. Sırf bu an için bile izlenebilirdi bu karşılaşma. Ev sahibi Franco Vazquez ile öne geçti; Atletico, Alvaro Morata ile yakaladı ve birer puan paylaşıldı.

Real Madrid’de bu sezon işlerin yolunda gitmediğini bilmeyen yoktur. Buna rağmen Barcelona’nın kaybetmesi sonrasi Real Betis maçına liderlik için çıktılar. Madrid maç boyu üstün bir oynayıp birçok pozisyona girse de liderlik kapısını kilitli tutan bir asma kilit vardı adeta kalede: Joel Robles. Yedi net kurtarışıyla maça damga vuran Robles, Betis’in Bernabeu’dan 0-0’la dönmesini sağladı. Real Madrid’de ise takımın yanı sıra Eden Hazard’ın performansı da soru işareti yaratmaya devam ediyor. Granada maçı haricinde skora katkısı bulunmayan yıldız oyuncunun eski günlerine dönmesi dört gözle bekleniyor.

Barcelona deplasmanından ağır bir mağlubiyet ile dönen Valladolid’de milli futbolcumuz Enes Ünal bu sezon ilk kez gol attı. İlk yarının sonlarında bulduğu golle üstünlüğü ele geçiren Valladolid, Mallorca karşısında maç boyunca üstünlüğü elinde tuttu ve 3-0’lık skorla rahat bir galibiyet aldı. Real Madrid galibiyetinden sonra üçüncü maçını da kazanamayan Mallorca için işler yolunda gitmiyor ve çanlar Vicente Moreno için çalıyor.

Villareal sezon başından beri keyif veren oyununu sürdürürken, Athletic Bilbao sahaya bir puan için çıktığını ilk dakikadan itibaren belli etti. Bilbao kalecisi Unai Simon’un “Wakabayashi” tarzı kurtarışları takımını hayatta tuttu. Santi Cazorla önderliğinde etkili bir oyun oynayan Villareal oyuncuları ve teknik direktörü bu karşılaşmadan golsüz beraberlikle ayrıldıkları için kendilerini şanssız sayabilirler.

“Ender gelişen Osasuna atakları” cümlesi kimseye yabancı gelmez. Fakat bu kez haftanın en keyifli maçının başrolünde Osasuna vardı, Alaves'i ağırlıyorlardı. Maçın ilk dakikasından itibaren pozisyon bolluğuna sahne olan karşılaşmayı kazanmayı bildi ev sahibi ekip. Sezon başından beri çok zor kaybeden bir takım görüntüsü sergileyen Osasuna bu karşılaşmada attıkları dört golün yanı sıra iki de direkten dönen topu ile futbolseverlere çok keyif veren bir oyun izletti. Alaves ise bu maçta iki gol buldu bulmasına fakat bu sezon deplasmanda kazanamamaya devam etti. Lucas Perez de gollerine devam ediyor. Onun performansı takımını bu krizden çıkarabilecek mi göreceğiz.

Açıkçası Celta Vigo teknik direktörü Fran Escriba ile yolların ayrılması dışında bu takım hakkında söylenmeye değer pek bir şey olmadı. Haftalardır oynanan etkisiz oyun Getafe karşısında da oynandıve sonuç yine mağlubiyet oldu. Getafe’nin son haftalardaki çıkışı ise tam gaz devam ediyor. 4-4-2 taktiğinde ısrarcı davranan Jose Bordalas bu ısrarının meyvesini almaya başladı. Kötü giden Celta karşısında da etkili bir oyun oynayan Getafe’ye bir bireysel yetenek golü galibiyeti getirdi.

Bu hafta kaybeden bir takıma puan verme hakkım olsa tercihim kesinlikle Leganes olurdu. Sert ve sağlam bir mücadeleye sahne olan karşılaşmada daha diri kalmayı başaran Eibar, Leganes deplasmanından 2-1’lik skorla üç puanı almayı bildi. Hafta içi Real Madrid deplasmanından 5-0'lık mağlubiyetle dönen Leganes ise Eibar karşısında oynadığı iyi oyuna rağmen kendisini ligin dibinden kurtaracak puan ya da puanları kazanamadı.

Haftanın kapanış maçında sezonun iki flaş ekibi Granada ve Real Sociedad karşı karşıya geldi. İç sahada ağustostan beri kaybetmeyen Granada karşısında üstün bir oyun oynayan Real Sociedad’da Portu attığı iki golle ön plana çıktı. Son dakikalarda gelen golle kazanan Sociedad, lider Barcelona ve Real Madrid ile puanlarını eşitleyip zirveye ortak oldu. Granada taraftarları adına maçın en güzel anı Alvaro Vadillo’nun attığı muhteşem frikik golüydü.

Haftanın Takımı: Levante

Haftanın Oyuncusu: Joel Robles (Real Betis)

Haftanın Golü: Alvaro Vadillo (Granada)

Haftanın Teknik Direktörü: Paco Lopez (Levante)

Haftanın Maçı: Osasuna-Alaves

Madrid Spor Haberler